Asım Amil yine kaç para indirdi?

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Bursa il yönetiminde de bulunmuş bir müteahhit geçen yaz kendi başına geleni de anlatmış, “benden bile tam 600 bin lira para istediler abi” demişti!..   Peki, isteyen kim?   Dönemin İl başkanı!   Ne yapacak o kadar parayı?   Bi tarafına sokacak her halde!   Özellikle Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde yapılanlar başta olmak üzere çok uzun yıllardan bu yana Bursa’da gerçekleşen hiçbir imar tadilatı yok ki, iş sahiplerinden İl ya da ilçe başkanlıkları için para alınmasın!   Ve ben bu süreçte buradan Ankara’ya dek uzanan bir saadet zincirinin olduğunu düşünüyorum çünkü, başka türlü yürümesinin imkanı yok çünkü!   Bundan kısa bir süre önce yazmıştım Nilüfer İlçede dönen, döndürülen dolapları!   Şimdi sıkı durun, bu gün bir kapak daha aralıyorum Bursa’daki  kurtlar vadisinin o karanlık ve puslu dehlizlerinden!   Bu sütunların takipçileri “Asım Amil” ismini hemen hatırlarlar.   İktidar partisinin Bursa İl Başkanı Cemalettin Torun’un yardımcısı ve akçeli işlerde sırdaşıdır Asım Amil.   Bursa “İl Yürütme Kurulu” üyesidir o.   Bursa Büyükşehir Belediyesi de hani panolarda filan duyurdu ya  “kentsel dönüşüm alanlarında inşaat yapacak müteahhitlere ilave yüzde 0.5 emsal artışı da bizden” diye?   İşte kentimizde “Pamuk Prens” lakabıyla tanınan E.P. bu fırsattan istifade etmek için Görükle’de bir proje yapmaya karar verir ve planlarını da komisyonda görüşülüp Mecliste de oylanması için Bursa Büyükşehir Belediyesi'ne gönderir.   Birileri, belediyeye gelen her dosyadan Bursa İl Başkanlığı'nı mutlaka haberdar etmektedir!   Pamuk Prens’in yapmaya hazırlandığı işe dair malumatlar da iletilir oraya derhal.   Ve bunun üzerine Asım Amil, Pamuk’u çağırarak ona der ki, “senin bu işlemden dolayı fazladan 2 milyon lira daha kazancın olacakmış! Bu paranın 500’ünü bize vereceksin!..”   Pamuk demez tabii bi şey, kendisi de geçmişte Nilüfer’den çok tecrübelidir, özellikle belediyecilikte almadan vermenin Allah’a mahsus bir şey olduğunu iyi bilir çünkü!   Oysa, “0.5’lik emsal artışı” Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin güya kentsel dönüşümü teşvik etmek için hiçbir karşılık beklemeksizin uyguladığı bir çalışmadır ve hiç kimsenin “bağış” adı altında da olsa kimseden ilave para istemeye hakkı yoktur!   “Bir camii inşaatı var, parayı oraya vereceğiz de” der Asım Amil.   Pamuk Prens, feleğin çemberinden geçmiş, tam o sıra felekle üç saatliğine muta nikahı kıyarak onun ırzına bile geçmiş biridir!   “Tamam” diye yanıt verir, “memnuniyetle, hemen bana camii derneğinin ismini söyle, parayı ödeyip sana makbuzunu getireyim?..”   “Öhö öhö” der Asım Amil bu kez, “belki de Bursaspor’a veririz kim bilir!..”   -Tamam, Ali Ay benim iyi arkadaşımdır, hemen şimdi gidip parayı kendisine ödüyor, makbuzunu da sana gönderiyorum!   Pamuk Prensin uyanıklığı karşısında artık bunalan Asım “ya pamucak kardeşim, sen karışma bizim paranın ne kadarını nereye vereceğimize, işin gereğini yerine getir yeter” diye kestirip atar işi!   O da aynen öyle yapar, tam 500 bin lirayı Asım’a güzelce indirir.   Başta Bursa İl Başkanı Avukat Cemalettin Torun olmak üzere hepsi zaten köşeyi çoktan fersah fersah dönmüşlerdir, isteseler hiç kimseden bir kuruş para almadan yıllarca tüm örgütün masraflarını kendi ceplerinden karşılayabilirler de cüzdanlarının kalınlığı bir milim dahi eksilmez!   Diğer yandan kiracısı oldukları Kırcılar’a da hakkıyla para ödediklerini de hiç sanmam.   Kırcı Otel’in arkasındaki konut alanını ticari alana çevireceksin, sonra da onlara kira ödeyeceksin, hiç olacak iş mi?!.   Asım üstüne bir de para almadıysa ben hiçbir şey bilmiyorum!   Siyasette bağış alınır, alınmaz değil fakat 500 bin lira nedir lan!   Doğradıkları sadece “Pamuk Prens” olsa neyse, kentimizde yüzlerce müteahhit var böyle inşaat işleri yapan ve plan değişikliklerine ihtiyaç duyan.   Nereye sokuyorlar o kadar parayı hayret doğrusu!   Pamuk’un dosyasının, Bursa Büyükşehir Belediyesi’ndeki komisyonda görüşüleceği gün artık gelip çatmıştır.   