Yazarlar

CHP Mudanya’da tehlikeli gidişat

post-img
Her zaman söyler, bazen de işte böyle yinelerim dünyanın en tehlikeli şeyi ne top, ne de  tüfek, sadece ve sadece doğru zamanda, doğru yerde ortaya çıkan “bilgidir” diye. Bunun gibi başka bir doğru daha vardır o da “iki kişinin bildiği bir şeyin asla sır olarak kalamayacağı” gerçeğidir ki, bunları bilmeyen hiçbir politikacı bir arpa boyu yol gidemez. Önceki hafta kaleme aldığımız “CHP’nin Mudanya’daki halleri” başlıklı yazının yayımlanmasının ardından Mudanya’nın çiçeği burnunda yeni Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz’a da “bir haller oldu” sevgili okurlar. CHP’nin belediye meclis üyeleriyle birlikte yaptığı ilk grup toplantısında herkesin önüne yazımızın birer fotokopisini atan Türkyılmaz, yeni seçilen üyelerin tamamından “istifalarını” istedi! Yanlış duymadınız… Mudanya’nın yeni seçilen Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, yeni seçilen tüm CHP’li belediye meclis üyelerinden bir kağıda “Belediye meclis üyeliğinden istifa ettim” diye yazmalarını ve altına da imza atmalarını istedi geçen gün! Gerekçe? Başkan efendi hazretleri bundan böyle gruptan dışarıya bilgi sızmasını istemiyormuş! Eğer aynı şey bir kez daha yaşanırsa, şüphelendiği kişinin dilekçesini ilk Meclis toplantısında işleme koyup, diğer üyelere de oylatarak üyeliğini düşürtüp, yerine yedeğinin gelmesini sağlayacakmış! Metin Uyanık, Erkan Altıntaş, Mustafa Ay, Akın Poroy, Erdal Aktuğ, Zeynep Şen, Hayati Samast, Özgür Özkumit, Hüseyin Esen, Metin Bağcı, Servet Usta, İlke Özşen, Mahmure Uçar ve Ali Polat’tan “meclis üyeliğinden istifa ettiklerine” dair imzalı kağıtları o gün alan Türkyılmaz bunları hususi kasasında kilit altına almış bile. Bu dünyada yarım yüzyılı devirmek üzereyiz böyle bir şeyi ne duyduk, ne gördük, ne de okuduk! Partisinden seçilen meclis üyelerinin tümünün iradesine daha en baştan ipotek koyan, demokrasiyi ilk andan itibaren üstelik de ciğerlerini sökerek katleden bir başkana ilk kez rastlıyoruz! Görülmüş, işitilmiş şey değildir bu! Milletvekillerin ve dahi bakanların kaderi sadece iki dudağının arasında bulunan Recep Tayyip Erdoğan’dan ne farkı var bu kişinin? Allah mı ki Hayri Türkyılmaz, kimin gidip kimin kalacağına tek başına kendisi karar verebiliyor?!. Yaptığı bu durum demokrasi suçu kadar aynı zamanda bir parti suçudur ve işlem yapılmayı gerektirir! Durun, bitmedi, dahası da var! CHP’nin Mudanya’da düzenlediği ilk belediye meclis grubu toplantısında başka kim var biliyor musunuz? Seçimlerden önce gazete gazete gezip “Mudanya’ya bir belediye başkanı olsam acaip hizmet ederim” diye beyanatlar veren Bursa Milletvekili ve CHP Parti Meclisi Üyesi Sena Kaleli!.. Sena Kaleli asla bir kez daha milletvekili adayı olmayacağını defaten açıkladı ama görülüyor ki Mudanya’ya karşı hala hususi bir ilgi duyuyor ve oralardan bir türlü ayrılamıyor! İşin en trajik yanıysa belediye meclis üyelerinden