Cumhuriyet Halk Partisi son seçimde gösterdiği doğru adaylarla İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde oy patlaması yaparak seçimleri kazandı.
Kazandı ama bu duruma bakıp hemen zafer sarhoşluğuna kapılmamalı yeni gelenler.
Çünkü bu süreç geçmişte İstanbul, Ankara örneğinde olduğu gibi aynı zamanda beraberinde çok uzun yıllar bir daha “belediye yüzü görememe” gibi bir sonuç da getirebilir!
İşte bu yüzden işlerini çok ciddiye almalı belediye başkanları.
Menfaatin, insanın ve paranın bulunduğu her yer “yolsuzluk bataklığının”oluşması için yeterlidir.
Bir gün bir bakarsınız “gelenin gideni arattığı” durumla karşı karşıya gelivermişsiniz!
Yolsuzlukla öyle sadece ahlaki söylemlerle mücadele edemezsiniz.
Mutlaka kurumsal düzenlemeler de gerekir.
Düşünsenize, ne kadar uzun zamandır bekliyor bu dönemi CHP kadroları, bazı iş adamları ve dahi müteahhitler?!.
Karınları gurulduyor, hepsinin ağzının suyu akıyor daha şimdiden!
Paranın tadı bunların hepsini er geç bozar!
İşte onun için de artık “kurumsal düzenlemelere” ihtiyaç var.
Mesela seçim sonuçları kesinleşir kesinleşmez CHP “yolsuzlukların önlenmesi” konusunda geliştirdiği bir dizi kanun teklifini Türkiye Büyük Millet Meclisine getirse ne hoş olur.
Halkın gözündeki inandırıcılığı daha da artmaz mı?
Büyükşehirlerin çok kocaman bütçeleri ve devasa büyüklükte yan kuruluşları olan şirketleri var.
Bunların mutlaka layıkıyla denetlenmesi, Kamu İhale Yasası’nın da elden geçirilmesi lazım.
İşin bir de “kent rantı” boyutu var ki, oralardan sağlanan menfaat belediye bütçelerini bile aşan zenginlikte.
Düşünün, sadece Bursa’da yaşanan bir Korupark örneğinde olduğu gibi yapılan imar değişikliği sonucu Torunlar servetlerini milyar dolarlar düzeyinde arttırıverdiler!
Cavit Çağlar da Mudanya yolunun karşısına aynısını yapabilmek için AK Parti’nin yöneticilerine güzellik üstüne güzellik, şirinlik üstüne şirinlik yapmakta nicedir!
Bir de İstanbul ölçeğini düşünün işin!
Dünyanın en büyük kent rantı üreten şehirleri arasında İstanbul.
Peki bu rant üretilmesin mi?
Üretilecek elbet, nüfus artıyor, ihtiyaçlar fazlalaşıyorsa bundan kaçamazsınız.
Mesele bu değer artışının nereye, ne şekilde paylaştırılacağı konusu?
İmar değişikliklerinden dolayı artan rantı kamu yararına kullanırsanız en doğrusunu yapmış olursunuz da…
Peki bunu nasıl gerçekleştireceksiniz?
Mesela Ali Babacan geçmişte bir “kent rantı vergisi yasası” önermişti de ondan sonra popoya tekmeyi yiyivermişti garibim!
TBMM çatısı altında bu öneri geliştirilip tekrar gündeme getirilebilir mesela CHP’liler tarafından.
Elde edilecek gelir de doğrudan belediyelere aktarılır.
Yeni bir başlangıç olabilir bu konu CHP için.
Tabii, pek çok kişinin ayağına basılacağı, belediye başkanlarının “rant dağıtma” güçleri ellerinden alınacağı için birilerinin hiç hoşuna gitmez bu tür radikal düzenlemeler.
Ancak yerel yönetimlerde köklü bir anlayış ve sistem değişikliği yapılmazsa eğer, CHP’nin de aynen SHP’nin durumuna düşmemesi için hiçbir neden yoktur!
Bol bol Ergun Göknel’ler bulur pek yakında Cumhuriyet Halk Partisi kucağında yine!