Hamsi kavağa çıktı!

Anadolu Kavağı, İstanbul'un Beykoz ilçesinde, boğazın  kuzey kıyısında cennetten bir bölgedir. Haçan, vakti gelup da Garadenuz’dan boğaza akun ettuğunda hamsi sürüleri, İstanbul’un balıkçıları sevinip, “Hamsi Kavağa çıktı” derlermiş eskiden. Bu asırlar öncesinden gelen bir deyimmiş. Balık akınının başladığını, bereketin yaklaştığını ifade edermiş. Fakat bizim rahmetli Süleyman Demirel günün birinde dönemin Başbakanı, ANAP’ın genel başkanı Mesut Yılmaz’a atfen bir meydanda “Hamsi kavağa çıkarsa, bunlar da iktidar olur” demesin mi?!. O günlerde hamsinin kavağa çıkması mevsimsel anlamda mümkün olmamasına rağmen bizim Garadenuz halkı tersten anlayarak bu söylemi ar meselesi yapıp, hamsiyi kavak ağacının tepesine tırmandırabilmek için el birliğiyle hareket etmesin mi?!. Doğruyol Partisi bir tek Trabzon’dan Mehmet Ali Yılmaz’ı getirebilmişti Meclis’e ve tüm Karadeniz’de müthiş bir hezimete uğramıştı o tarihte. Ha pöyle de inat bir toplumdur Garadenuz halkı! Fırıncısı, müteahhidi, kalfası… Bir o kadarı daha nerde? Çoluk çocuk İstanbul’da. Sen adamlara “Pontus, montus” filan deyip, sinir uçlarıyla oynarsan ne olur? Hamsi kavağa yine çıkar, bu kadar basit! Hamsi İstanbul’da artık kavağa çıkmış, balık akını başlamıştır bu pöyle biline! Ak Parti’nin kuruluş sürecini hiç unutmam. Hemşerimiz Ertuğrul Yalçınbayır partinin ilk 3 adamından biri, kurucu genel sekreter. Bazı gazetecilerin poh pohlaması üzerine “Bi dakka” demişti o günlerde, “bizim henüz şişinmek için bir nedenimiz yok! Her 3 seçmenden 1’inin oyunu alabildik sadece. Geriye kalan 2 kişi hala bize karşı”!.. Bu söylem henüz çiçeği burnunda bir Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’ın hiç hoşuna gitmemişti o zaman! Sonra bir gün Yalçınbayır, “Sayın Başbakan bizim öğretmenimiz mi ki” gibi bir laf edince üstelik de basın önünde, siyasi yaşamı bitiverdi! Bir daha değil milletvekili, bakan olmak, Ak Parti’nin önünden bile geçemedi Ertuğrul Yalçınbayır! Şimdii… Alınan oy yaklaşık yüzde kırkbeş… Bunun yüzde 12-13’ünün MHP’den geldiğini hesap edersek eğer Ak Parti’nin yeniden en başa döndüğünü yani, her 3 seçmenden 2’sinin bu partiye artık karşı olduğunu görürüz. Yapılan her türlü eleştiriye rağmen AK Parti’nin, Türkiye için çok önemli bir siyasi figür olduğunu, çok önemli hizmetlerinin bulunduğunu düşünürüm. Ve hele hele Orta Doğu’yla, Doğu Akdeniz’de kartların yeniden karıldığı böyle bir dönemde Ak Parti yönetiminin ortaya koyduğu dirayetli ve milli duruşunun ülkemiz için çok değerli olduğunu biliyorum. Hamasetten, ideolojik saplantılardan uzak, ülkesini seven ve düşünen sağduyulu her insan bunu görür ve anlar. Türkiye elindeki kartları iyi ve doğru oynarsa eğer, sadece Akdeniz’deki doğalgaz rezervleriyle bile geleceğin zengin ve lider ülkeleri arasındaki yerini mutlaka alır. İşte onun için AK Parti’nin geriye kalan yüzde 50’lik kitlenin oyunu alabilmek için onca yıl uyguladığı ayrıştırıcı, insanları ötekileştiren dili artık bırakarak, kurulduğu günlerdeki fabrika ayarlarına tekrar  dönmesi lazım! Ertuğrul Yalçınbayır gibi son derece demokrat ve değerli insanları yeniden kazanması lazım.  Öyle illet, zillet, çapulcu, Pontus gibi söylemler beş para etmez artık, ters teper. Hele hele artık hamsi kavağa çıkmışken!