Yazarlar

Osmangazi’nin kültür ve sanatsız, vatandaşa yasaklı kültür merkezi!

post-img
Eski DSP’li, Osmangazi Belediye Meclis Üyesi Osman Güleç ve arkadaşı Cezmi Özel, annesi vefat eden bir arkadaşlarına taziyede bulunmak için Osmangazi’nin Soğanlı Mahallesi’ne giderler.   Vazifelerini tamamlayıp geri dönerlerken gözlerine o kocaman, dev bina ve üzerindeki tabelası ilişir.   Tabelada “Osmangazi Belediyesi Soğanlı Kültür Merkezi” yazmaktadır.   O bölgede böylesi bir hizmetin yapılıyor olması ilgisini çeker her ikisinin de.   Osman Güleç, “Gel lan Cezmi” der, “şuraya bir girip bakalım hele, acaba içeride ne gibi faaliyetler var?..”   Cezmi, “Tamam başkanım, girelim” diye yanıt verir.   Osman Güleç’in geçmişte DSP zamanında Bursa Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat Komisyonu başkanlığı yapmışlığı da vardır.   Esasında diğer meclis üyeleri tarafından pek dikkate alınmayan bu  “Kültür Sanat Komisyonu’nun” başkanlık seçimlerine Osman’la beraber sadece bir kişi daha katılmış, her ikisi birden oraya talip olunca da oylar yüzde 50-50 kitlenmiştir!   Düşünsenize, ikisi de aday?   Kendi aralarında oylama yapıyorlar…   “Osman’a oy verenler?”   Osman kaldırıyor elini…   “Tamer Bulut’a oy verenler?”   Tamer kaldırıyor elini!   Osman Güleç’in ne kadar katır inatlı biri olduğunu henüz bilmiyor tabii Tamer Bulut o sıra!   Eğer kalkıp gitse, başka kimse katılmadığı için Osman kendi oyuyla başkanlık koltuğuna çoktan oturacak!   Saatler süren inatlaşmadan sonra adamın artık çişi de gelince pes ediyor ve o da veriyor Osman’a kendi oyunu.   Osman Güleç’in başkanlığı işte ta oradan.   Esasına bakarsanız politikada elinizi sallasanız elli tane başkana çarpıyorsunuz.   Herkes bir ara bir yerlere “baş” olmuş.   Bizim ikili kapıdan içeri adımlarını atar atmaz bir güvenlik görevlisi karşılıyor onları:   “Durun giremezsiniz!..”   “Niye” diye soruyorlar?   -Yasak!   “Yahu kardeşim” diyor Osman, “biz vatandaşız. İçeride ne tür faaliyetler var öğrenmeye geldik, niye giremiyor muşuz?..”   “Nuh” diyor, “peygamber” demiyor kapıdaki görevli:   “Olmaz, giremezsiniz, yasak!..”   Bizim Osman’ı bir gülmedir alıyor ki aynen, rahmetli Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, dönemin Meclis Başkanvekili Eyüp Cenap Gülpınar’la yaptığı atışmadaki yüz ifadesi kıvamında!   Osman sinirinden gülmektedir.   O koskoca binada bir resim sergisi olsun, bir tiyatro, bir müzik kursu olsun, kültür-sanat alanında bazı etkinlikler olabileceğini düşünmüşler ancak, bilgi almak için içeriye girmek istedikleri zaman da kapıda öylece kalakalmışlardır!   Bu durum karşısında Cezmi, Osman’ı çekiştirir, “Gel lan gidelim” der.   Osman’sa “Allah Allah ne münasebet” diye yanıt verir ve adama dönerek sorar:   “Kardeşim sizin burada sorumlu bir müdürünüz yok mu?..”   Az sonra odaların birinden başka biri daha çıkıp gelir:   “Buyurun beyefendi, ne istemiştiniz?”   -Biz şöyle içerisini şöyle bir gezip dolaşmak istiyoruz.   “Olmaz beyefendi, gezemezsiniz!..”   -Niye?   “Yasak da ondan!..”   Osman Güleç’i bir gülme krizidir alır gider!   “Yahu arkadaş” der, “burası kamuya açık, dileyen herkesin girip çıkabileceği bir yer, niye giremiyor muşuz, niçin?..”   “Siz” diye başlar lafa yetkili, “şimdi siz emniyet müdürlüğüne gidip, rahatça gezebilir misiniz?”   -Elbette gezerim; özel bölümler hariç, her istediğim yere gidebilirim.   “Olmaz beyefendi, burayı gezemezsiniz!..”   Tartışmanın uzaması üzerine olay yerine dom dom yanaklı bir kadın güvenlik görevlisi daha gelir ve aynen şunları söyler:   “Siz burada mesele çıkaracağınıza gidip, şu karşıdaki kahvede otursanıza!..”   “Oldu” der Osman, “52’lik bir deste alalım, siz de gelin, beraber orada pişti oynayalım?!.”   Cezmi güler:   “He he he he, helal sana başkan!..”   “Yalan mı lan Cezmi” der Osman, “burada kültürden eser yok, sanatın gözüne koyayım!..”   “Doğru başkanım” der Cezmi, “hadi yürü gidelim?..”   Kültür ve sanatı olmayan o koskoca binanın içi insan kaynamaktadır.   Osmangazi Belediyesi Soğanlı Kültür ve Sanat Merkezi, Başkan Mustafa Dündar’ın işe alma merkezi olmuştur herkesi!   Artık dışarı çıkar bu ikili.   Cezmi, Filli Boya’dan aldığı uzun güneşlikli şapkasını alıp başına yerleştirir montunun cebinden.   Ellerini pantolon ceplerine sokarak ağır ağır yürümeye başlarlar kaldırımdan  “Öküz’ün oraya” doğru.   Öküz’ün dükkanda kendilerini Pilav Naim ve Kaportacı Kadir Bekar beklemektedir.   Birer soğuk malt bira eşliğinde pişti oynamak da çok keyifli olacaktır hani!   Olsun olsun!   Gerisini Osmangazililer düşünsün.   Varsın, o gün de işin kültür-sanat kısmı eksik kalsın!   Kazanan arkadaşlıklar, dostluklar olsun, masanın üzeri piştilerle dolsun.  

Diğer Haberler