Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan FETÖ iddianamesinde “Baskı Oluşturma” başlığı altında şöyle tanımlanmış Fethullahcı terör örgütü:
“Örgüt, son yıllarda adeta bir 'korku imparatorluğu' oluşturmayı başarmıştır.
Bu sürecin birinci aşamasında, yayınlanan ya da yayınlanacak olan ses kayıtları kamuoyunda gündem oluşturan yazarlar tarafından geniş kitlelere 'iddia' şeklinde ana hatlarıyla duyurulmakta; ikinci aşamada, şahıslar tarafından ortaya atılan bu iddialar, özellikle belirli basın yayın kuruluşları aracılığı ile haberleştirilerek, ülke genelinde 'tartışılır' hale getirilmekte; üçüncü aşamada ise konuya ilişkin bilinçaltı algısı oluşturulmuş kitlelere yönelik; 'mevcut hükümet aleyhine tepkiselliğin arttırılması', 'kitlelerin harekete geçirilmesi', 'devlet kurumlarının ve bürokrasinin yıpratılması' gayeleri ile sosyal medya ve basın yayın organları üzerinden algı operasyonları yapılmaktadır.
17-25 Aralık sürecinde de bu yöntemlerle hükümeti devirmeye yönelik profesyonelce oluşturulmuş, tamamen organize bir strateji izlenmiştir.
FETÖ/PDY’nin, kendisinden olmayanlara karşı kullandığı çok sayıda illegal yöntem olup; bunlar şahsın işinden, ailevi yaşantısına, kişisel zaaflarından, toplumsal konumuna göre şekillenmekte ve çeşitlilik göstermektedir.
Serbest meslekle uğraşan bir şahsı, piyasadaki serbest rekabet şartlarına aykırı olarak ekonomik anlamda zarara uğratmaya çalışan ya da kamudaki mensupları aracılıyla çeşitli gerekçelerle denetlemeler yaptıran örgütün baskısını asıl hissettirdiği alan kamu kurum ve kuruluşları çalışanlarıdır.
Kamuda uygulanan genel illegal yöntemleri; kendilerinden olmayan çalışana mobbing uygulanması, terfi ettirilmemesi, stratejik görevlere getirtilmemesi, meslekten ihraca varan disiplin cezaları verilmesi, istem dışı tayin edilmesi, hak edildiği halde ödüllendirilmemesi, yurt dışında eğitim imkânlarından faydalandırılmaması vb. olarak sıralamak mümkündür.
Ancak örgüt kullanmış olduğu bazı yası dışı yöntemler vardır ki bunlar söz konusu şahsı hem madden, hem de manen bitirmeye, yok etmeye yönelik eylemlerdir.
Bu yöntemlerle şahıs, aile, sosyal ve iş hayatında yıpratılarak itibarsızlaştırılmakta, kişi bu iftiraların/saldırıların kimden geldiğini bilse de direnememekte, belli bir süre sonra istifa etmekte ya da örgütün istemiş olduğu davranışları sergilemek zorunda kalmaktadır.
Bu suçların bir kısmı örgütün legal uzantıları ile koordineli olarak yürütülen planlı çalışmalardır.
