Yazarlar

Gerçek Atatürkçülerdi darbeyi bastıranlar!

post-img
Bursa’da görülmekte olan FETÖ davasının iddianamesinden bazı bölümler paylaşmayı bugün de sürdürüyorum:     “…Bilgi sahibi sıfatıyla beyanı alınan bir şahsın ifadesinden özetle,   2012 yılı Ağustos ayında Feridun Kahraman isimli şahıs, şahsımı ve abim Selçuk Yedikardeş’i…   (Bu arada ifadeyi gizlice veren şahsın fiyonkçu sarı Selim (Yedikardeş) olduğu ortaya çıkıyor! Sözde kimliğini gizleyerek verdiği ifadeye de “Abim Selçuk Yedikardeş” ibaresini yazdıracak kadar zeki bir adam şu Selim Yedikardeş!..)   …ziyaret etmek istedi ve ertesi gün yanında  Emin Akça, Mahmut Kesici ve Orhan Tezyaparlar isimli şahıslarla  DOSAB’ta bulunan SYK Tekstil AŞ. isimli işyerime gelerek bizi ziyaret ettiler.   (Adres vereydin bari be Selim!..)   ‘Bugüne kadar yapılan hastane, okul hizmetlerine ilave olarak üniversiteyi de katmak istediklerini, bunun yer temininin Vali Şahabettin Harput tarafından İlimiz Yıldırım ilçesinde yapıldığı, binanın inşaatının işadamlarının destekleri ile yapılmak istendiği’ söylendi.   Şehabettin Harput’un selamı ile bizden 50 bin lira “bağış” adı altında para talebinde bulunuldu.   Biz de Orhangazi Üniversitesi’ne size teslim ettiğim, Bursa Orhangazi Üniversitesi’ne ait 000295 seri nolu alındı makbuzu karşılığında 5 adet çek ile toplam 50 bin TL. bağış yapıldı. Bu bağışa ilişkin evrakların fotokopisini kendi rızam ile size veriyorum.   (Tabii, işin öncesinde FETÖ’cülerle her gün koyun koyuna olan, onlarla birlikte seyahatlere çıkan ancak, operasyonlar başlayınca panik içerisinde Bursa Adliyesi’ne koşturup hemen bildiği, bilmediği ne varsa dökülen bu Selim Yedikardeş 50 bin lira parayı çekleri doğrayarak ailecek FETÖ’ye verdiklerini anlatıyor da… Cemaatin istek ve desteğiyle firmasındaki AR-GE birimi için kalkınma ajansından hibe olarak tam 800 bin Törkiş lira parayı nasıl indirdiklerini anlatmıyor! O 50 bin lirayı da bu 800 bin liranın hatırına verdikleri konusuna da heç mi heç değinmiyor bu uyanık Selim!.. Devam ediyor Selim anlatmaya:)   Görev süremin bitimine yakın olan 2013 yılı Şubat veya Mart aylarında İlhan Sarı, Feridun Kahraman ve Mahmut Kesici başkanlığında bulunan DOSAB, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı hizmetlerinde kullanılmak üzere Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na VİP Mercedes minibüsü , zamanın Cumhuriyet Başsavcısı Namık Yılmaz’ın talepleri doğrultusunda hibe edildi. Bu hibenin DOSAB’ın bütçesinden mi yoksa şahısların kendilerinin mi karşıladığını bilmiyorum.   (Halen kullanılıyor, görüyorum o lüks aracı oralarda. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na makam aracını da FETÖ almış! Bence Başsavcı bey bugünden itibaren binmesin ona bir daha yoksa, koltuk ısıtıcısının kısa devre yapması sonucu totoyu bile yakar vallahi!..)   