Bu da mı gol değil be Semih Pala?

Yeni yılı karşılayacağımız akşamın ilerleyen saatlerinde Bursa Büyükşehir Belediye başkanı Recep Altepe tarafından susup yerinde otursun diye mansıp verilerek danışman, kent konseyi başkanı, BİNTED Ortaklar Kurulu Başkanı ve Merinos Atatürk Kültür Merkezi’nin her bi şeysi yapılan İnşaat Mühendisi ve de mefruşatçı Semih Pala aramış telefonla, duymamışız. Merhum Hikmet Şahin tarafından uluslararası kongre ve kültür merkezi olarak tasarlanıp planlanan Merinos’u özellikle Ramazan aylarında “çingen panayırına” çevirip bırakın “uluslararası” tanımını, “kasabalar arası” kategorisine bile giremeyecek hale dönüştürenlerin en başındadır Semih Pala ismi! Sadece bu konu bile üzerinde sayfalarca yazılıp çizilecek derecede önemli bir mevzudur. Ertesi gün “İyi yıllar” dileyerek aradım Semih Pala’yı. 1951 model 200 cc’lik, Alman malı Zündapp motosiklet gibi hiç durup dinlenmeksizin “pom-pom-pom” diye motor gibi konuşarak yanıtladı telefonumu, belli ki önceden kurup hazırlanmış: -Gerçek dışı, hakaret, iftira ve suç unsurlarıya dolu… “Bi dakka bi dakka?” -Hakaret, suç unsuru, iftira… “Ya bi dakka, diyorum bi dakka!..” -İftira, suç unsuru, gerçek dışı… “Yahu Allah’ın adamı bi sus, bi dinle?” -İftir..? “Neresi iftira, neresi yalan, hangi cümle hakaret içeriyor bana bunu anlat?” -Ben tam 45 yıldır Bursa’nın önündeyim… “Tamam, Bursa’da senin arkanda. İşin o kısmına geliriz. Sen neresi iftira, neresi yalan, onu anlat önce bana?” -Akçalı pakçalı işlerle bir ilgim yok… “Ya Semih bey, akçaya pakçaya da geliriz ama sen şu önceki gün seninle ilgili yazdığım yazıda hakaret ve iftira içeren bölümleri bana bi anlatsana önce?” -Akçalı pakçalı işlerle bir ilgim olsaydı, benim …. bellerlerdi!.. “Fesubhanallah!..” -Canın istiycek, oturcan, sallıycan!.. Yalanlarla, iftiralarla karşındakini rezil edicen!.. Bunun bir karşılığı, bir bedeli olacak elbette!.. “Yahu be adam, daha geçen hafta sen kendini o hallere düşürmedin mi? MHP Bursa İl başkanının büyükşehir belediye meclisinde yaptığı konuşmayla ve yine MHP’lilerin yöneticiliğini yaptığın Merinos Kongre ve Kültür Merkezi’ni pankartlarla, şarkı türkü eşliğinde basarak “Hırsız var” diye bağırmaları sonucu temsil ettiğin partin, partililerin zaten senin sayende rezil olmadılar mı? Neresi iftira, neresi yalan tüm bunların? Tüm Bursa basını günlerdir bunları yazmıyor mu?..” -Yazın suç unsurlarıyla dolu!.. “Bak Semih Pala!.. Senin karşında Selocan yok! Ne dediğin, ne anlattığın belli değil. Çıkarsın adam gibi “seni dava edeceğim” dersin, biz de mahkemede hesaplaşırız?” -Onu daha bilmiyorum, bakıyolar. “Hem sen değil misin o salonu MHP’lilere veren? -Değilim! “Nasıl yani, adamlar senle görüştükten sonra parasını da ödeyip makbuzunu ellerine almadılar mı?” -Onu git belediyeye sor! “Merinos’un onay ve de karar merci sen değil misin yani? Şimdi Recep Altepe’yi mi arayıp sorayım?” -Git sor… Madem çok biliyon, Vali’ye sor, Ankara’ya sor?!. Ben ancak bu kadar konuşabiliyorum!.. Sanıyorum Semih Pala’nın bu kadar çırpınmasının, topu ısrarla Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı’nın, valinin ve siyasetin üzerine atmaya çalışmasının nedeni şu sevgili okurlar: MHP Bursa İl Başkanı Hasan Toktaş, Semih Pala’yı arayarak “bir etkinlik için  Merinos’taki o salonu tutmak istediklerini” söyleyince Pala da “Hay hay başkanım” diyerek onay veriyor. Bunun üzerine Toktaş hemen parasını yatırarak makbuzu da eline alıyor. Gelin görün ki MHP’lilerin Ozan Arif’i çağırıp Ergenekon’dan çıkış etkinliği filan düzenleyeceklerini sanan Pala durumun hiç de öyle olmadığını yani, Merinos’ta yapılacak toplantının “Hırsızlık, rüşvet ve yolsuzluk” konulu olduğunu anladığı vakit panik içerisinde durumu yukarıya bildiriyor. Ve büyük ihtimalle Başkan Recep Altepe, Vali Münir Karaloğlu ve AKP İl Başkanı Cemalettin Torun bir araya gelerek “Acaba bu işten sıyrılmak için n’apsak” konulu bir toplantı düzenliyorlar. Esasında iki yöntem var. Biri oraya panzeri polisi dikip, iki gaz bombası sallayarak MHP’lilerin salona girmelerinin önüne geçmektir ki, bu durum yeni kahramanlar, yeni Börteçine’ler yaratılmasına neden olabilecektir! Sessiz kalınmasına ve olay daha fazla dallanıp budaklanmadan geçiştirilmesine karar verilir. Fakat gelin alayı kıvamında şarkılar türküler eşliğinde “Hırsız vaar” diye bağırarak gelince MHP’liler oraya, görüntüler cep telefonları vasıtasıyla İnternet ortamına yüklenir ve asıl kıyamet işte ondan sonra kopar. Salonun kiralanmasına baştan onay veren Semih Pala’nın bu ikinci perdeden sonra ısrarla topu başka kalelere atmak istemesinin nedeni de bu bizce. Ha! Bu arada “perde” dedim de… Semih Pala Merinos’un başına geçince oradaki salonların tüm perde ve mefruşat ekipmanları ne hikmetse sanki koskoca Bursa’da daha ucuza verecek başka bir yer, bir toptancı, bir üretici yokmuş gibi Pala’nın sahibi olduğu perakendeci dükkandan alınıp fatura ediliyor, bunu biliyor musunuz? “Bu da mı akçeli iş değil, bu da mı yalan, bu da mı gol değil be Semih Pala?” Son olarak yanıt hakkını kullanması için kendisine sordum: -Yazılı bir açıklama gönderecek misin? “Bilmiyorum” dedi, “henüz karar vermedim ama onu da düşüncem!..” Biz buradayız, bekliyoruz Semih Pala?