Bir kadın, anne olduğunda; kızını düşünmüyorsa…Kendi yanlışlarını, yanılgılarını; kızının da yinelemesine göz yumuyorsa…Bana ne onun kızından…Bana ne gelecekte onun kızının;Sömürülecek olmasından…Aşağılanacak olmasından…Yok sayılacak olmasından…Bana ne…Toplum; değişiyorsa, dönüşüyorsa, evriliyorsa, devriliyorsa…Ve yalnızca karanlığa geriliyorsa…Ve kadın her geçen gün; kazanımlarından yitiriyorsa…Kızlarını düşünmeyen annelerin bu yaşananlar karşısında da suskunluğu sürüyorsa;Nasıl ki oğulları terör belası nedeniyle; ya dağlara kaçmışken, ya da dağdakinin kurşunlarıyla kanlar içinde toprağa düşmüşken suskun kaldığı gibi…İşte o anneler kızlarının geleceğine karanlık bir yazgı biçilirken; böyle tepkisiz, böyle suskun aldırışsız kaldıkça…Üstelik de “kadına yakışan kariyer yalnızca anneliktir” kolaycılığıyla kandırılırken kızları… Suskun kalıp; onları uyarmadıkça, uyandırmadıkça…Üstelik de bunları dindarlık adına yapıyorsa buyrukçular ve peşlerindeki kuyrukçular ve onların peşine takılıyorsa anneler; öyleyse bana ne onların kızlarından…Onlar nasıl ki böylesine üşengeççesine, böylesine sorumluluktan kaçmacasına bir kolaycılıkla kendilerine dindarsa…Ben de yalnızca kendime feministim, bilginize sunarım sorumsuz analar…
KAMPÜS dediğin KÜLLİYE değil; YERLEŞKE…CÜBBE dediğin; AKADEMİK BİNİŞ…Bunca yıldır öğrenememiş bu kavramları Arap aşıkı binlerce İbiş…
Giysilerinizin üzerinde ECOLABEL (Ekolojik etiket) var mı?…Bugün ne giysem diyeceğinize; bugün ne giydim, üzerimde ne var diye kaygılanın..
Evlilik dışı birliktelik soysuzlaştırıyor kadını diyorlar ama 9 yaşında; babası ya da babası yaşındaki adamlarla yaşadıkları, onların tacizleri, tecavüzleri yüceltiyor mu henüz ergenlik çağına bile ulaşmamış şu Havva kızlarını?… İşte onunla ilgili, bir bilgi vermiyorlar.
Boş durmuyor nükleer santral lobisi…Kimilerinin hobisi; canlı değil, kanlı para kazanmak…Halka rağmen; halka nükleer santraları dayatmak…Neyleyelim?…Bu durum da işte ileri demokratik ülkelerin yazgısı…
Kuşkusuz demokrasimiz ileri; ablamız Hilary…Suriye’nin bombacıkları düşünce bizim sınırdan içeri; nasıl da kaygılanmıştı kızcağız…İşte bu ahval ve şerait içinde; her gün düştükçe sınırdan içeriye IŞİD bombacıkları…Türkiye ABD’nin yanında (ve de onun için) Suriye ile savaşa girişse…Bizim Memetçikler kahramanca vuruşsa, Amerikalı Coniler computer aracılığıyla bombalanan hedefleri televizyonda yayınlayarak ratingle işi götürse, daha sonra silahlar sussa ve sıra gelse Holywood’un savaşlarına, bir diğer deyişle senaryolarına, filmlerine…Örneğin; Suriyeli Arap’ın eline, kaçarken çorabını kaptıran Türkiye masalı yazıp, onları kurtaracak Amerikalı kahramanlar üzerine mi olurdu içerik?…Ve nasıl içlerine sindirirler bu senaryoları ONE MINUTE Gazileri?…Aman neyse; benimkisi de anlamsız bir soru işte…