Zaten Feridun Kahraman isimli şahıs herhangi bir konuda görüş belirttiğinde, diğer üyeler tarafından sorgusuz sualsiz kabul edilirdi” şeklinde beyanlarda bulunduğu…   Gizli tanık Orhan’ın alınan ifadesinde özetle;   Cemaate yakın olan firmalar mutlaka BUGİAD üyesi yapılır. BUGİAD Başkanı Ali Fuat Er cemaatin prensiplerine aykırı hareket eden firmayı tespit ederek, mal aldığı ve mal sattığı firmaları arayarak, firmanın ekonomik hayatını felce uğratabilirdi. Bu firmalar da ekonomik olarak hayatlarını devam ettirebilmek için mecburen cemaat mensuplarının istediği gibi, AK Parti’nin dışında bir partiyi destekleme vaadinde bulunuyorlardı. Bu şekilde cemaat mensubu kişiler AK Parti aleyhine yoğun bir şekilde siyasi faaliyette bulunmuş iseler de 30 Mart 2014 Mahalli Seçimlerinde Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığını, Osmangazi, Yıldırım, Gürsu, Kestel belediye başkanlıklarını AK Parti, sadece Nilüfer Belediye Başkanlığı’nı da CHP kazandı. Cemaat mensupları AK Parti’nin kazanmaması için tahmini 20.000.000.00 TL civarında gayri resmi olarak para harcadıklarını tahmin ediyorum.   Cemaat mensuplarının parasal yardım aldığı firmalara örnek vermek gerekir ise (…) Ali Fuat Er’in sahibi olduğu Ersen Tekstil, cemaate yüklü miktarlarda burs, kurban ve ‘himmet’ adı altında para verdiklerini biliyorum.   Cemaatin büyük miktardaki para kasaları ise Üçel Tekstil Mahmut Kesici, Sunteks Tekstil Feridun Kahraman, İBRAHİM BURKAY, Ali Fuat Er, Turan Boztepe, Ahmet Yeşilçimen, İlhan Sarı, Halıca’nın sahibi Eyüp Karakuş olmak üzere toplam yedi kişi firmaları adına hesap açtırarak ihracat, ithalat yapmış gibi işlem yaparak cemaatin paralarını aklarlar.   Ayrıca stratejik işlerini de bu kişiler ve bu kişilere ait firmalar çözerdi.   Banka çalışanları, tüm banka ile iş yapan firmalara giderek üzerlerinde taşıdıkları tabletleri açarak tapeleri dinletir ve özetle, “Bizden misiniz yoksa hırsız AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan tarafında mısınız, tarafınızı belirleyin” şeklinde sözler söylenirdi.   Bu kapsamda hatırladığım kadarıyla 100 ve daha fazla işçi çalıştıran firmalardan Has Asansör, Çayhan Tekstil-Hüsnü Çayhan, Yiv Mühendislik, Ünlü Gıda-Faruk Terzi, Şaypa-Hıdır Şaylı, Milli Pazar, Haldun Engin’in sahibi olduğu Ek Mobil isimli şirket, Cengiz Akyürek, Adnan Menderes İşinibilir, DDS Tekstil Mustafa Dönmez, Ersen Tekstil, Bak Gör, Gör Yapı, Bak Yapı, Hage Tekstil Göksel Canlılılar, Kestel bölgesinde faaliyet gösteren Mehmet Burgazlı, Mahmut Burgazlı, Vural Şener, İsmail Çelik, Abdurrahman Çelik, Kemal Demirci, Salih Demirci, Ali Karabulut, İbrahim Karabulut, Niyazi Parlak, İhsan Parlak, Mehmet Yıldız, Ercüment Yıldız, Mustafa Kemal Demirci, Mustafa Filiz, Muttalip Özcanayrı ayrı ziyaret ediliyordu.   Cemaat mensuplarının parasal yardım aldığı firmalara örnek vermek gerekirse…   NURETTİN KUTLUCAN, YUNUS KUTLUCAN ve FATİH KUTLUCAN’ın sahibi olduğu KUTLUCAN HOLDİNG,   (Tabii, Özgen Keskin döneminde Yıldırım Belediyesi’nin asfalt serme, çöp toplamayla, park-bahçe bakım işlerinden on yıl boyunca  120 trilyon liraya yakın fazla ödeme alan KUTLUCAN’lara bu parayı cemaatin tek başına yedirmesi asla mümkün değildi zaten. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı bu KUTLUCAN’ları mutlaka derinlemesine araştırmalıdır. İddianameye de girdiği şekilde şimdiye dek bunlar FETÖ’ye ne kadar ödeme yapmışlardır? Hangi ihalelerden gelen paracıkların ne kadarı cemaate akıtılmıştır? Bu arada, ben geçmişte açıkça yazdım… Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin aynı işleri yıllardır her sene ihaleye çıkarılırken, Seyfettin Afşar’ın henüz genel sekreterlikten istifa etmediği Recep Altepe döneminde durup dururken 3 yıllığına birden yapıldı! Bu şaibeli ihale henüz yapılmadan önce köşemde dedim ki, “Ahan da yazıyorum buraya, bu iş kesinlikle KUTLUCAN’lara verilecek!..” Ve aynen de öyle oldu! Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin yeni Başkanı Alinur Aktaş… Şu işi kurcala, araştır acık ve inanıyorum ki, buradan iddiayla söylüyorum ki, belediyeye en az 50 milyon liralık ilave kaynak yaratmazsan, ben de hiçbir şey bilmiyorum! Ve tabii, yüzlerce milyonluk ihale bedellerinin ne kadarı cemaate gitti? Hak edişler geldikçe himmet paraları yollanmaya devam ediliyor mu? Bunlara da bir bakmak gerek!)   …Hüsnü Çayhan ve akrabalarının ortak olduğu Çayhan Tekstil, Zeki Ayan’ın sahibi olduğu Ayşin Tekstil, Can Dağlar’ın sahip olduğu CND İnşaat, Mehmet Kılıç ve Aydın Aksoy’un sahip olduğu DMA Makine, Fatih Güven’in sahip olduğu Sancak Matbaa, Naci Aktaş’ın sahip olduğu Erpa Market, Faruk Terzi’nin sahip olduğu Ünlü Gıda, Abdullah isimli şahsın sahip olduğu Akkılıç ve Aslantaş Hurda, Sema Güler ve Halidun Engin’in sahip olduğu EK Mobil, Kürşat Savaş’ın sahip olduğu Onat Temizlik, Adnan Menderes İşinibilir isimli şahsın sahip olduğu Bohem, Cengiz Bilek’in sahibi olduğu Yiv Mühendislik, Mustafa Dönmez’in sahibi olduğu DDS Tekstil, Fatih Tanrıkulu’nun sahibi olduğu Sav İplik, Ali Fuat Er’in sahibi olduğu Ersen Tekstil, Mecit Özkelebek’in sahip olduğu Akropol İnşaat, İsmail Çiçek’in sahibi olduğu Çeliker Çit Sistemleri, Vural Şener’in sahibi olduğu Kar-Şen Hafriyat, Mehmet Burgazlı’nın sahibi olduğu Un-Ma, Abdullah Akçınar’ın sahibi olduğu Tuğbay Tekstil, Göksel Canlılı’nın sahibi olduğu Ha-Ge Tekstil, Kemal Tan’ın sahibi olduğu Tanova Nakliyat, Enver Elibol’un sahibi olduğu UNS Tekstil, sahibini bilmediğim Danış Yapı ve Ergünler Yol Yapı, Barla Petrol Opet isimli firmanın eski sahibi Habib Nursi Alparslan’ın cemaate yüklü miktarda burs, kurban ve himmet adı altında para verdiklerini biliyorum.   Burada Kürşat Savaş hakkında da bildiklerimi söylemem gerekirse,   Kürşat Savaş, Halidun Engin’in yeğeni olur. Bu kişiler Bursa Emniyet Müdürlüğü KOM ve Terör Şube Müdürlüğü’nde sağlam adamları olduğunu sürekli söylerlerdi. Ayrıca Erzurumlu olmaları nedeniyle bürokratik yönden işlerini yaptırdıklarını söylüyorlardı. Cemaat de bozuk işlerini ve ihale işlerini bu kişiler üzerinden gerçekleştiriyordu.   Cemaatin büyük miktarlardaki para kasaları ise Üçel Tekstil Mahmut Kesici, Sunteks Tekstil Feridun Kahraman, İBRAHİM BURKAY, Ali Fuat Er, Turan Boztepe, Ahmet Yeşilçimen, İlhan Sarı, Halıca’nın sahibi Eyüp Karakuş olmak üzere toplam yedi kişi firmaları adına hesap açtırarak, ihracat-ithalat yapmış gibi işlem yaparak, cemaatin paralarını aklarlar. Ayrıca stratejik işlerini de bu kişiler ve bu kişilere ait firmalar çözerdi. Bu kişilerle ilgilenen de Ömer Faruk Sadan isimli hocadır. Bu Ömer Faruk Sadan cemaat içinde tekstilcilerin abisi olmakla birlikte bahsettiğim Ferudun Kahraman, İBRAHİM BURKAY, Ali Fuat Er, Turan Boztepe, Ahmet Yeşilçimen, İlhan Sarı ve Eyüp Karakuş ile özel olarak ilgilenen cemaat imamıdır.   