Yazarlar

Yedikardeşlerin Bursa’ya yaptıkları kötülük

post-img
Bu kadim kentte yaşayanlar kendilerine hizmeti dokunan insanları bilir ve severler. Mesela Büyükşehir Belediye eski başkanlarından Teoman Özalp’i üstüne bir de “milletvekili” yaparak ödüllendirmiştir Bursalılar. Geçen yazın sonuna doğru kaybettiğimiz Köşk Aile Gazinosu’nun sahibi Fahir Balcı’yı defnettikten sonra çıkışta, Emirsultan Mezarlığı’nda yatmakta olan Teoman Özalp’in önüne çıkıverdi yolumuz. “Rahmetli de bizden bir Fatiha bekliyormuş” dedi, İçişleri Eski Bakanı Mehmet Gazioğlu. Mezarı başında iyilikle andık Özalp’i de. O dönemler çok önemliydi Bursa için, Demirtaş’la, Çatalfırın köprülerini de yapmıştı Teoman Özalp. Bursa’ya emeği geçti, hayrı dokundu, hayır dualarımız onunla birlikte. Allah O’na Özalp’in toprak ömrünü versin, ufku ve vizyonuyla kentimize değer katan insanlardan biri de Erdem Saker’di. Kentin alt yapısını önemli derecede yeniledi Saker, Fatih Sultan Mehmet Bulvarını O kattı mesela Bursa’ya. Şehirler arası otobüs terminalini, kent kütüphanesini, Soğanlı Kent Parkı’nı, Bursa Hayvanat Bahçesini de O kazandırdı bizlere. Kısacık dönemde çok büyük işler yaptı rahmetli Hikmet Şahin de… Tam 3 ayrı hükümet gelip geçmiş, bir türlü yapılamamıştı örneğin Acemler köprülü kavşağı. Gordion düğümü gibi çözüverdi meseleyi Hikmet Şahin, şimdi aynı köprülü kavşaktan tüm ana kentte neredeyse 100 tane var! Hele düşünün bir, Hikmet Şahin’in bu kentte kattığı bat-çıklar olmasaydı bu gün bir adım ilerleyebilir miydik trafikte? Nilüfer Vadisini de ihya etti Hikmet Şahin, adeta yemyeşil bir cennete çevirdi. Hakkı yenmez, keza Recep Altepe de öyle, Bursa’da bir tarih yok olmaktan kurtulup ayağa kalktı onun sayesinde; eleştirilen yanları olmakla birlikte ulaşıma da çok büyük katkılar sağladı. En başarısız, korkunç derecede beceriksiz olansa hasbelkader DSP’den seçilen Erdoğan Bilenser’di. Erdem Saker’in Kültürpark’ta kurduğu “Gül Bahçesindeki” bitkileri söktürüp yerine bir “kültür merkezi” yapmaya kalktı Erdoğan Bilenser. “Kültürpark” tanımı içindeki “kültür” ifadesinin müzik, sanat ya da edebiyat gibi kültürel anlamlar taşıdığını sanıyordu çünkü, orada ifade edilen şeyin aslında parkta yer alan “flora zenginliği” olduğunu bilmiyordu garibim! Millet çok sonra anlayacaktı “Bilenser’in”, aslında “bilmeyen ser” olduğunu ama çok geçti artık, yapılacak bir şey de yoktu üstelik. Bırakın Bursa’ya hizmet etmeyi, doğu ve batı yakın çevre yollarını bir birine bağlayan tüp geçitleri bile iki eliyle tam 4 buçuk senede doğrultamadı Bilenser, perişan oldu şehir trafiği O’nun yüzünden. Erdem Saker zamanında her şeyi tamamlanıp ilk kazması da vurulan Bursaray güzergahlarında önemli oynamalar yaptı Erdoğan Bilenser ve Rotaryen arkadaşları. Haşim İşcan Caddesi 4 buçuk sene kazılmış vaziyette öylece kaldı onun döneminde, esnaf ve Bursa trafiği perişan oldu, sonra hiç utanmadan üstünü de kapattılar. Rahmetli Hikmet Şahin göreve geldikten sonra bir dakikada açıverdi Haşim