Saat 15.00’te belediyede komisyon toplanacak, talebi onaylayarak Meclise havale edecektir.   Asım Amil, Pamuk Prensi gene arar, “Büyükşehir’in de bazı ihtiyaçları varmış, para yetmedi, bir 100 bin lira daha gönder bakiim” der!..   Pamuk seve seve (!) parayı yine gönderir ama içinden de “has...tirin be, kimi kekliyonuz lan siz” diye geçirmeden de duramaz!   İlave 100 bin Pamuk’un midesine taş gibi oturmuştur; eritmek için o akşam kalkmış neredeyse bir şişe viski içmiştir ama fayda etmez, sabaha kadar şişmiş de şişmiştir Pamuk.   Almaya alışıktır o vermeye değil!   Faruk abisi için geçmişte gazetelere ilanlar vermiş, “Bursa’dan milletvekili adayı olması için” kampanyalar düzenlemiştir.   Ertesi gün soluğu Ankara’da, Bakan Faruk Çelik’in yanında alır!   “Olur mu hiç sayın bakanım” der, “bize reva mı bu yapılan?!.”   Bakan da telefonu kaldırarak Adalet ve Kalkınma Partisi Teşkilat Başkanı Mustafa Ataş’ı arar:   “Sana birini gönderiyorum, kendisini bir dinle!..”   Mustafa Ataş, Pamuk Prensi dinler dinlemesine ama sonra bu işlerin hesabını sormak yerine ne yapar biliyor musunuz?   Arar Bursa İl Başkanı Cemalettin Torun’u ve Pamuk Prens E. P.’un ismini vererek onu ihbar eder!   Sen niye veriyorsun adamın adını!   Demek ki senin de bilgin ve onayın var ki, aşağıdan tepeye böyle dönüyor bu işler!   Durumu öğrenen Cemalettin Torun, Pamuk Prensi arar:   “Hele minnoş minnoş!..”   -Efendim?   “Efendini yirim, bahçevan söyledi, elektrik kofresi bozukmuş, tanıdığın bir elektrikçi var mı acaba?”   -Ne diyon abi?   “Elektrik kofresi bozukmuş, hem üstelik bizi de Ankara’ya şikayet etmişsin, ruhunun inceliklerini incelemem lazım, hele bi buraya yanıma gel de konuşalım senlen acık?..”   Durumu daha ilk saniyede çakan Pamuk “Ne gelcem be” der, “ben işimi halletmişim. Paramı vermişim. Çaylar içilmiş, bardaklar bile gitmiş. Gelmeycem, ne gelcem yanına?!.”   Ardından da hemen gene Bakan’ı arayıp durumdan haberdar eder.   Yılların siyasetçisi Faruk Çelik en temelden tırnaklarıyla kazıyarak oraya gelmiş, siyaset adabını iyi bilen bir insandır.   Mustafa Ataş’ın da öyle olduğunu farz edip, müteahhidin ismini sızdırmayacağına inandığı için onunla paylaşmıştır!   Hemen yine arar Ataş’ı…   “Nam nam” yapar teşkilat başkanı!   Sadece 3-4 ay önce meydana gelen bu olaydan bir süre sonra İnegöl’de bir açılış töreni vardır.   Bursa İl Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Mehmet Karamanlı da vardır orada, bir kooperatif başkanıyla yan yana oturmuşlar, samimi bir şekilde sohbet etmektedirler.   Asım Amil görür bu sıcaklığı uzaktan.   Geçen yaz bir İl Yönetim Kurulu toplantısı sırasında Bursa’da silahlar çekilmiş, ortalık savaş alanına dönmüştür.   İşte o toplantı sırasında da İl başkanı Cemalettin Torun, Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Karamanlı’yı “istifaya” davet eder!   “Ben ne etcem be” der Karamanlı, “asıl sen et!..”   Cemo Ağanın has adamı Asım Amil açılış töreninin ardından o kooperatif başkanının yanına giderek “sen nereden tanıyorsun Mehmet Karamanlı’yı, nedir bu samimiyet” diye sorar?   O başkanın Faruk Çelik’e olan yakınlığını hiç bilmemektedir Asım Amil!   Başkan, “İl Yönetim Kurulu üyemiz, oradan tanıyorum” diye yanıt verince adam, Asım devam eder:   “Faruk Çelik’in içimizdeki ajanı o be ya! Fetö’cü aynı zamanda! Biz dışladık, izole ettik, sen de konuşma onunla bundan sonra!..”   Tüm bunları öğrenen bakan Çelik adamdan “anlattıklarını yazılı olarak da göndermesini” istedikten sonra Bursa’nın ağası Cemalettin Torun’u arar.   Çok öfkelenmiştir Çelik:   “Demek benim hakkımda böyle düşünüp, böyle konuşuyorsunuz orada?!. Bu yanlış işi artık derhal düzelteceksin Cemalettin efendi, yoksa ben düzeltmesini çok iyi bilirim!..”   Yeni yılın ilk haftasını geride bıraktık.   Ebabil kuşları “bu ayın ortalarına doğru Bursa’da kimileri için kıyametin kopacağını, çok sarsıcı gelişmelerin yaşanacağını” fısıldadılar bir hafta kadar önce kulağıma!   Bakalım, iş dünyasında mı, bürokraside mi yoksa siyasette mi yaşanacak sözü edilen büyük deprem?!.