FETÖ imamına nasıl bira aldırttık?

Geçen akşam Bursaspor-Fenerbahçe maçını bir grup dostla beraber, Mudanya Yolu’ndaki “Beyaz Ocakbaşı Restoran’da” izledik.   Fiyatları biraz pahalıca ama Murat ustanın hazırladığı kebap ve etleri ben bugüne kadar hiçbir yerde yemedim.   Hele hele ince kıyım o muhteşem salatası ve yanında sunduğu sarımsaklı, kaşarlı hersesi resmen âb-ı hayat, mest ediyor insanı.   Mustafa Gümüşsoy resmen Mehmet Yaşin gibi pideyle sıyırırken kazıdı kalaylı sahanı da altından bakırı çıktı inan olsun!   Demesin mi daha sonra “Bunda biraz metal tadı var” diye!..   Bizim Osman da (Güleç) çok beğendi, acık huysuzdur Osman, öyle kolay kolay her şeyi beğenmez!   “Nam nam nam” yedi önüne getirilen her şeyi afiyetle kedi gibi.   Kahvehane kültürüm hiç olmadı hayatımda, öyle kozlu kağıt oyunları nedir bilmem.   Bir “pişti” olsun, bir “kaptı kaçtı” olsun oynarım ama.   Bizim Zülfikar Yüksel…   Bu arada Zülfikar ve Beate çifti “Globus Dil Okulu’nun” bir şubesini de İstanbul’a açtılar.   Aile birleşimi ve mesleklerini Avrupa’da sürdürmek isteyen hekimlerin dil ve sınav işlerini de hallediyorlar aynı zamanda.   “Hayırlı olsun, bereketli olsun” diyorum.   Bundan 5-6 yıl öncesiydi…   Meğerse bizim Zülfikar arada bir kafa dağıtmak için Osman’ın işyerinin bulunduğu Gaziakdemir Mahallesi’ne gider, orada aralarına esnaftan iki de ortağın katılmasıyla Ayhan’ın Esnaf Kıraathanesi’nde  “pişti” oynarlarmış.   Osman Güleç üniversitede “makine” eğitimi almış, otomatik inip kalkan büyük fabrika kapıları imalatı yapıyor orada.   Bir de kocaman tavanlı atölyesi, o atölyenin içinde de kışın ne bulursak yaktığımız bir de sobasıvar.   Pişti oyununun bitiminde yenilen ikili hemen kahvehanenin karşı köşesindeki bayiden dört biraalıyor, sonra Osman’ın atölyeye geçilip hep birlikte orada sohbet edilerek içiliyor.   Gece boyunca tekrarlanıyor bu seremoni.   Meğerse bizim Zülfikar yıllarca hep bir “bira ağacı” olarak değerlendirilmiş oralarda!   Karşı taraf Papazçeşmeli, Kemerçeşmeli, kahvehanedelerde büyümüş hepsi, her türlü işaretten çakıyorlar!   Zülfikar’sa genç yaşında Emirdağ’dan çıkıp, Almanya’ya okumaya gitmiş, nereden bilsin kahvehane kültürünü?!.   O güne dek tam iki deve tüyü palto yakmış oyun dönüşlerinde üzüntüsünden istemeyerek dalgınlıkla Osman’ın kızgın sobasına değdirdiği için!   Beni de çağırmıştı bir gün “yancı” olarak Gaziakdemir Mahallesi’ne yıllar önce.   Sonra da bir gün kardeşim Şahin geldi İstanbul’dan, “Gel bu akşam seni değişik bir yere götüreyim” dedim ve yanıma onu da alıp “pişti partisine” gittik birlikte.   Sürekli yenildiği için kimse Zülfikar’la ortak olmak istemiyor artık!   Şahin’e sordu, “pişti bilir misin” diye?   Yanıt verdi Şahin, “Bilmez miyim abi, hem de iyi oynarım!..”   O gece, bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik…   Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik.   Ak Tolgalı Zülfikar bey haykırdı: “İlerle!..”   Bir yaz günü geçtik Ayhan’ın kahvehanesinden kafilelerle!   Ve Şahin’le birlikte rakiplerini sürekli yenen Zülfikar Yüksel o gece belki de hayatının en mutlu gününü yaşadı!   