28 Mart 2004 senesinde yapılan belediye seçimlerinde, Yıldırım’daki etkili muhalefeti sonucu öne çıkıp da sonrasında Osmangazi’ye aday gösterilen Recep Altepe yüzde 56 küsur oy alarak ipi göğüslemiş ve AKP’nin bayrağını Bursa’nın orta göbeğine dikmişti.
Bu “bayrak meselesini” unutmayın çünkü, Yıldırım Belediye Başkanlığı’na seçilen Özgen Keskin de daha sonra yıllar boyunca Türkiye’nin en büyük bayrak direğini dikmekle övünecek, boy boy çektirdiği fotoğrafların altına da “En büyük bizimkisi” diye yazdıracaktı!
Bu tarihten beş yıl sonra Altepe büyük şehre talip olunca yerine konan Mustafa Dündar’sa Osmangazi Belediye Başkanlığı koltuğuna tekrar oturacak ama partisine yaklaşık yüzde 12 gibi çok ciddi bir oy kaybettirecekti.
Bu gün şöyle bir geçmişe dönüp, bazı seçim sonuçlarına kabaca bir göz atmak istiyorum ama AKP’nin Bursa örgütünde yaşanan son tasfiyeyi not olarak düşmeden de geçemiyorum.
Kentin her ilçesinde düzenlenip seçim kurullarına verilen belediye meclis üyeleri listelerinden Faruk Çelik ve Recep Altepe ekibini tamamen kazıdı Manisa’dan tayini Bursa’ya çıkan Devlet Bakanı Bülent Arınç.
Recep Altepe’nin ısrarla “Ben kimlerle çalışacağım” yollu serzenişlerine de “Sen başkan ol gerisine karışma” yanıtı verildi!
İşte böyle bir ortamda kırık dökük, gönül kırgınlıkları arasında giriyor seçime AKP ve işi de öyle söylenildiği gibi hiç kolay değil.
……………..
Gelin mesela yine Osmangazi’den yürüyerek iz sürelim ve önümüzdeki yerel seçimin sonuçlarına ilişkin kapıları oradan aralamaya çalışalım.
Bundan beş yıl önce yapılan 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde geçerli toplam 422 bin oyun 188 binini alabilen Mustafa Dündar’ın en yakın rakibi CHP’nin adayı Denizhan Sezgin oldu.
CHP’nin aldığı oy 89 bin.
Dikkat edin, “MHP’ye” demiyorum, MHP’nin aday gösterdiği Basri Sönmez’e verilen oysa 63 binden fazla!..
MHP seçmeni partilerinin kazanma şansı bulunmadığı yerlerde başka adaylara yöneliyor.
Bursa’da da bu hep böyle olmuştu ancak 2009’da MHP kendisini aşarak Osmangazi’de eski Başkan Basri Sönmez, Yıldırım’da eski Başkan Cüneyt Karlık ve Büyükşehir’de de eski Bakan Mehmet Gazioğlu’nu aday gösterince tam anlamıyla bir oy patlaması yaptı ve tarihinde ilk kez belediye meclislerine üye soktu.
Mesela Basri Sönmez’in aday gösterildiği 2009 yılında MHP’nin Osmangazi’deki oyu yaklaşık yüzde 15’e ulaşırken, bir önceki 2004 seçimlerinde sadece yüzde 3.4 oranında kaldı.
Demek ki Sönmez en az yüzde 10 katmış MHP’ye.
2004 senesinde Büyükşehir’de CHP, DYP ve hatta SP’nin de gerisinde kalarak yüzde 3.5 oy alabilen MHP, Gazioğlu’yla girdiği 2009 seçimlerinde yüzde 12.4’lük bir oy oranına ulaşmıştır ki bu durum direkt olarak adayın kendi başarısıdır.
Keza Yıldırım’da Cüneyt Karlık MHP’nin oyunu yüzde 3.9’dan, 30.9’a fırlatarak tarihi bir başarıya imza armıştır.
Hülasa, yazarınız Bursa Milletvekili Necati Özensoy’un Osmangazi’deki cansiperane fedakarlığına rağmen MHP’nin bu kez aynı başarıyı sergileyemeyeceğini ve seçmenini Bursa’da merkez sağdan çok güçlü adaylarla sahneye çıkan CHP’ye kaptıracağını düşünüyor.
…………………
Mustafa Dündar’ın aldığı 188 bin oya karşın 2009’da Osmangazi’de bulunan yaklaşık 100 bin seçmenin sandığa hiç gitmediğini ve bu insanların AKP’ye oy vermeyen önemli bir kitleyi ifade ettiğini düşünerek, CHP’nin aldığı 89 bin oyun yanına, Basri Sönmez’in aldığı 63 bin oyu ekleyerek koyun bir yana.
Yine yaklaşık yüzde 9.5’i bulan ve 40 binden fazla oy alan Demokrat Parti’nin adayı Emek eski Belediye Başkanı merhum Yakup Aktaş da vardı o seçimde ki, tercihini Aktaş’tan yana kullanan merkez sağa mensup bu kitle de eli AKP’ye gitmeyen kesimi ifade ediyor.
Tercihini SP, DSP, DTP, BTP, BBP ve ANAP’tan yana paylaştıran 40 binden fazla seçmen de duruyor ortada Osmangazi ilçesinde.
2011 yılında yapılan genel seçim sonrasında artarak Osmangazi’ye düşen yaklaşık 30 bin seçmeni de hesap edersek eğer, kaybedeceği oylarla birlikte AKP’nin işinin hiç de kolay olmadığını görürüz.
AKP’ye oy vermeyecek seçmen Mustafa Dündar’ın karşısındaki en güçlü adaya yönelecektir ve o isim de Osmangazi’de CHP’nin adayı Erkan Aydın’dır.
………………
Tüm mesele asıl oy deryasına sahip olan “demir yolu altının” desteğini alabilmekte.
Bu gerçeği bilmeyen DSP adayı Erdoğan Bilenser’in vakti zamanında Çekirge, Kükürtlü gibi mahallelerden ANAP’ın adayı Erdem Saker’e açık ara destek çıktığı haberlerini alınca asabı bozularak seçim akşamı hiç kimselere haber vermeden eve gidip yattığını, aşağı mahallelerden yavaş yavaş gelen oyların aradaki farkı kapatmasının ardından nice sonra partilileri tarafından evde bulunup ikna edilerek dışarı zar zor çıkarıldığını hatırlıyorum da bazı insanları hakikaten karikatür gibi komik geliyor bu kentin.
Alın mesela bunlardan biri de Özgen Keskin.
Yıldırım’ın, partisi tarafından yeniden aday gösterilmeyen Belediye Başkanı Özgen Keskin de yukarıda söylediğimiz gibi “hizmetten sayarak” bir vakitler “Türkiye’nin en büyük bayrak direğini ilçesine dikmiş olmakla” övünürdü habire?
Oysa en büyüğü olsaydı ne olacaktı, azıcık ortası kalsaydı ne çıkacaktı?
Kuş mu konduracaklardı sanki en büyük bayrak direğine?
Merak edip de Haydar Dümen’e sorsaydı eğer, “Önemli olan boyu değil, işlevi evladım, işlevi” yanıtını alacaktı hiç kuşkusuz!
Dinlemedi kimseyi.
Ne oldu o bayrak direği şimdi?
Hiç, öylece ortada kaldı!