Söz konusu yöntemlerden bazılarını;
*Kamu çalışanını, çalıştığı kurum ve kamuoyu nazarında itibarsızlaştırmaya ve suçlu göstermeye yönelik iftira niteliğindeki iddialar içeren, kim tarafından gönderildiği tespit edilemeyecek şekilde şahsın özel hayatına ya da meslek hayatına dair isimsiz ve imzasız ihbar mektupları ya da elektronik e-postalar göndermek, bunlara dayanarak kamu kurum/kuruluşlarındaki uzantıları aracılığıyla şahıslar hakkında hukuk ve ceza davaları açtırmak, hapse göndermek, şahsı aile, sosyal ve iş hayatında itibarsızlaştırmak, tayin ve terfisini engellemek, aile düzenini bozmak,
*Profesyonel olarak asıl yayın yapanın kim olduğunun tespit edilmesini engelleyecek şekilde yurt dışındaki çeşitli sunucular aracılıyla hizmete sokulmuş internet sitelerinden çeşitli kamu kurum/kuruluşları ya da yöneticileri/çalışanları aleyhine çeşitli iddialarda bulunmak, doğrudan özel hayata müdahale eden ve doğruluğu bilinmeyen şahsı kamuoyu nazarında yargısız infaz eden görüntü ve sesler yayınlamak, legal uzantıları vasıtasıyla internetteki bu tür yayınları söz konusu siteyi kaynak göstererek yayımlamak ve daha geniş kitlelere duyurmak,
*Güvenlik birimleri ya da stratejik kurumlardaki uzantıları vasıtasıyla illegal yöntemlerle temin edilen ve üzerinde oynanmış çeşitli dijital verileri kamuoyuna sunmak,
*Hakkında ceza ya da hukuk davası açılarak meslekten men edileceği, ellerinde özel hayatına dair açıklanmasını istemediği dijital veriler olduğu şeklinde tehditler ve şantajla, şahsı örgüte büyük miktarlarda himmet ödemeye mahkûm etmek ya da istenen işi yapmaya zorlamak şeklinde sıralamak mümkündür.
Örgütün gelir kaynaklarının bir kısmıysa şöyle sıralanıyor İddianamede:
1. Kamu kaynaklarından elde edilen gelirler (Borsa Spekülasyonları, Devlet ihaleleri, Teşvik ve Hibeler)
2. İşadamlarından sağlanan gelirler (Şantaj, Tehdit)
3. Gönüllülük esaslı sağlanan gelirler (Himmet, Kurban)
4. Örgüte ait şirket, holding, banka, vakıf ve dernek faaliyetlerinden elde edilen gelirler
5. Eğitim faaliyetleri gelirleri (Dershaneler, özel okullar, öğrenci yurtları, yardımcı sınav kitapları)
6. Örgüte ait basın ve yayın organlarına verilen reklam ve aboneliklerden elde edilen gelirler
7. STK’lardan sağlanan gelirler
Kamu Kaynaklarından Elde Edilen Gelirler;
1. Kamu ihalelerini örgütle bağlantılı firmalara verilmesi,
2. Örgütle ilişkili firmaların rakipleri hakkında adli-idari işlemler yaparak piyasanın örgüt firmalarına teslim edilmesi,
3. Kurumların gizli kalması gereken finansal ve yatırım planlamaları bilgilerinin ilişkili firmalara sızdırılması,
4. Kamu arazi tahsislerinin örgütle ilişkili vakıf, dernek veya eğitim kurumlarına bedelsiz devredilmesi,
5. Belediyelerce yapılan imar değişikliklerinin, örgütle ilişkili vakıf, dernek veya şirketler lehine yapılması,
6. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı’nda görevli adamları vasıtasıyla iş adamlarının yurtdışı iş bağlantılarını sağlama karşılığı örgüt adına onlardan para alınması,
7. Kamu hibe, destekleme ve teşviklerinin takibi ve proje kabullerinde PDY firmalarının kayrılması,
İşadamlarından Sağlanan Gelirler;
1. İşadamlarından, adli-idari süreçlerdeki işlemlerini işadamları lehine sonuçlandırma karşılığı alınan paralar,
2. İşadamlarının özel hayatları ile ilgili çeşitli zafiyetlerini “ses ve görüntü” kaydına aldırarak tehdit ve şantaj yoluyla alınan paralar,
3. İşadamlarından, iş bağlantılarını sağlama karşılığı alınan paralar.
