*Asyalı Olmak…
Ekonomi söz konusu olduğunda, genellikle; “Türk titre, kendine dön…El açma yabanın parasına, malına; I. Ve II. Dünya Savaşı yıllarındaki gibi kendi yağınla kavrul” derim, derim de…Hiç usuma gelmezdi; okullardan ANDIMIZ söylemini kaldıranların, Anayasa’dan TÜRK kimliğini silmek için kendini paralayanların TÜRKÇÜLÜK oynamaya kalkışacakları…
Bugünlerde sayelerinde öğrendik ki; Osmanlılık yetmedi, aslına rücu sevdasına düşmüş olmalılar ki artık Asyalıyız…
Kurtçuluk oynayan Devlet’den önce; Cum-Baş-Padişah; sözlerle söylemese de, döndü Türklük kavramına, Türkün ilk yurduna, Türkün topraklarına, Asya’ya…
Türk; titre, kendine dön dedi mi, bence basbayağı dedi valla…
El verdi Çin’e… Gönül verdi “her ne kadar önce İslam dese de” Endonezya’ya…Ayak bastı Asya’ya; dönüverdi ansızın Asyalı kimliğe…
Kim bilir?... En sonunda o da TÖ gibi küstüyse Amerikalı’ya dönüp sarılmak istemiştir onun gibi tarihsel yakınlığı olan halklara ve onlara yaklaştığından dolayı da “ya yaklaşırsam ölüme” diye sarılmaktansa korkuya, sarılmalı demiş olmalı Asyalı’ya… Ve belki de boyunduruğundan çıkıp da kendi bildiğine çalıp, söylüyor diye küstürdüyse de Okyanus ötesindekileri…Bir başka deyişle; Kurnaz Tilki’den gelecek tehditlere ve de tehlikelere, tuzaklara karşı, yanında olsa iyi olur Asya Kaplanları…
Nasıl ama?...Akıllıca değil mi?...
İşte 31 Temmuz 2015 günü sabaha karşı; Endonezya’ya yol alan uçakta yaptığı basın toplantısının bendeki yansıması bu cihette…Bakalım göreceğiz; gerçekten de hangi niyette?... Bir zamanlar Johnson Mektubu’na karşı “yeni bir dünya kurulur, Türkiye’de orada yerini alır” diyen İsmet Paşa’nın mı izinde ?... Bu gidişle; CHP’nin kırıp, kırıp ortalara bıraktığı okların da peşine düşerse, bilinmelidir ki hiç şaşırmam…
Bu gidişle yakında NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE derse de sakın şaşırmam; ne de olsa işin sonunda başkan-baba olmak varsa, hatır için çiğ tavuk bile yenebilir… Ve bu yolun sonunda; başkanlık uğruna ne istesek verecek gibi geliyor bana…
Acaba; “APO asılsın, oylarımız senin” kampanyası başlatılsa mı?...
*Yarışmalar…
Televizyon yansılarında her gece bir yarışma…Oysa en gerçek yarışma yapılıyor bu toplumda…Hem de en kanlısından…Her gün kan dökülüyor, can alınıyor… Ve canları alınanlar için Azrail, mukadderat ve fıtrat sözleri duyuluyor…Ama canlarını yitirenlerin katili bilinmiyor ve de araştırılıp, bulunmuyor…Bence öncelikle ve ivedilikle bir format hazırlanmalı; hemen “KATİL KİM ?” yarışması yapılmalıdır…
Biliyorum; “böyle bir yarışmaya hiç gerek yok…Katil belli; o da Amerika” diyerek işin kolayına kaçıp, yarışmanın yapılmasını engellemek isteyenler olacaktır… O zaman onlara derim ki ben de;
- Yanıldınız, bilemediniz; yarışmayı kaybettiniz…Çünkü canlarını yitiren oğullarınızın katilleri sizlersiniz !...Çünkü sizler oylarınızı bulgura, nohuta, oduna, kanlı/kara kömüre sattınız… Oğullarınızı bu cehenneme attınız …
Sıcak…
Daha sıcak…
Ağustos ayı; hem nemli, hem de daha sıcak geçecek…
Kesin ağaçları…Yok edin ormanlık ve de zeytinlik alanları…Yapılaşmaya açın…
Cebinize dolunca paralar; yakmaz sizi sıcaklar..
Hey gidi aymazlar; siz hep günü kurtarmaya bakın…
Ve siz unutun gitsin; Kemal ATATÜRK’ün”KÖYLÜ BU ULUSUN EFENDİSİDİR” sözlerini…Geleceğinizi satın… Satın; ne kadar bağınız, bahçeniz, tarlanız, çayırınız, otlağınız varsa… Sonra da o paralarla keyif çatın…Toprakla uğraşmaktansa; eğleşin kahve köşelerinde… Talan edilsin dedelerinin kanıyla, teriyle sulanmış toprak ve üzerinde yükselsin beyler için konak…
Sen onların parasına kandıkça, onlar da tanımasın ne kanun, ne tüzük, ne sözleşme, ne de yasak; dalsınlar en bakir alanlara…
Bafa Gölü; Muğla’nın Milas İlçesi ile, Aydın’ın Didim ilçesi arasında bir sulak alan…1994’den beri koruma altında…Ne de umurunda AKBABALAR’ın ve de yandaşlarının, candaşlarının…Söylenceler en sıradan halkın bile diline düşmüş; göl çevresi parsellenmiş diye…Söylenceleri de doğrular gibi adım başında yükselen emlakçı duyuruları…
Üşendikçe köylü toprağı işlemeye ve tükendikçe yeşil; hem havalar daha da ısınacak…Hem de bu egemenlerin dağıttıklarıyla tutsak alınanların sahneye koyduğu iktidarda kalma oyunu sonucunda; bir zamanlar efendi, ama şimdi kul, köle, ümmet olanların oğullarının kanı da daha çok akacak…
Ve bundan böyle; oğullarınızın katilleri sizlersiniz dediğimizde de kimseler bozulmayacak, kızmayacak…Anlaştık mı?...