Ee çocuk döndü tabii sonra yaşamını sürdürdüğü İstanbul’a.   Yine bedbin ve bedbaht bir vaziyette eski günlerine döndü Zülfikar.   Sık sık sorar oldu bana “Şahin bir daha ne zaman gelecek” diye?!.   Bir gün kafamın tası attı, “Ulan” dedim kendi kendime, “o benim kardeşim, onun iyi yaptığı her şeyin aynısını ben de yapabilirim” ve başladım Zülfikar Yüksel’le ortak olmaya.   O yıldan bugüne durum dengelendi artık, uzun vadede fifti fifti yenme yenilme durumu eşit gidiyor.   Zülfikar da bir daha palto yakmadı o günden bu sonra.   Kaportacı Kadir Bekar, Pilav Naim, Marangoz Murat, Kaveci Ayhan, Anarşit Cezmi…   Hepsi pişti arkadaşımız bizim.   Kaportacı Kadir Bekar acık oynak!   Hem iddialı oynuyor, hem de yenildiği vakit kıvırıyor!   Bir gün bununla teke tek “bir kasa birasına” oynamaya başladık Ayhan’ın kavesinde.   O sıra kayınbiraderi için satın aldığı arabanın hoporlörlerini çaktırmadan söküp, iç etmemiş henüz!   Biraları esnafa dağıtıp, yenilenle matrak geçeceğiz, niyetimiz bu.   Açık ara önde gidiyorum ha!   151’e ulaşmam artık an meselesi…   Kendine gerekçe olarak bir yancının oyun sırasında konuşmasını bulan Kadir Bekar birdenbire elindeki kağıtları masaya attı ve iş bitmeden kalktı gitti!   Mızıkçılık yapacak aklınca!   Git al şu biraları?   “I-ıh, oyun bitmemişti almam!..”   -Ee sen terk ettin masayı, hükmen yenik sayılırsın zaten!   “I-ıh, sayılmam!..”   Tam 6 ay boyunca kaçtı Kadir Bekar!   Sonra “Ben” dedi Osman, “bundan tahsilatı nasıl yapacağımızı buldum!..”   -Nasıl?   “Bizim Kadir piizcidir ama onu kendi taraflarına çekmek isteyen Fethullahçılar gelip sık sık ona iş veriyorlar. Korkar, çekinir onlardan. Tahsilat için cemaatin “Kaportacı İmamını” bulacaz!..”   -La bu adamların “Kaporta İmamı” da mı var anasını satayım?!.   Varmış abi!   Bir gün denk geldi, adamı Kadir Bekar’ın dükkanının önünde görmez miyiz!   “Koş koş, gel” dedi Osman ve Kaporta İmamının önünü kestik birlikte.   Mızıkçı Kadir Bekar da tam yanında üstelik.   Sordu Osman:   “Durum böyleyken böyle hocam, bu Kadir Bekar 6 ay önce pişti oyununu terk edip kaçtı. Yaptığı hareket caiz midir ve bir kasa birayı derhal satın alıp getirmesi gerekmez mi sence?..”   Adam durdu düşündü önce.   Sonra da Kaportacı Kadir Bekar’a dönüp, “Yaptığın caiz değildir, bizim meşrebimize uymaz Kadir” dedi, “derhal gereğini yapmalısın bence”!..   Az sonra Kadir’in “kedi yavrusu” gibi koca kasayı yüklenip bize doğru taşırken ki halini bir görseydiniz, ölürdünüz gülmekten!   “FETÖ imamına da bira aldırdık ya geçmişte” dedi Osman geçen akşam maçı seyrederken, “Pes vallahi!..”   Masadakilere de anlattık olayı.   Güldük hep birlikte yine.   İyi oynadı Bursaspor halbuki, bir penaltıyla kötü yenildik yine Fener’e!   Fakat tribünler 5-0 galip ayrıldı stattan!   Muhteşemdi Bursaspor taraftarı.   Üzülme sen ey “Ay Dedemiz”.   Oyun bu, yenmek de var yenilmek de n’apalım?..   “Kadir Bekar, var mısın len bir kasa birasına piştiye yine?..”   Parasını önceden Osman’a peşin teslim edeceksin ama!..   Yoksa oynamam seninle; artık tahsilat da yapamayız çünkü, FETÖ-Metö de kalmadı ortalıkta hak getire!