STK’lardan Sağlanan Gelirler;
1.TUSKON ve bağlı federasyon, dernek, şirket ile vakıflardan toplanan aidatlar,
2.Yazılı-görsel medya sektöründen sağlanan gelirler,
3.Kimse Yok Mu Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği benzeri bağlı STK’lar aracılığı ile yardım adı altında vatandaşlardan toplanan paralar,
4.Ticaret Odaları yönetimlerini ele geçirerek, kamu hizmet alımlarındaki rayiç bedel belirlenmelerinde örgütle ilişkili vakıf, dernek ve firmalar lehine hareket edilmesi.”
Efendim?
“Ticaret Odaları Yönetimlerini ele geçirerek, kamu hizmet alımlarındaki rayiç bedel belirlenmelerinde örgütle ilişkili vakıf, dernek ve firmalar lehine hareket edilmesi.”
Bir daha okuyalım:
“Ticaret Odaları Yönetimlerini ele geçirerek, kamu hizmet alımlarındaki rayiç bedel belirlenmelerinde örgütle ilişkili vakıf, dernek ve firmalar lehine hareket edilmesi.”
Açık açık Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın mevcut yönetimi tasvir edilmiyor mu sanki burada?
Bursa’da çok daha ucuza fiyat verebilecek yüzlerce firma dururken, başkanı olduğu Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın matbaa ve baskı işlerini uyduruk fiyat teklifleriyle ta İzmir’e, FETÖ’ye ait Kaynak Holding’e bağlı Çağlayan matbaasına veren, 17-25 Aralık’tan sonra da bunu sürdüren, masum işadamları oradan nasıl kaçacaklarını bilemezlerken, yine 17-25’ten sonra da dünkü yazımda da belgesini sunduğum gibi yargı tarafından bir FETÖ örgütü olarak tanımlanan BUGİAD’ın iftar yemeklerine katılan, onlarla aynı masalarda samimi pozlar veren ben miyim yoksa, İbrahim Burkay mı?
Daha ötesi İbrahim Burkay’ı oraya seçtiren, seçim kazanmasını sağlayan ben miyim yoksa, FETÖ’cüler mi?
Yine iddianamede sunulan bilgi ve delillerle İBRAHİM BURKAY’I ORAYA GETİRENİN RESMEN FETÖ OLDUĞU konusu çoktan ispatlanmış bile!
Birlikte okuyalım:
“…5-Uludağ Kültür ve Eğitim Vakfı ile ilgili Gülcemal Tekstil A.Ş.’de yapılan arama neticesinde çok sayıda içerisinde firmalar ve şahıslara ilişkin bilgilerin bulunduğu çizelgelere dair belgelere el konulduğu,
Mevcut evraklar arasında ilgili yerden el konulan ve arama tutanağında sıra numarası 6 verilen ve tablo olarak 28 sayfa halinde birtakım çizelgelerin bulunduğu, bu çizelgelerde “Üye No”, “Sicil”, “Ünvanı”, “Mes.Gr”, “Telefon”, “Adres”, “Durumu”, “Zimmet”, “Açıklama” ve “Yetki Belgesi” şeklinde sütun başlıklarına yer verildiği,
bu çizelgede yer alan;
“Üye No” ve“Sicil” sütun başlığı altında çeşitli sayılara yer verildiği,
“Ünvanı” sütun başlığı altında çeşitli firma ve şahıs isimlerine yer verildiği,
“Mes.Gr” sütun başlığı altındaki her satırda “44. Komite” şeklindeki ibareye yer verildiği,
“Telefon” sütun başlığı altında çeşitli telefon numaralarına yer verildiği,
“Adres” sütun başlığı altında görünüş itibariyle şirket/şahıslara ait olduğu değerlendirilen Bursa ilindeki çeşitli adreslere yer verildiği,
