Boynu bükükler!

“Muhtar” deyip geçmeyin… “Muhtar” bu, adamı rezil de eder vezir de! Mahallenin “emin kişisidir” muhtarlar. Pek çok kişi onlara akıl danışır, onların rehberliğinde verir bazı kararlarını. Teferrüç Mahallesi’nin bir muhtarı vardı geçmişte; adam ikide bir basın önünde gaz döküp ceketini yakar, dönemin Yıldırım Belediye Başkanı Cüneyt Karlık’ı protesto ederdi sürekli olarak! Karlık da yıldı ondan en sonunda da yardımcısı Aysel Papatya her ikisini barıştırdı da öyle kurtulabildi. Bizim Kayhan Mahallesi’nin tam 42 yıllık emektar muhtarı İsmail Temuroğlu abimizdir. İsmail abi geçenlerde kalkmış, bana bir mektup yazmış: “Mehmet Ali” diyor, “2016 senesinde baraka verildi. 2018 senesi oldu halen su bağlanmadı. Taşıma su ile değirmen döndürüyoruz. Bu işle ilgilenen belediye mühendisi Mehmet bey de bir daha ilgilenmedi. İki senedir taşıma su ile idare etmekteyim. Muhtarlığın bu derdine çare aranıyor. Daha ne kadar beklenilecektir? Yetkililerden acilen çare bulunmasını beklemekteyiz. Senin devamlı buraya işin düştüğünden geldiğini ve genelde ilgilenilip suyun bağlanmadığını DOKUNAKLI yazar mısın? Çok acil kısa zamanda. -Yazı- hafta sonuna -denk- gelmesin, kimse okumaz! Marmara Bölgesi’nin en kıdemli muhtarına bunu yapmak yakışmıyor!..” Çok güldüm İsmail abiye de “dokunaklı” bir şekilde nasıl yazacağımı bulamadım önce bir türlü? İşte “dokunaklı” olsun diye de yazının başlığını Küçük Emrah’ın meşhur şarkısında olduğu gibi “Boynu Bükükler” koydum! “Boynu bükükler   Kimsesiz çaresiz, garip yetimler Mutluluk nedir bilmezler, hep ağlarlar hiç gülmezler   Nedense hiç sevilmezler boynu bükükler, garip yetimler Kimsesizdir, çaresizdir, hem zavallı hem sefildir Talihsizdir, kadersizdir Boynu bükükler, boynu bükükler Anasız, babasız garip yetimler Kader kurbanları, boynu bükükler Terk etmiş hep sevenleri, yok olmuş hep hevesleri Dertle dolmuş yürekleri, boynu bükükler garip yetimler…” NOT 1: Vatandaşların bu türden basit bir şekilde çözülebilecek dertleri olduğu vakit çoğu kez yazmak yerine durumu yetkililere bildirip, kısa yoldan çözülmesini sağlamaya çalışırım. Eskiden bu tür işleri Bursa Büyük Şehir Belediye Başkanının basın müşaviri sağ olsun, Fehim Ferik kardeşime söylerdim ve daha telefonu bile kapatmadan ekipler çoktan yola çıkmış olurdu. NOT 2: Bu mesele biraz da “test” konusu oldu. Bursa’nın yeni Belediye Başkanı Alinur Aktaş İnegöl’den gelirken aynı konuda kendisine yardımcı olsun diye Ahmet Bayhan kardeşimizi getirdi, Fehim’i de terfi ettirerek Kültür AŞ’nin başına yerleştirdi. Bakalım Ahmet de aynı çabukluk ve kararlılık içinde muhtarın su sorununu çözebilecek miydi? NOT 3: Mektubu alıp, meseleyi Ahmet Bayhan’a ilettikten birkaç gün sonra bir evrak almak üzere Baş Muhtarım İsmail Temuroğlu’nun makamına uğradım. Yüzü gülüyordu İsmail abinin, “benim işi hemen hallettiler” dedi! NOT 4: İsmail Temuroğlu kendisini bizzat arayıp konuyla yakından ilgilenen BUSKİ Genel Müdür Vekili Güngör Gülenç’in şahsında Başkan Ali Nur Aktaş’a hususi olarak teşekkür edip, selam gönderdikten sonra bir hususu daha iletmemi rica etti: Bursa’da Nilüfer ve Yıldırım Belediyeleri kendi bölgelerindeki tüm muhtarların elektrik, su, telefon gibi zorunlu giderlerini çıkarıp “şak” diye ödüyorlarmış. Osmangazi Belediyesi’yse “ikibuçuk” işareti yapıyormuş mahalle muhtarlarına! İsteyenin bir yüzü kara, vermeyenin iki yüzü… Ali Nur Aktaş’a diyor ki İsmail Temuroğlu, “Allah razı olsun, muhtarlığımıza suyumuz bağlandı. Şimdi sıra abonelikte. Muhtarların aboneliği de BUSKİ’den oluverse? Osmangazi’nin oluşturduğu boşluğu, Büyükşehir Belediyemiz dolduruverse?!.” Dediğim gibi, “muhtar” bunlar… Her biri bulunduğu bölgede güçlü birer kanı önderi! Benden iletmesi.