istifalarının alınması sırasında bizzat  Sena Kaleli’nin de toplantıda hazır bulunması! Yani, azıcık da olsa demokrasi kültürüne sahip olması beklenen CHP’nin bir parti meclisi üyesinin belediye başkanına, “Olur mu hiç öyle şey, bu yapmaya çalıştığınız çok yanlış” diye karşı çıkması beklenirken, Sena Kaleli, Bursa medyasından bir yazara “Ee ne var canım bunda! Geçen dönem Gemlik’te olduğu gibi CHP’den istifa edip, başka partilere gitmesinler diye yaptık” diyebiliyor ki, bu durum oradaki seçilmiş tüm bireyleri en hafif ifadeyle “otla ve arpayla beslenen küçük baş hayvan” yerine koymaktan ibarettir!.. Olacak şey değil tüm bu yaşananlar! Bu arada CHP Bursa İl Başkanı Metin Çelik hala muayyen dönemini bir türlü atlatamamış olmalı ki, Mudanya’da ortalığı toz duman götürürken hala meydanda görünmüyor. Bu arada “CHP’nin Mudanya’daki halleri” başlıklı yazımızda anlattıklarımızın  CHP Bursa İl Yönetim Kurulu’nda da görüşülüp, uzun uzun tartışıldığını da iletmiş olalım. Şimdi, bu gelişmelerden daha ilk andan itibaren haberimiz olmakla birlikte hafta başında kaleme almayı planlamıştık ancak, geçen Cumartesi günü Olay Gazetesi’nde yazan Mustafa Özdal’ın da bilgi edindiğini öğrendik. “Olsun” dedik kendi kendimize, “meslekte yeni bir kardeşimiz yazsın ilk önce, sevinsin sorun değil” Ve fakat Mustafa Özdal yazamadı daha doğrusu yazıdırılmadı! Artık Hayri Türkyılmaz mı bizzat Cavit Çağlar’ı arayarak basına “sansür” uygulattı yoksa, yazıyı haber alan Cavit Çağlar mı “Bak Hayricim, yazıyı koydurmuyorum ona göre ha!” diyerek, daha başlangıçta bir adet göbek bağı tesis etti işte onu bilemiyorum ama işin bu yanı da değneğin iki ucunun birden cıvık kıvamda kirlendiğinin açık bir göstergesi oluyor! Aynı Sena Kaleli gibi Mudanya’ya karşı hususi bir ilgisi bulunan Cavit Bey’in de seçimlerden önce CHP Bursa İl Başkanı Metin Çelik’i arayarak, Hayri Türkyılmaz yerine eski başkan Erol Demirhisar’ı aday yapmasını istediğini de bir kez daha anımsatmış olalım. Yıllarca Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in himayesindeyken birden bire Bozbey’le arası açık olan Bursa Milletvekili Kemal Ekinci’nin yanına geçen Mehmet Kartal’ın bu kez de pılıyı pırtıyı toplayarak Mudanya Belediye binasında, başkanın yanı başındaki bir odaya yerleştiğini daha önce duyurmuştuk. Şimdi de yeni bir sakini daha oldu Mudanya Belediyesi’nin. O kişi de Olay Gazetesi Yazarı Yusuf Kayışoğlu’nun, “çocuğum Amerikan vatandaşı olsun” diye gidip orada doğum yapan eşi, bir önceki dönem CHP Bursa milletvekili adayı aslan solcu Avukat Nurhayat Altaca’dan başkası değil. Nurhayat Altaca da Hayri Türkyılmaz tarafından hukuk müşavirliği görevine getirildi daha ilk dakikadan itibaren. Bu durumda Mudanya’da girişilen işler çok tehlikeli ve yanlış bir yapılanmaya doğru hızla yol alıyor demektir ki çok kısa zamanda olumsuz etkilerinin yaşanması kaçınılmaz görünüyor! Bu yol yol değil! Nasıl dönülür bilemem?      

Diğer Haberler