Herkes sevdiğini öldürür

…Ama gene de herkes sevdiğini öldürür Bu böylece biline, Kimi bunu kin yüklü bakışlarıyla yapar, Kimi de okşayıcı bir söz ile öldürür, Korkak, bir öpücükle… Yüreklisi kılıçla, bir kılıçla öldürür!   ………………………   Bu dizeleri kaleme alıyor, Özdemir Asaf’ın çevirisiyle Victorya dönemi Britanya’sının ünlü İrlandalı yazarı Oscar Wilde, 2 yıl kürek cezasına çarptırıldığı Reading Zindanı’nda yazdığı balladında. Ve devam ediyor: Kimi insan aşkını gençliğinde öldürür Kimi sevgilisini yaşlılığına saklar; Bazıları öldürür arzunun elleriyle, Altın’ın elleriyle boğar bazı insanlar. Bunların en üstünü bıçak kullanır çünkü Böylelikle ölenler çabuk soğuyup donar.   ……………………   Krallık muhafız süvari bölüğü askerlerinden Charles Thomas Woolridge, 23 yaşındaki karısı laura Ellen Woolridge’i , boğazını keserek öldürüyor. 17 Haziran 1896’da mahkemenin suçluya verdiği ceza : 7 Temmuz 1896 Salı sabahı saat 7.45-8.00 arası Reading Zindanı'nda asılarak idam edilmesi. Bu cinayetin o zamanki İngiltere kamuoyunda geniş etki ve tepki yaratmasına Oscar Wilde’ın kaleme aldığı Reading Zindanı Balladı isimli o büyük şiir öncü olmuştur:   …Ama gene de herkes sevdiğini öldürür Bu böylece biline, Kimi bunu kin yüklü bakışlarıyla yapar, Kimi de okşayıcı bir söz ile öldürür, Korkak, bir öpücükle… Yüreklisi kılıçla, bir kılıçla öldürür!   …………………………………   Kulağım televizyon ekranındaki, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin toplantısında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dayken, zihnim beni Oscar Wilde’ın ünlü dizelerine götürüyor: “Ama yine de herkes sevdiğini öldürür, bu böylece biline!” Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan herkese seslenen Erdoğan şunları söylüyor yine burnunun üzerini dört boğum yapıp haykırarak: “Bizi sevmek zorunda değilsiniz!”   …………………………………   Oysa bir vakitler kendisi ne çok sevmişti bu halkın tamamını çiftçisi, köylüsü, memuru,esnafı ve hatta orospusuna dek zerrece ayırt etmeden?!. İstanbul Belediye Başkanlığı makamına seçilmeden önce “Biz yaratılanı yaratandan ötürü severiz” diyerek gittiği İstanbul kerhanelerinde ya da Çiçek Pasajı’nın sidik kokulu birahanelerinde oy istememiş miydi sevgisini ağdalı laflarla dillendirerek?   “Kimi bunu kin yüklü bakışlarıyla yapar, Kimi de okşayıcı bir söz ile öldürür, Korkak, bir öpücükle…”   …………………………….   Oysa, uzun zamandır O da öldürüyor sevdiklerini… Savunmak, göz yummak, emir vermek başka bir şey değilse eğer, Toma’yla öldürüyor, biber gazıyla öldürüyor hatta, kurşunla öldürüyor. “Ali’yi sevmek Alevilik’se, ben de Aleviyim” diye haykırdıktan sonra bir de bakıyorsunuz ki, Gezi Parkı olaylarında ölenlerin 4’ü Alevidir, “İnsan sevdiğini öldürür” lafını doğrularcasına?!. Uludere Roboski Katliamı’nda ölen 35 kişi için bombalama emrini kimin verdiği hala bir muamma? Başbakan, Kürtleri de çok seviyor!   …………………………..   “Arapları çok severim, ben Gürcü’yüm, eşim Arap” diyor; Reyhanlı’da hükümetin uyguladığı Suriye politikasından ötürü ölenlerin sayısı gayrı resmi rakamlara göre 177’dir.   “Kimi insan aşkını gençliğinde öldürür Kimi sevgilisini yaşlılığına saklar; Bazıları öldürür arzunun elleriyle, Altın’ın elleriyle boğar bazı insanlar...”   …………………………….   “Biz kimsesizlerin kimsesiyiz” diyor Başbakan… Kimsesizler mezarlıklarında yer kalmadı artık! “Yaratılanı yaratandan ötürü sevenler” yaratanı da öldürmeyi sürdürüyorlar yavaş yavaş. Kimi dolarla, kimi gemiyle, kimi ihaleyle, Kimi han, kimi hamamla.   …………………………..   Wilde’ın dizeleriyle tamamlayalım:   Kimi insan az sever, kimisi de çok uzun, Kimileri aşkı satar, kimileri satın alır; Kimileri de yapar bu işi gözyaşlarıyla, Kimilerinde aşka serin kanla kıyılır: Hemen herkes bir türlü öldürür sevdiğini…     [caption id="attachment_91452" align="aligncenter" width="400"] Oscar Wilde[/caption] ÖZEMİR ASAF'IN KALEMİNDEN HAYATI VE READİNG ZİNDANI BALLADI-KIRMIZI YAYINLARI