İşcan’ı yeniden, Bursaray hattı ta Arabayatağı’na kadar uzatıldı. Bir tek “kent müzesi” yaptı Erdoğan Bilenser, onu da paket servisi hampacı bir mimara ihale ettiler, Bursalıların dünya kadar parası gitti orada. Ha! Kültür Merkezine de Anıtlar Kurulu izin vermedi, onun da üstünü kapattılar, zamanın 2 trilyonunu da kültürpark’a gömdü Erdoğan Bilenser. Bursaray güzergahlarında yapılan değişiklikler kafaları çok karıştırdı. Tüm bunları başında Siemens’in olduğu yüklenici konsorsiyum istiyordu çünkü. Saker döneminde yapılan projeye göre hattın Yıldırım’a kadar uzaması gerekiyordu. Fomara’ya gelindiğinde para bitti ne hikmetse! Aradan yıllar geçtikten sonra Siemens Firması tüm dünyada verdiği büyük rüşvetlerden ötürü yargılanacak, yüzlerce milyon dolar cezalar ödemek zorunda kalacaktı. Sadece Türkiye’de kimlere ne kadar rüşvet verdiği açıklanamadı Siemens’in! Bilenser’in Rotaryen adamları görev süresi bitiminde Ege’nin sahil kasabalarından malikaneler satın alıp oralara yerleştiler sessizce. Erdoğan Bilenser’in Bursa’ya yaptığı kötülükler hala sürüyor, bunu biliyor musunuz? “Selim’i” tanırsınız? Nasıl tanımazsınız canım! “Fiyonkçu Selim.” Hani karısına araba almıştı da bu, üzerine fiyonk yaptırıp çekiciyle eve getirdikten sonra fotoğraflarını çekip sosyal medyada da yayınlamıştı ya görgüsüz! “Selim Yedikardeş.” Selçuk ve Sinan isminde iki kardeşi daha var bu Selim Yedikardeş’in. Kaç kardeşler, arada kızlar var mı işte onu bilemiyorum, hem olsa da Arnavutlarda kızlar sayılmıyor ya zaten! Aslında toplam 3 kardeşten oluşan bu Yedikardeş’lerin Kent Meydanı’nda bir otelleri var, “Kardeş Otel” diye… Bursaray’ın, Osmangazi durağından Fomara’ya doğru gitmek üzere bir vagona bindiğinizde katarın önce uzun süre boyunca ilerlediğini, sonra da tekerleklerinden cayır cayır sesler çıkararak büyük bir sürtünme ve zorlanmayla sağ tarafa doğru uzunca bir süre dönüş yaptığını hissedersiniz! Oysa Fomara hemen şurasıdır, bir adımdır Osmangazi’ye! Nedendir bu büyük ve uzun kavis biliyor musunuz? Bursaray hattı gerçekte işin öncesinde tam olarak Yedikardeş’lere ait, “Kardeş Otel’in altından geçiyordu! İşin gereği yapılmış olsaydı, o otelin istimlak edilip orada yıkılması gerekiyordu. Artık nerelere fiyonk bağlandı, kimler nasıl ikna edildi, Bursaray’ın güzergahı orada da değiştirildi Erdoğan Bilenser döneminde. Ve şimdi… O aşırı sürtünmenin neden olduğu ağır tahriple Bursaray hattının demirleri ve tüm vagonların tekerleri inanılmaz derecede aşınıyorlar ve her 6 ayda bir hepsinin değişmesi gerekiyor! Ya da daha iyi anlaşılabilmesi bakımından şöyle söyleyeyim: “Her 6 ayda bir Bursalıların cebinden bir Kardeş Otel’in değeri kadar para çıkıyor şu an!..” Bursa’da ulaşımın bu kadar pahalı olmasının sebeplerinden bazıları da Yedikardeşler, Kardeş Otel ve artık çoktan çekip gitmiş olsa da Erdoğan Bilenser. Bu şehirde bu tür gerçekleri pek az kişi bilir. Şimdi sizler de öğrendiniz. Artık ne düşünüyorsunuz Bilenser ve Yedikardeşler hakkında?

Diğer Haberler