Müşteki sıfatıyla beyanı alınan Eren Sözal isimli şahsın ifadesinden özetle,   2010 yılı geldiğinde Cansun Sarıyıldız’ın İl imamı olarak lanse edildiğini anlamıştım. Hatırladığım kadarıyla 2012 yılında ‘Bank Asya genel müdürünün Bursa’ya geleceği ve Bursa’da toplantı yapılacağı’ grup hocaları tarafından söylenerek davet edilmemiz üzerine, toplantının yapılacağı daha sonraki yıllarda Fethullah Gülen’e bağlı cemaate ait olduğunu öğrendiğim Bursa Orhangazi Üniversitesi’ne gitmiştik. Ben ‘Bank Asya’nın ne olduğunu, ne için buraya davet edildiğimizi’ İdris Çiftçi ve Mustafa Kızıltaş’tan sorduğumda ‘Bizim abilerin kurduğu banka, abiler bankayı anlatacak, bankanın yönetim kurulu başkanı ve yardımcıları bankayı anlatacak bize’ diye cevap vermişlerdi. Ben o zaman Bank Asya’nın normal bir banka olduğunu zannediyordum. İsmini hatırlamadığım Bank Asya Genel Müdürü ve yönetim kurulu başkanı bize Bursa Orhangazi Üniversitesi’nde bir konser verdi. Konferansın konusu Bank Asya’nın ticari işletmelerde daha fazla kullanılmasıydı. Yani bize diyorlardı ki, “Ticari işlerinizde Bank Asya’yı kullanın” diyorlardı. Bu toplantıya Bursa’da ticaret yapan yaklaşık 15-20 kişi katılmıştı. Hatırladığım kadarıyla BTSO Başkanı İBRAHİM BURKAY, BUGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Fuat Er, Özer Matlı, Gülcemal Tekstil isimli şirketin sahibi Hilmi Gülcemal, Emin Akça gibi ticaret erbabı insanlar vardı. Bunların yanı sıra yanımızda o dönemlerde İl imamı olan Cansun Sarıyıldız vardı” şeklinde beyanlarda bulunduğu…   Şüpheli Turan Boztepe’nin Twitter’dan 5 Temmuz 2014’te  paylaştığı “Gülen Cemaati Bitti mi?” başlıklı yazıda:   “Hangi AK Partili dostumla konuşsam, ‘Cemaat bitti’ şeklinde bir iddia ortaya atıyor. En iyimser olanları bile ‘Cemaat 40 yıl öncesine döndü’ diyor. Öyle midir bilmiyorum, onu süreç içinde daha iyi anlayacağız! Ancak Fethullah Gülen hareketinin Bursa’daki işadamı örgütü BUGİAD’ın son iftarına baktığımda tablo hiç de öyle görünmüyor. Elegans Düğün Salonu tıklım tıklım dolu, iftara binin üzerinde katılım var. Atılan iftiralar iftara zarar vermemiş görünüyor. Sadece sorun protokol masasında görülüyor. Eskiden valiler, rektörler, cemaatin gücünden korkan işadamları, milletvekilleri şişe gibi sıra sıra dizilirlerdi masanın başında. Cemaatin önünden adeta serenat yaparlardı. Ah şu güce tapanlar yok mu, her devrin adamları, işte onlar yoktu sadece. Baktım, protokol masasında sadece TİCARET VE SANAYİ ODASI BAŞKANI İBRAHİM BURKAY ile Meclis Başkanı Remzi Topuk vardı. Her ikisini de kutluyorum. Böylesi bir dönemde o sofraya oturmak cesaret ister. Başbakan Erdoğan başta olmak üzere AKP’nin ileri gelenleri cadı avı yaparken, bu iftara katılmak her babayiğidin harcı değil. Üstelik yanlarına İlker Duran, Mustafa Gürses, Emin Akça, Şakir Umutkan’ı da alarak. Her biri AK Parti içinde etkin isimler ama “Haşhaşi-Paralel Örgütün” etkinliğine gelmekten geri durmadılar! BUGİAD Başkanı Ali Fuat Er, jurnalcilik yaparak bazı üyelerini istifa ettirmeye çalışanlara da yanıt vermiş oldu konuşmasında. AKP savaş açmadan önce 1050 üyesi olan BUGİAD şu an 1014 üyeye düşmüş. …BUGİAD gecesinden çıkan sonuç şu ki, iktidar belki Gülen hareketinin daha da güçlenmesinin önüne geçmiş olabilir ama şu aşamada büyük bir darbe vurmuş gibi gözükmüyor” şeklinde haberlerin ve paylaşımların olduğunun görüldüğü…”   …………….   Evet…   Bugünlük de bu kadarı yeter.   