“Durumu” sütun başlığı altındaki her satırda “Faal” şeklindeki ibareye yer verildiği,
“Zimmet” sütun başlığı altındaki ilgili bazı satır karşılıklarında elle veya dijital ortamda “İBRAHİM BURKAY, HİLMİ GÜLCEMAL, YUSUF ATEŞ, ALİ, MUSTAFA SERDAR, BAYRAM, UĞUR, ALİ UĞUR, SALİH BAHADIR, BURKAY, EMİN AKÇA, YUSUF, MEHMET ATMACA, İSMAİL KUŞ, HASAN ÇEPNİ, MUSTAFA SERDAR, ALİ FUAT ER, HASAN MORAL, SADİ AYDIN, SULTAN GERMİ, HAŞİM KAR, RIDVAN İMAMOĞLU, ZÜBEYDE DEMİR, HALİL ATALAY, RECEP AYDIN, CENGİZ GÜVEN, HAYATİ CANLILAR, MESUT OKYAY, MURAT ERYAĞAN, DAVUT GÜRKAN” isimlerinden birine yer verildiği, söz konusu “zimmet” sütunundaki bazı satır karşılıklarının da boş bırakıldığı, dijital ortamda yazılan bazı isimlerin de kalemle üzerleri çizilmek suretiyle el yazısıyla isim olarak düzeltmeler veya eklemelerin yapıldığı,
“Açıklama” sütun başlığı altındaki bazı satır karşılıklarına “olumlu” şeklindeki ibareye yer verildiği, “olumlu” ibaresinin olmadığı satırlarda ise herhangi bir ibareye yer verilmediği,
“Yetki Belgesi” sütun başlığı altındaki bazı satır karşılıklarına “alındı” veya “kendisi” şeklindeki ibareye yer verildiği, bu ibarelerin olmadığı satırlarda ise herhangi bir ibareye yer verilmediğinin görüldüğü,
Söz konusu çizelgede bulunan bilgiler birlikte değerlendirildiğinde ve açık kaynaklardan yapılan araştırmalarda 44. Komite adıyla
Bursa ilinde Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın bünyesinde 44. Komite adıyla bir komitenin bulunduğu,
“Ünvanı” sütun başlığı altında bulunan şirketlerin bazılarının rastgele yapılan kontrolünde
Bursa Ticaret ve Sanayi Odasının (BTSO) 44. Komitesi’nde bulundukları ve “Durum” sütun başlığı altındaki tüm satırlarda da bu şirketlere ilişkin “faal” bilgisine yer verildiğinden çizelgenin ne zaman tanzim edildiğine ilişkin bir bilginin de bulunmamasından dolayı söz konusu çizelgenin hazırlandığı dönemdeki şirket veya şahısların BTSO 44. Komitesi’nde bulundukları değerlendirilmiş, arama gerçekleştirilen GülcemalTeksil San. ve Tic. AŞ isimli firmanın da açık kaynaklardan yapılan araştırmasında BTSO 44.Komite üyesi olduğunun tespit edildiği,
6-Uludağ Kültür ve Eğitim Vakfı ile ilgili Gülcemal Tekstil A.Ş.’de yapılan arama neticesinde tanzim edilen ilgili arama ve el koyma tutanağında sıra numarası olarak 10 ve 11 verilen ve toplam 106 sayfadan ibaret belgelere dair incelemede, yine örnek teşkil etmesi için bir sayfası alınmış, sayfada yapılan ön incelemede genel olarak bu raporda 5. maddede izahı yapıldığı gibi tablo olarak 106 sayfa halinde birtakım çizelgelerin bulunduğu, bu çizelgelerde “S.No”, “Üye No”, “Sicil”, “Firma Adı”, “Mes.Gr”, “Telefon”, “Adres”, “Durumu”, “Zimmet” şeklinde sütun başlıklarına yer verildiği, bu çizelgelerde yer alan;
“Üye No” ve “Sicil” sütun başlığı altında çeşitli sayılara yer verildiği,