DÜNYAMIZ’DA KÜRESELLEŞME ADINA “VAHŞİ KAPİTALİZMİN ACIMASIZ EYLEMLERİ” HIZLA İLERLEMEKTEDİR…LİBERALİZMİN “BIRAKINIZ YAPSINLAR, BIRAKINIZ GEÇSİNLER” İLKESİNİ , YALNIZCA KENDİ SÖMÜRÜ DÜZENLERİ İÇİN UYGULAYAN BU SALDIRGANLARIN; TOPLUM, HUKUK KURALLARI, DOĞA’NIN DENGELERİ UMURLARINDA DEĞİL…ONLARIN SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA KAVRAMI ADI ALTINDA; SÜRDÜRÜLEBİLİR SÖMÜRÜ DÜZENLERİNE KARŞILIK, BİZLERİN DE SÜRDÜRÜLEBİLİR DAYANIŞMAMIZ VE DİRENCİMİZ OLMALIDIR .SAĞ YA DA SOL, YÜRÜDÜĞÜNÜZ HER YOL , DÜNYAMIZ’DAN GEÇER…BU ALDIRMAZLIK SÜRDÜKÇE; ÖLÜM MELEĞİ İNSAN TÜRÜNÜ TIRPANIYLA BİÇER…SORUNLU BİR DÜNYA’DA YAŞAMAMAK İÇİN, SİZLERİ SORUMLULUK DUYMAYA ÇAĞIRIYORUM!…
DÜNYAMIZ YALNIZCA UZAYDA GEZEN, BOŞLUKDA YÜZEN BİR KÜRE DEĞİL…DÜNYAMIZ; YER ALTI VE YER ÜSTÜ TÜM CANLILARIYLA BİR YAŞAM ALANIDIR…EN ÖNEMLİSİ DE; DÜNYAMIZ BİZ İNSANLARLA BİR BÜTÜNDÜŞÜNCESİZCE DOLARSA HERYER BETONHANGİ TOPRAKDA BUĞDAY YEŞERECEK ?…HANGİ KAYNAKDA SU BİRİKECEK ?…BU GİDİŞLE GÖLGESİNDE SERİNLENECEK BİR ÇINAR,DALINDAN KOPARILACAK BİR NAR AĞACI KALMAYACAK…“BENDEN SONRASI TUFAN” DİYENLERİN BENCİLLİĞİ KARŞISINDA SUSKUNLUK SÜRDÜKÇE; İNSANLIK İÇİN BAŞKA BİR NUH’UN GEMİSİ KALKMAYACAK …
ÇAĞIN SÖYLEMİNE KANMAYIN; KÜRESELLEŞME YALANI, ÖNCE YOKSUL ÜLKELERİ EZİYOR…BİR ZAMANLAR BUĞDAY AMBARI OLAN ÜLKEMİZDE BUGÜNLERDE AÇLIK KOL GEZİYOR…ÖZELLEŞTİRME TALANIYLA; ÖZKAYNAKLARIMIZ KAPANIN ELİNDE KALIYOR…BİZ YAVAŞLADIKÇA; SÖMÜRÜ DÜZENİ İÇİN YAPILAN SAVAŞLAR HIZLANIYOR…EY ÜLKEMİN İNSANI; YETER ARTIK BU GAFLET UYKUSUNDAN UYAN!…
Sen; BADEMLEME, KABAKLAMA, KEDİCİKLERLE OYNAŞMA sapkınlıklarıyla uyutulup, uyuşturulurken…Ve giderek yozlaştırlıp, yobazlaştırılırken değerli ülkem…Yine karşına çıkarmaya hazırlanıyorlar 95 yıllık emperyalist emellerinin SEVR paçavrasını…Üstelik de günümüzde iyicesine ayyuka çıkarılan; bölücü ayaklanmaların gerekçesini de SEVR paçavrasıyla destekliyorlar…Ve açıkça da anımsatıyorlar SEVR’in neden yapıldığını?…Tek neden; elbette ki İngilizler indinde “vatansız” sanılan, sayılan Kürtler’e, üstelik de İngilizler’in koruması altında bir devlet oluşturmak amacıyla düzenlenmiş bir anlaşma olduğunu belirtiyorlar.Bu kalleşçe planlanmış paylaşım, parçalama girişimine; Mustafa Kemal’in ve O’nun yanında yer alan KÜRTLER’in varlığının engel olduğunu…Emperyalistlere karşı yapılan Kurtuluş Savaşı’nın ardından LOZAN Antlaşması ile SEVR’in geçersiz olduğunu anlatsalar da… 95 yıllık dizginlenemez işgalci iştihalarıyla konuyu günümüze taşıyıp; Ortadoğu’nun yeniden değişmesi konusunu kaşıyorlar ve Kürtler’i kışkırtıyorlar.Bu yurdun evlatları!… Türk-Kürt ayrımı yapılmaksızın her biriniz; dedelerinizin şehid kanlarıyla sulanmış bu toprakları bölmek isteyenlere karşı uyanık ol!… Ülkene ve ulusuna kurulan tuzaklara düşme!… Düşman uyumuyor; her an pusuda, sakın unutma!…