HDP Bursa’dan milletvekili çıkarabilir mi?

En doğru, en dobra tespiti AKP’nin 23’ncü dönem Bursa milletvekili Hayrettin Çakmak yaptı. Güya kendisi milletvekili aday listesinin 2’nci sırasındayken, Çalışma Bakanı Faruk Çelik işe parmak atarak bazı başka isimlerle birlikte “Hayrettin, bu güne kadar benim için ne hayır ettin” deyip, ismini oradan çıkarıp atmış. Bunun doğru olup olmadığına dair sorumuzu “hiç zannetmiyorum” diyerek yanıtladı Çakmak. Peki isminin ön listede olduğu konusu doğru mu? Bu soruya da “zannetmiyorum” yanıtı geldi karşıdan: “Açık bir şekilde göründüğü gibi eski milletvekillerinin yeniden adaylığına hiç sıcak bakılmamış. Türkiye genelinde böyle sadece 13 arkadaş var aday yapılan. Onların da çok azı seçilebilecek sıralarda. Zaten mevcut vekillerin de yarıya yakını hiç aday yapılmadı. Durum bundan ibaret.” Hayrettin Çakmak düz ve dobra bir adamdır. Lafı öyle eveleyip gevelemez. Söyleyecek bir sözü varsa pat diye söyler. Şimdi birileri sağda solda konuşup, “bunları duyurmayı gazetecilik başarısı  sanan birilerine güya aslında listenin bilmem kaçıncı sırasındaymış da Faruk Çelik gelip kendisini oradan çıkarmış gibi” fısıldayarak, örselenen siyasi itibarlarını tamir etmeye çalışıyorlar ya? İlk 18’in içinde ya varsındır ya yoksundur, işte o kadar!.. Ha eklemeler, kaydırmalar olur mu? Elbette olur. Ancak Bursa’nın çıkaracağı 18 milletvekilinin neredeyse yarısı kadar ismin “aslında bu adam da listedeydi ama Faruk Çelik tarafından çıkarıldı” diye dillendirilmesi en hafif haliyle komik kaçıyor. Peki Hayrettin Çakmak, bırakın ikinci sırayı, asıl listede hiçbir zaman olmadığını nereden biliyor? Basit! O da herkes gibi AKP’nin listesi açıklanıp, duyurulduktan sonra öğreniyor da ondan! “Hepsi arkadaşımız, dostumuz, kardeşimiz. Milletvekili adaylarını belirleyen kurulun üyeleri Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun da bulunduğu bir ortamda dışarıya asla en ufak bir bilgi sızdırmayacağız diye ayrı ayrı yemin etmişler! Bilgi almak için ulaşıp da konuştuğum herkes bana ‘kusura bakmamamı çünkü büyük yemin ettiklerini’ söyledi. Şimdi bu insanların listeler açıklandıktan sonra kendilerini arayanlara aslında senin sıran şuydu ya da buydu diyerek, yeminlerini bozma ihtimali var mı sence” diyor Hayrettin Çakmak. Her seçim döneminde yaşanır böyle şeyler. Birileri her zaman “ben vardım ama çıkarıldım” diyerek ortalığı dumana boğar. Sallayın gitsin. AKP’nin Bursa listesinde “üç Gürcü, üç laz, üç batı Trakyalı var ama dağlı yok, Bursalı yok,  filan yok, feşmekan yok, bu yüzden parti eskisi kadar çok oy alamayacak” gibi söylemlere gelince… Bu söylemi de sallayın gitsin! Diğerlerinin aksine kıyıdandı, ovadandı diye oy vermiyor AKP’ye millet, “Tayyip’e” diye veriyor. Adnan Menderes’in bir vakitler dediği gibi “odunu koysa oraya seçtirecek güçte” Recep Tayyip Erdoğan bu gün bile. Ne konuşup duruyorsunuz siz? Listeye şuradan buradan adam koymadı filan diye değil ama bu kez AKP içindeki Kürt oylarından çok önemli bir kısmı HDP’ye gidecek gibi görünüyor. Aynı şey CHP’deki Kürt Alevileri için de geçerli. Sosyalist sol ve diğer partilerdeki AKP karşıtı insanlar ve hatta seçimlere katılmayan kesimin önemli bir bölümü de barajı aşabilmesi için gidip HDP’yi destekleyecek gibi görünüyor. Selahattin Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığı yüzde 9.76 oranı çok net ve belirleyici bir tablo koyuyor ortaya. Barajı geçmek için gerekli olan yüzde 10’luk oranla arasındaki açık bence de çok rahat bir şekilde kapanacak ve HDP Bursa’dan da 64 bin 249 olan oyuna yaklaşık bir 15 bin kadar daha insan ekleyerek bir milletvekili çıkarmayı başaracaktır fikrimce. Halkların Demokratik Partisi, kendisini parti tüzüğünde şu şekilde tanımlıyor: “Parti, tüm ezilenlerin ve sömürülenlerin; dışlanan ve yok sayılan bütün halkların ve inanç topluluklarının, kadınların, işçilerin, emekçilerin, köylülerin, gençlerin, işsizlerin, emeklilerin, engellilerin, LGBT BİREYLERİN, göçmenlerin, yaşam alanları tahrip edilenlerin; aydın, yazar, sanatçı ve bilim insanları ile bütün bu kesimlerle birlikte mücadele yürüten güçlerin her türden baskı, sömürü ve ayrımcılığı ortadan kaldırmak ve insan onuruna yaraşır bir yaşam kurmak üzere bir araya geldiği, demokratik halk iktidarını hedefleyen bir siyasi partidir.” Ben de İstanbul’da yaşayan Parti Meclisi Üyesi Asiye Kolçak’ın getirilip de Bursa’dan aday yapılmasını kınayanlardan biriyim. Yıllardır kendi geleceklerini, varlıklarını ortaya koyarak bu siyasete hizmet edip emek vermiş bir Avukat Ayşe Batumlu Kaya ya da Ayla Yıldırım olabilirdi Bursa’nın birinci sıra adayı. Hatta eğer HDP’liler tüzüklerine yazdıklarında gerçekten samimiyseler, LGBT mücadelesi için Bursa’da dernek kuran, ardından devlet ve bürokrasinin kurduğu tezgahlar sonucu yıllarca hapis yatan ve yine bu sebeple 80 yaşındaki anasını burada tek başına bırakıp, yurt dışına kaçmak zorunda kalan transseksüel Öykü Evren’i aday gösterebilirlerdi mesela!