“Firma Adı” sütun başlığı altında çeşitli firma ve şahıs isimlerine yer verildiği,
“Mes.Gr” sütun başlığı altındaki her satırda ilgili arama tutanağında sıra numarası 10 verilen listede ilgili satır karşılıklarına “44. Komite”, sıra numarası 11 verilen listede de ilgili satır karşılıklarına “45. Komite” şeklindeki ibareye yer verildiği, “44. Komite” ibaresi ile Gülcemal Teksil San. ve Tic. AŞ isimli firmanın BTSO 44.Komitesi üyesi olduğuna yönelik bu raporun 5.Maddesi’nde bilgi verilmiş, ayrıca “45.Komite” den kasıtla yine BTSO komitelerine üye olan şirketler bazında yapılan araştırmalarda da Gülcemal Dış Ticaret Ltd. Şti.’nin BTSO 45. Komitesi üyesi olduğunun tespit edildiği,
“Telefon” sütun başlığı altında çeşitli telefon ve faks numaralarına yer verildiği,
“Adres” sütun başlığı altında görünüş itibariyle şirket/şahıslara ait olduğu değerlendirilen Bursa ilindeki çeşitli adreslere yer verildiği,
“Durumu” sütun başlığı altındaki her satırda “Faal” şeklindeki ibareye yer verildiği,
“Zimmet” sütun başlığı altındaki ilgili bazı satır karşılıklarında
“İBRAHİM BURKAY, HİLMİ GÜLCEMAL, YUSUF ATEŞ, MUSTAFA SERDAR, HİLMİ GÜLCEMAL (MUSTAFA SERDAR), ALİ UĞUR, SALİH BAHADIR, EMİN AKÇA, MEHMET ATMACA, İSMAİL KUŞ, HASAN ÇEPNİ, MUSTAFA SERDAR, ALİ FUAT ER, HASAN MORAL, SADİ AYDIN, SULTAN GERMİ, HAŞİM KAR, RIDVAN İMAMOĞLU, ZÜBEYDE DEMİR, HALİL ATALAY, RECEP AYDIN, CENGİZ GÜVEN, HAYATİ CANLILAR, MESUT OKYAY, MURAT ERYAĞAN, DAVUT GÜRKAN, MUAMMER ÇALIŞKAN, MESUT CEYLAN” isimlerinden birine yer verildiği, söz konusu “zimmet” sütunundaki bazı satır karşılıklarının da boş bırakıldığı,
Uludağ Kültür ve Eğitim Vakfı’nda yapılan arama neticesi el konulan ve yukarıda izahı yapılan bağış makbuzlarının bazılarında, yukarıda belirtilen çizelgede yer alan şahıslardan/firmalardan/firma sahiplerinden/firma ortaklarından/firma yönetim kurulundan/firma yetkililerinden bazılarının Uludağ Kültür ve Eğitim Vakfı’na çeşitli tarihlerde ve çeşitli tutarlarda bağışta bulunduklarının tespit edildiği…”
Neymiş?
İbrahim Burkay ve yönetiminin zorla, korkuyla, şantajla göreve getirildiği şaibeli son BTSO seçimlerinin takip ve stratejisi bizzat bu davadan yargılanan Hilmi Gülcemal’in ofisiyle, bir FETÖ iştiraki olan Uludağ Kültür ve Eğitim Vakfı’nda yapılmış.
Neymiş?
İbrahim Burkay’ın kazanmasını resmen FETÖ’cüler sağlamış.
Neymiş?
“Ticaret Odaları Yönetimlerini ele geçirerek, kamu hizmet alımlarındaki rayiç bedel belirlenmelerinde örgütle ilişkili vakıf, dernek ve firmalar lehine hareket edilerek gelir temin etmek” FETÖ’nün amaçlarından biriymiş.
Daha önce yazdığım gibi, Adalet ve Kalkınma Partisi Bursa İl Başkanı Cemalettin Torun da var gücüyle uğraştı İbrahim Burkay’ın seçim kazanması için, yetmedi Bülent Arınç uğraştı…
Bu kadar sarih ve net bir tabloya rağmen yetkililer neyi bekliyorlar hala, acaba Godot’yu mu?