Gördüğünüz gibi 17-25 Aralık’ın ardından devlet FETÖ’ye karşı büyük bir mücadeleye girişmiş…   Fakat kendilerini devlet sanan, devletin her birimini ele geçirdiklerini düşünen zavallılar şımardıkça şımarmaya devam etmişler…   Pek çok insan bunların gerçek yüzünü görerek yanlarından hızla uzaklaşmış ancak, BTSO BAŞKANI İBRAHİM BURKAY hâlâ artık darbeye gün sayan bunların sofralarından kalkmıyor!   Tüm bu paylaştıklarım aynen Bursa-FETÖ iddianamesinden.   İddia edildiği gibi Bursa Adliyesi’nde  hâlâ gizli FETÖ’cü 40-50 hakim ve savcı yoksa eğer ve yukarıda sözü edilen isimlerin de pek çoğu halen hapisteyse…   İlaveten…   Bizzat FETÖ’nün seçtirdiği…   Hazırladığı yönetim kurulu listesindeki 4 kişi birden FETÖ’den tutuklanan…   Tam 10 yıl boyunca Gülcemal Tekstil’in dış ticaret müdürlüğünü yapmış…   Odanın matbaa ve baskı işlerini Bursa’daki yüzlerce firma dururken İzmir’e, Fethullah Gülen’in kardeşlerinin işlettiği Çağlayan Matbaasına veren.   O’nu BTSO’nun başına FETÖ’nün seçtirdiği, buz gibi bir FETÖ projesi olduğu artık sokaktaki kedilerin bile malumu olan İBRAHİM BURKAY’a hiç kimse neden ve nasıl ilişmez….   Dün de dediğim gibi, biri bana bunu izah etsin?   Nitekim daha sonra Ordumuzun içindeki “vatan hainlerini” kullanarak son bir kalkışmaya daha girişecekler ve kahraman, yiğit Türk halkının sille tokat şamarını yiyerek hak ettikleri deliklere tıkılacaktır ardından bu şımarık FETÖ’cüler.   Şu Kemal Kılıçdaroğlu ve dünyaya onun gözünden bakan insanlarda kafa hiç çalışmıyor, bir kez daha çıktı ortaya bu durum yine!   Biliyorsunuz, son çıkarılan kanun hükmündeki kararnameyle 15 Temmuz darbe kalkışması sırasında canavarla tank kapağı kesmeye girişen, oturduğu binanın terasından şehri bombalamakta olan F16’ya levye fırlatan, halkın üzerine silah doğrultup ateş ettikleri sırada hainleri enselerinden tuttukları gibi yakalayıp pataklayan insanlar son derece doğru bir kararla cezadan muaf tutuldular.   Bunu kınıyor saftirik CHP’liler, kahraman Türk halkına “katiller” diyerek hakaret ediyorlar bir yandan da.   O gün bu millet ne yaptı biliyor musunuz?   CUMHURİYETİ KORUYUP, KOLLAMAK UĞRUNA ÖLÜM DAHİL HERŞEYİ GÖZE ALARAK  ATATÜRK’ÜN BİZZAT VERDİĞİ EMİRLERİNİ UYGULADI!..   Gerçek “Atatürkçü” olduğunu ispat etti tüm dünyaya!   Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla korudu kendi Cumhuriyetini FETÖ’cü vatan hainlerine karşı!   Üstelik de Bursa’da yaptığı bir konuşmada anlatıyor Mustafa Kemal, öylesi bir durumda nasıl davranılması gerektiğini:   "Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir.  Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır.  Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.  Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir.  Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.   Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır.  Genç, "Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir" diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır.  Mahkeme onu yargılayacaktır.  Yine düşünecek; 'Demek adliyeyi ıslah etmek, rejime göre düzenlemek lazım.' diyecek.   Onu hapse atacaklar.  Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek.  Diyecek ki, "ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım.  Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir."   İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!”   Gördünüz mü?

Diğer Haberler