Yurdum insanı müthiş!
Birkaç yıl önce sanal alemde görmüştüm.
Karadeniz’in, Avrupa’ya çok fazla işçi göçü vermiş bölgelerinden birinde yaşayan bir vatandaş, doğup büyüdüğü köyü tanıtan bir İnternet sitesi yapmış.
Görünürde tarihiyle, manzara fotoğraflarıyla, köyün kültürel dokusunun tanıtıldığı normal bir site bu.
Ama orada bir bölüm var ki, “Ölmüşlerimiz” diye sunulan, diyelim ki Almanya’da, Hollanda’da ya da Fransa’da çalışıp, yaşıyorsunuz…
Zaten köyünüze en fazla yılda bir kez gidebilme, ölmüş ana babanızın veya yakınlarınızın mezarlarını ziyaret ederek, onlara dua etme şansınız var.
Ne yapmış vatandaş?
Mezarlıkta yatan herkesin kabrini fotoğraflayıp, güzelce listelemiş.
Tıklıyorsunuz oradaki ismi, karşınıza ana-babanızın resmi ve mezar görüntüsü geliyor.
Yine hemen ekranın sağ yanında bulunan Oflu Hoca’nın üstüne “tık” ettiğiniz vakit de, kredi kartınızdan az bir bağış yaparak hem yakınlarınızın ruhlarına okunacak duaları seçebiliyor, hem de o dualar okunurken huşu içerisinde dinleyebiliyorsunuz!
Üstelik on line yani, anında!
Öyle kandırıldım, dolandırıldım, kurban parası verdim ama gerçekten kesildi mi yoksa, kesilmedi mi diye bir şüphe de yok?!.
Oflu Hoca, dilediğiniz duanızı hemen oracıkta kayıttan okuyuveriyor, üsteluk da garadenuzluşivesiyle.
…………………..
Yurdum insanı hakikaten müthiş!
Çoğu kez de komik.
Ne de olsa Nasrettin Hoca’nın hemşerileriyiz.
Hemen her şeyi koşullara ve kendi durumuna göre bir dakikada uyduruveriyor insanımız.
Geçenlerde İstanbul’a bir arkadaşımızı ziyarete gittik.
Öyle başı örtülü, dini inançlara göre yaşayan biri değil kesinlikle sözünü ettiğimiz kişi.
Tam tersi, son derece özgür bir yaşam tarzı olan, rakısını da içen, barına da giden genç bir kadın.
Ancak annesinden gördüğü bir geleneği hiç aksatmadan sürdürüyormuş:
“Her hafta Cuma günleri hatim indiriyoruz” dedi bana sohbetimiz sırasında!..
Takıldım:
“Komşularınla mı toplanıyorsunuz? Hem üstelik sen Arap harfleri bilmezsin ki?”
“Yoo” dedi, “Ankara’daki filanca arkadaşımızla İnternet kullanarak MSN’den indiriyoruz hatimimizi.”
-Nasıl yani?..
Şöyleymiş:
Haftanın her cuması Ankara’daki arkadaşıyla birlikte aynı anda geçerlermiş bunlar bilgisayarda MSN’nin karşısına…
Önce başlarına birer örtü sardıktan sonra, ardından açarlarmış kameraları…
Aynı anda, daha önceden buldukları bir “hatim sitesine” de tıklayarak bir saat boyunca Kur’an dinlerlermiş birbirlerine bakıp sağa sola sallanarak huşu içerisinde!..
Nasıl yöntem ama?
…………………….
Herkesin inancı ya da inançsızlığı kendisine.
İster hatim indirir İnternet’ten, isterse ölmüşlerine dua okutur.
İster camiye gider, isterse cem evine, dilerse kiliseye ya da havraya.
Fakat dün, Bursa Hakmiyet Gazetesi’nde Erdal Abi’nin(Özdür) “Dert Abisi” köşesine Bursa Büyükşehir Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü’nden gelen bir yanıt vardı ki, gerçekten oturulup gülünecek nitelikte.
Hani, Bursaspor şampiyon oldu ya?
Belli ki vatandaşın biri Erdal Abi’ye bir mektup yazıp, “Bursaspor için şampiyonluk mevlidi okunmasını” istemiş!
Erdal Abi de köşesinden yayınlamış.
Bursa Büyükşehir Belediyesi de buna yanıt veriyor:
“…Bursaspor’a hizmet etmiş kişilere mevlit okutulması konulu teklifler, yetkili birimlerimiz tarafından değerlendirilecektir. Bilgilerinize sunar, iyi çalışmalar dileriz”!..
Of yani of!
Dinin siyasete alet edildiğini çok gördük de bu şehirde, hem siyasete, hem de spora alet edilme grşimine ilk defa şahit oluyoruz!
Nasıl olucak bu iş?
Bursaspor’a Mevlit Komisyonu mu kuracaksınız?
Gençliklerinde bir kere bile topa ayak vurmayanlar, şimdi aynı “topu” vesile edip duaya mı çıkacak?!.
Nerelere getiriyor hayat insanı böyle?
…………………..
Ama bundan sonrası için mevlit de yetmez kanımca!..
Yeşil’deki Sultan Mehmet’inkinin yanına bir de temsili Aziz Yıldırım Türbesi inşa edilsin!
Bursaspor’un önümüzdeki yıl da şampiyon olabilmesi için, Tezveren Sultan Hazretlerine adak adansın.
Tekrar şampiyon olunduğu takdirde, İncirlik Mahallesi’nde meftun Göbek Atan Dede Hazretlerine 50 adet göbek sözü verilsin.
Muradiye’deki, Üç Hanım Kızlar Türbesi’ne üç mum dikilsin.
(Eskilerden…)