Hürmet ederim, sevgili Ali Usta, Hazreti Ali’ye atfedilen bir tespiti şöyle yazmış sosyal medya hesabından:
“Kalbi düşmanlıklarla meşgul olan kişi, faydalı işler yapamaz. Çünkü kalp, iki zıt meşguliyeti bir arada bulunduracak kadar geniş değildir.”
Adamın içi o kadar kin, o kadar öfke dolu ki, gözü hiçbir şey görmeden düşman saydığı kişi veya partiyi yıpratacak her türlü doneyi doğru ya da yanlış olduğuna hiç bakmaksızın büyük bir şehvetle, muhtemelen kendisi de inanarak paylaşıyor:
“Bundan böyle emekli maaşlarından yüzde 5 kesinti yapılacak; bayram ikramiyeleri de artık verilmeyecek!..”
Bir diğeri yorum yapıyor altına:
“Ülke olarak iflasın eşiğindeyiz!..”
Beriki giriyor devreye:
“Batırdılar devleti; bunlara oy veren alçaktır!..”
Böylesi kerkenezlere bakarsanız çoktan yandık, bittik, kül olduk!
Ardından SGK milyonlarca emekliyi ilgilendiren şu açıklamayı yapıyor:
"Bizden böylesi herhangi bir çalışma istenmediği gibi, bizim de bu yönde bir çalışmamız yoktur!..”
Zzzt, Erenköy!..
Ne olacak şimdi?
Ekonominin zerresini bilmeyen, bakkal yönetmeden devlet yönetmeye kalkışan bazı dangalakların bu çok bilmişlik halleri artık bana çok ama çok sıkıcı geliyor.
Salak oğlu salak diyor ki, “Türkiye’nin, Suriye’de ne işi var”?
Şimdi bu cahile, hem kekeme hem de geveze olan bu bilgi ve akıl yoksunu zerzevata neyi anlatırsın?
Yetmiyor, hiç utanmadan Suriye’de, Libya’da verdiğimiz şehitler üzerinden siyaset yapıyor ardından.
Türkiye’nin, Suriye’de ne işi olduğunu soran dangalak, Rusya’nın orada ne aradığını merak etmiyor mesela?
Biz oralarda lokal bir savaşın içindeyiz gerçekte.
Evet, askerlik de yan gelip yatma yeri değildir!
Öldürme sanatını icra eder asker, bu arada ölebilir de…
Bazen bir ölür, bazen bin!
Bu ülke vatandaşı olup da şehit sayısıyla politika yapan ya zır cahildir ya da hain!
Bir de bu aralar kimileri bu Corona virüsüne taktı kafayı.
Aynen grip virüsü gibi vücutta hastalık yapan bir organizma bu mikrop.
Öldürdükleriyse bağışıklık sistemi düşük ya da yaşlı olanlar.
Sağ olsun, özümden gelen tüm erotik duyguları yıktı bizim dünyalar güzeli Doktor Ceyhun’umuz (İrgil), artık ne zaman bir kadın göğsü görsem, Ağrı’dan kurbanlık için getirilmiş koyunun bıngıl bıngıl kuyruk yağı geliyor aklıma!
Gerçi daha önce de “silikon” geliyordu ama neyse!
Virüse karşı “Paça çorbası için, bağışıklık sisteminizi güçlendirin” diyen Canan Karatay Teyze’ye yürüdü bu kez de Ceyhun İrgil.
Şunları dedi sosyal medya hesabından:
“İyi güzel de kardeşim virüs bu... Virüs Kelle, paça sakatat ile kurtulsa sakatatın şahını yiyen Çinliler kurtulurdu. Yapmayın bunları. Şu bilimi, tıbbı rica ediyorum kasap dükkanı ve baharatçı dükkanına taşımayın.”
Ben de AIDS’e kafa atan bir milletin mensubu olaraktan konuya “maydanoz” kıvamında katılıyor ve diyorum ki:
Çin’de şu ana kadar 2 bin 600 küsur kişi Corona virüsünün etkisiyle ölmüş.
Hiçbir tırtıl, çekirge ya da maymun beyni söğüş, bizim Paçacı Hüsnü’nün pişirdiği milli yiyeceğimiz “ayak paça çorbasının” yerini tutamaz birader!
Hem, yaşamın fıtratında var ölüm fıtratında!
TÜİK verilerine göre sadece Bursa’da, 2018 yılında kaç kişi dört kolluya binmiş, biliyor musunuz?
Tam 16 bin 629 kişi!
Üstelik de Corona’sız!
Ölenlerin yüzde 55’i erkek, yüzde 45’i kadın.
Aradaki yüzde 5’lik kesimse, emekli olduktan sonra kocalarını her gün “dır dır” silahıyla vuran, ardından ordu evlerinde sefa süren “albay öldürenler” oluşturuyor!
Sosyal medya anarşistlerine aldırmayın siz.
Bata çıka da olsa bu devlet iyi yolda ilerliyor!
Yorum yapmak, değerlendirmelerde bulunmak elbette en doğal hakkı insanların…
Ancak, iyi niyetli ve yapıcı olması kaydıyla!
Kalbi düşmanlıklarla dolu olan kişi, ortaya iyi bir şey çıkaramaz çünkü!
Nokta.