Kırmızı kazak

Neymiş efendim? Tereyağlı solculuk yahnisinin üzerine birazcık dincilik sosu ya da milliyetçilik kebabının üzerine azıcık İslamiyet tozu dökmekle seçmen ikna edilip de oyu alınamıyormuş. Sosun da tozun da asıl sahibi az ötedeyken üstelik! Geçen akşam CHP Bursa İl Merkezi’nde, başkanlık odasındaki televizyondan seçim sonuçlarını izliyoruz. Hava kurşun gibi ağır. Büyükşehir adayı Necati Şahin’in gardı düşmüş etrafa belli etmemeye çalışsa da morali çok bozuk. Aylardır her sabah önce cami gezmekten, namaz çıkışı cemaatle birlikte şeker ezmekten bitap düşmüş CHP’nin adayı. Üzerinde neredeyse kampanya boyunca hiç çıkarmadığı, haftalardır bilboardlarda, afişlerde görüp durduğumuz kırmızı kazağı var yine. Yan taraftan moral vermeye çalışan türbanlı eşine soruyorum “Yenge hanım siz mi aldınız bu kazağı Necati beye” diye? “Yok” diyor, “kendi gidip aldı”. En az Necati Şahin kadar kırmızı kazağı da meşhur oldu bu seçim kampanyasında. “Elde kala kala bir bu kazak kaldı” diye azıcık ironi kattı sohbete Necati Şahin. Ardından da yine odada bulunan CHP Parti Meclisi yedek üyesi Ertuğrul Kaplan’a attı lafı: “Milletvekilliği seçimlerinde sana vereyim, giyersin!..” Benim şimdiye kadar gördüğüm, gelmiş geçmiş Bursa’daki en başarılı seçim kampanyasını yürüttü Necati Şahin. Bunun için daha en baştan bir profesyonelle anlaştı, sadece projeyi yönetip, bilgi birikimini sunması karşılığında Ateş İlyas Başsoy’a, Milletvekili Sena Kaleli’nin ısrarlı önerisiyle  diğer masraflar hariç eski parayla 500 milyar lira verdi. Bu rakam daha sonra harcanacak paranın yaklaşık üçte biriydi ve yine yaklaşık üçte ikisi de bazı işadamı dostları tarafından kampanya için bağışlanmıştı. Proje özellikle soft sloganlarla ortalığı germeksizin kurgulandı. Renkler, kazaklar, gömlekler profesyonelce, ölçülmüş bilimsel veriler kullanılarak planlandı. Bilboardlara konulan afişlerin bile özellikle araba gidiş istikametinde en sonuncuda bulunması gözetildi ki, sadece son kareyi algılayan insan beyninde kolayca yer edebilsin. “Suyu yüzde 50 ucuzlatacağız” denmedi örneğin, yine insan beyninin daha iyi algılayabileceği “Bir bardak sizden, bir bardak bizden” sologanı seçildi. Fakat gelin görün ki Sena Kaleli’nin son yerel seçimde aldığı oyun üzerine sadece yüzde 2 gibi son derece düşük bir puan ekleyebildi Necati Şahin, CHP’nin solculuk yahnisine Şahin’le birlikte az dincilik, az sağcılık sosu dökmesine rağmen! Oysa çok daha kıt olanaklarla seçim kampanyası yürüten CHP Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın olağanüstü bir başarı göstererek bir önceki dönem aday gösterilen Denizhan Sezgin’in aldığı oyun üzerine tam 10 puan eklemeyi başarmıştı. Bu arada dağlı seçmenin dağlıların deyimiyle yine “gancıklık”(!) yaptığını belirtmeden geçemeyeceğim. Ne Soğanlı, Kanalboyu tarafındaki dağlılar oy verdi Erkan Aydın’a, ne de Kuştepe civarındakiler. Bu durumu akşam saatlerinde bizzat gidip gördüğüm sandık sonuçlarına dayanarak söylüyorum; yine çoğu AKP’ye verdi oylarını. Diğer taraftan Bursa’da yaşayan Arnavut’lar baştan beri sımsıkı tuttukları Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’yi hiç bırakmadılar “Bajganım, bajganım” diyerek. CHP Bursa İl Başkanı Metin Çelik’se akşam saatlerinde hiç görünmedi ortalıkta. Daha sonra eğilim yoklamasında arkasında durmamasına rağmen koştura koştura Mudanya’da seçimi kazandığı anlaşılan Hayri Türkyılmaz’ı tebrik etmeye gittiğini öğrendik. Koskoca Bursa’nın CHP İl başkanlığında ilçelerden seçim sonuçlarının alınıp verildiği bir koordinasyon merkezi bile olmadığını gördük hayretler içinde. Millet televizyonlardan haber almaya çalışıyordu. Bursa Cumhuriyet Halk Partisi Örgütü’nde seçim sonrası kağıtlar yeniden karılacak, bu çok belli. Saatler 23’e doğru geliyordu ki yol ve gönül yorgunu Necati Şahin artık üzerindeki kırmızı kazağını çıkarmak üzere, kendisini hiç yalnız bırakmayan eşi ve kızlarını da alarak eve doğru gitmek için izin istedi partililerden. Helalleşildi, alkışlarla uğurlandı. Hemen sonra, İl Başkanı Metin Çelik’in ardından Bursa milletvekilleri Sena Kaleli, Turhan Tayan, İlhan Demiröz ve Aykan Erdemir’se yeni belediye başkanı Hayri Türkyılmaz’ın yanında fotoğraf verebilmek için çoktan Mudanya’nın yolunu tutmuşlardı bile. Siyaset kazananı seviyordu işte böyle, kaybedeni asla değil. Ve vefa uzay boşluğundaki bir yıldız kadar uzak ve yabancıydı siyasete. Artık her şey geçip gitmiş, elde yaşananların anısına bir kırmızı kazak kalmıştı Necati Şahin için.