Bilin bakalım CHP kimin binasında oturuyor?

Rahmetli Şemsettin Şen’i severdim. Renkli politikacıydı, şakalaşır gülerdik. Çok anım var rahmetliyle, erken gitti. Bundan uzun yıllar önce SHP (Sosyal Demokrat Halkçı Parti) Bursa İl Başkanı’ydı Şemsettin Şen. O zamanın siyasetçileri öyle usülden basın toplantıları yaparak işi geçiştirmezler, canlarıyla, kanlarıyla ortaya koyarlardı her şeylerini. Mesela şimdi Metin Çelik’in yerine CHP İl Başkanı Şemsettin Şen olsaydı, Cavit Çağlar’ın, Çelikpalas Oteli’nin yanındaki beton yığını binasının önüne çoktan kurmuştu Kızılay çadırını! Ha! Kaç günde sökerdi onu bilemem ama az sonra size daha önce yayınlanmamış bir gerçekten söz ederek sürdüreceğim yazımı. Cavit Çağlar’ın hobisi o yıllarda da bina yapmaktı. Küçük Balıklı’da kaçak bir sanayi sitesi yapmaya başlamış, dükkanları tamamlamaya çalışıyordu. Bizim Şemsettin Şen gitti oraya bir Kızılay çadırı kurup, içine de bir somyayla yatak attı. Basın mensuplarını çağırıp kapıya pankartını da asan Şen, “Açlık grevine başladığını, Cavit Çağlar, Bursa Ovası’nı katleden bu kaçak inşaatlara son vermediği mühletçe ağzına tek lokma koymayacağını” duyurdu cümle aleme. Hepimiz kaygılandık, yemeyi içmeyi pek seven rahmetli kendine niye bu azabı çektirecek acaba diye? Ertesi gün bir de baktık ki bizim Şemsettin Şen çadırı pılıyı pırtıyı toplayıp terk-i diyar eylemiş! Bir gün bile sürmeyen açlık grevinden tokluk deryasına doğru demir alıp gidivermiş. Sonraki yıllarda sormuştum kendisine “Cavit Çağlar’dan para aldın mı” diye?!. Her yalanında mutlaka eklediği “Valla billa” teminatını yine eksiksiz cümlenin başına koyarak yanıtlamıştı sorumu: “Valla billa almadım olum”!.. Daha sonra bir sohbette Çağlar’a sordum aynı soruyu. Gülerek başını sallayıp onaylamıştı! Çağlar’dan partiye avantayı kapan Şemsettin Şen meğerse bu nedenle sonlandırmış açlık grevini. Bu olay nedeniyle birbirlerine artık kopmayacak şekilde o kadar yapışmış olmalılar ki, daha sonra da yine Çağlar’ın Olay Televizyonu’nda programlar yaparak sürdürdü hayatını rahmetli. Çağlar’ın DOSAB (Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi) yönetimince yapılmak istenen termik santrale neden karşı çıktığını, bazı yazarlarını neden maniple ettiğini, gazete ve televizyonunu kullanarak niçin aleyhte kampanya yürüttüğünü daha önce kaleme aldığım bir yazıda gerekçeleriyle birlikte duyurmuştum. Orada yazılanlara hiç kimseden hiçbir itiraz gelmediğine göre dile getirdiklerimiz doğru. Şimdi bu termik santral olayına 2 kişi cengaverler gibi karşı çıkıp, kampanya yürütüyor. Biri CHP Bursa İl Başkanı Metin Çelik, diğeriyse CHP Osmangazi İlçe Başkanı İsmet Karaca. Hele İsmet Karaca işi gücü bırakmış, Panayır Cem Evi odaklı “Termik santrala hayır” kampanyası için neredeyse allahın her günü oralarda gezinip durmakta. Şimdi size küçük ama siyaset için çok büyük bir havadis daha: Metin Çelik’in tuttuğu Cumhuriyet Halk Partisi İl Örgütü’nün barındığı, Kent Meydanı’na 100 metre mesafedeki iş hanında bulunan o daire kimin biliyor musunuz? Hadi bir tahmin eden bakalım? Metin Çelik’in koskoca Bursa’da, binlerce seçenek arasından gidip gidip de Çağlar’ın sahibi olduğu binayı kiralaması tesadüf olabilir mi sizce? Ben Çağlar’ın yerine olsam sadece Mustafa’yı değil, tüm sülalemi CHP Bursa milletvekili listesine bir bir yerleştiririm vallahi! Biz bu şehirde çimento fabrikası yapımına karşı çıkan çevre örgütü başkanlarının, mevcut çimento fabrikasından avanta bağış aldığını bile gördük! Şimdi, Cavit Çağlar CHP’nin Bursa’daki bazı örgütlerine hiç bağış yapmış mıdır, başlangıçtan itibaren kira bedelleri kendisine eksiksiz ödenmiş midir; yine Çağlar her hangi bir parti yöneticisinin kulağına “Şu santral meselesinin üzerine gidin acık bakem” diye fısıldamış mıdır, nedir?