Necati Şahin seçimi kazanır mı?

Bundan yıllar önce Olay Televizyonu’nda programlar yapıyorum. Bir yandan her akşam gece bültenini sunarken bir yandan çağırdığım konuklarla gündemi konuşuyor… Diğer taraftan haftada bir kez de Ali Kırca modeli fazla sayıda konuğun katıldığı bir tartışma programı yapıyorum. Yıkılıyor ortalık. Sabahlara kadar sürüyor bazen programlar; ucu açık bırakılıyor. Kavga, dövüş, bağrışma derken, Olay’ın telefon santrali kilitleniyor. Kaç kez kafamıza dekor düşmüştü canlı yayında sayısını bile hatırlayamıyorum artık! Çok yoruluyordum ama hayli keyifli zamanlardı. İşte o programlardan birinin konusu da o sıralar yapılacak Bursa İnşaat Mühendisleri Odası’nın seçimleriydi. Adaylardan biri ve sonrasında da seçimi kazanacak olan Necati Şahin’i rakipleri, “milletvekili adayı olacağı için tekrar aynı koltuğu istemekle” yani, Oda’yı bir siyasi basamak gibi görmekle suçluyorlardı. O akşam Necati Şahin’in bu konuya dair açıklamasını daha sonra Olay Gazetesi’ndeki sütunlarımda da yazdım hatta, kendisi o gazetenin kupürünü uzun yıllar cüzdanında taşımış, “sözünün eri olduğunun yazılı ispatı” olarak da yeri geldiğinde çıkarıp, seçmenlerine göstermiştir! “Buradan açık bir şekilde ifade ediyorum, ne görevim sırasında ne de bittikten sonra milletvekili seçimlerinde aday olmayacağım” demişti Şahin, kendisini tamamen bağlayan bir şekilde. Necati Şahin’i milletvekilliği için Oda’yı basamak gibi gibi kullanmakla itham edenlerin daha sonra “milletvekili olabilmek için” dokuz takla attığı uzun yıllar boyunca da asla aday olmadı.   …………….   Sabaha karşı program bitiminde eve Necati Şahin bırakmıştı beni. Önce her hafta adet olduğu üzere eski garajdaki Divan Lokantası’nda tereyağlı tuzlama çorbalarımızı içmiş, sonra da geceyi sonlandırmak üzere yola koyulmuştuk yine. Igandı Köprüsü’nün hemen 3 ev altında, dere kıyısında oturuyorum o sıra. Birkaç ev altımızda da Bizerler Apartmanı var. Kısa bacaklı “çingen palisi” bir it apartmanın önünü mesken tutmuş, geceleri beni mahalleye sokmuyor! Bir de çevredekiler yiyecek ve su verip iyice alıştırmışlar mı onu yeni mekanına! Akşam olup da hava karardı mı dışarıdan gelirken akla karayı seçiyorum yemin olsun! “Bu akşam güzergahı değiştirip, Irgandı Köprüsü’nün üzerinden geleyim” diyorum eve, hemen köprünün bitiminde gece vakti bembeyaz tüm dişlerini “kurt adam” gibi çıkarmış, “az sonra bunlarla seni bir güzel ısıracağım” dercesine hırlayarak bekliyor beni! “Hoşt” diyorum gitmiyor, “pist” diyorum tınmıyor, sağına soluna taş atıyorum; daha da kinlenip kovalamaya başlıyor bu sefer beni! Az mı kovaladı o Çingen palisi beni Selçuk Hatun Mahallesi’nde o yıllarda, sokakların, cılız sarı ışıklı sokak lambalarının dili olsa da konuşsa! Hayvanda ilginç bir iç güdü vardı canım. “Bu şimdi beni yukarıda bekliyordur” diye düşünüp Kayhan tarafından gelirim bazen, yine orada! Selçuk Hatun Camii tarafından gelirim, bu kez de Yorgancı Ziya abinin dükkanının köşesine saklanmış bekliyor! Nedense diğerlerinde yolun ortasında beklemesine karşın, sadece o sokağın başında köşeye  saklanır, ben iyice yaklaşınca aniden atlayıverirdi önüme havlayarak. Özel zevki, benimle kurduğu fantezisiydi herhalde bu yöntemi.   …………….   “Necati bey” demiştim, çorbaları içip de eve doğru yöneldiğimiz sırada, “bakın ben tarif edeceğim size, bizim kapıya doğru öyle bir yanaşacaksınız ki önceden hazır edeceğim dış kapı anahtarlarıyla, arabadan indikten sonra 3 saniye içinde eve girebilmeliyim ona göre”! Durumu ayrıntısıyla anlatınca şaşırdı, “yahu arabanın içindesin” dedi, “nereden anlayacak bu köpek senin geldiğini”? “Aman Necati bey, canım Necati bey” diye yanıtladım, “durum sizin bildiğiniz gibi değil, aylardır çok çekiyorum ben bu hayvandan hem de çok”! Aşağıdan, Tatarlar Köprüsü’nün oradan yukarıya doğru usul usul çıktık. Solda Bizerler Apartmanı. Baktım önünde it yok! Sağa baktım, orada da yok. Zaten eve 20 metre kalmış. Sağdaki çıkmaz araya baktım yok. Karşıda sağda Yorgancı Ziya abinin dükkanının önünde, solda kalaycı dedenin dükkanının önünde de yok. Sokakta başka da yol yok zaten. Sağ elimde hazır ettiğim dış kapı anahtarını sol elime alıp, arabanın da kapısını açtıktan sonra yine sağ elimi teşekkür edip vedalaşmak üzere Necati Şahin’e uzattığım anda kapının aralığından fırlayıp yapıştı sağ paçama şerefsiz hayvan! Ne zaman geldi, nereden çıktı, anlayabilene aşk olsun! Hem ısırıp, hem de havlayabilen bir köpeği ilk defa o gece gördüm! Pantolon paçamın bir kısmını ağzında bırakıp güç bela çekebilmiştim zavallı ayağımı içeri. Şahin’in araçtan inip de üzerine doğru yürüyerek, “hoşt hoşt” demesiyle birlikte kaçtı aşağıya doğru ağzında Kiğılı Bursa Müdürü Naci Altınbaş’tan program sponsorum olarak aldığım o güzelim pantolonun paçasıyla. O gün bu gündür her görüştüğümüzde güler, olayı tekrar anımsarız. Köpeğin bir hayalet gibi beni nasıl takip ettiğine kendi gözleriyle görmesine rağmen o da inanamıyordu hala! Şimdilerde bir şeye daha inanamıyor o da “CHP’den nasıl aday olduğuna”!.. Necati Şahin, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı oldu. Çok da iyi oldu. Turhan Tayan’ın partiye gelmesiyle birlikte nasıl kendisinden siyasi açıdan pek çok şey öğrendiyse CHP’liler, inanıyorum ki yıllar yılı meslek odasında yöneticilik yapıp, Bursa lehine projeler üreten Şahin de pek çok şey katacaktır Cumhuriyet Halk Partisi’ne. Nitekim bir seçim çalışmasının nasıl yapılması gerektiğine dair güzel örnekler veriyor Şahin. Daha hava tam aydınlanmadan seher vakti çıktığı Bursa sokaklarında camii cemaatleriyle çay simit eşliğinde sohbet ederek gönül topluyor mesela. Kandil günü vatandaşlara lokma dağıtmasını eleştiriyor bazı CHP’li eski solcular. Bu toplumun yüzlerce yıllık geleneğini dinci partilerin kucağına itmek neden? Gün konuşmak değil, sabahın seherinde kalkıp çalışmak günü artık CHP’liler için. Güzel bir de İnternet sitesi açmış Necati Şahin. Günlük programını öğrenip, katılmak isteyenler www.necatisahin.net adresine girip bakabilirler. Necati Şahin ayrıca, “Mutlaka seçimi kazanacağını” da söylüyor. Ben kendisine samimiyeti, dürüstlüğü ve “sözünün eri olduğu” konusunda kefilim. Eğer “kazanacağım” diyorsa, mutlaka kazanır haberiniz olsun!