
Haddini, kalıbını bilmeyenler için söylenen bir laf vardır, “hem kekeme, hem geveze” diye!..
Adam hem cahil…
Hem de içinde bulunduğu durumu bilmeyecek kadar geveze!
Artık karşı taraftan ne alıyor, hangi menfaatin peşindeyse, tabii manevi olarak, Latince “Reductio ad absurdum “, Osmanlıca “abese irca”, Türkçe tanımıyla da “olmayana ergi metoduyla” Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın Gülen Cemaatinin açık desteğiyle göreve geldiği herkes tarafından bilinen başkanı İbrahim Burkay’ı yalayıp yutmuş bu sözünü ettiğim herif.
Bu ve bunun gibi tiplerin eline kalem verenlerde asıl kabahat!
Piyasada var böyle birkaç tane paçoz; ondan tırtık, bundan pırtık geçim yolu bulmuşlar böylece kendilerine.
Elli liralık İnternet sayfaları açıp “gazeteciyiz, yazarız” diye ona buna askıntı olarak yollarını buluyorlar.
Mesela Mudanya’da var böyle biri, vizitesi 500 lira, adı Kemal Cinkaya mıdır nedir, 500 lirayı saydın mı eline, her türlü muameleye geliyormuş o ağzına 30 yıldır diş fırçası değmemiş olan herif?!.
Buralarda, Bursa’da da dolaşıyor bir insan leşi, onu bunu dolandırdıktan sonra geçim kapısını “gazeteciyim” ayağıyla İnternet sayfasında bulmuş, onun adı da Murat Cintonik!..
Hadi bunlar piyasanın kevaşeleri.
Bir de dediğim gibi günlük yayınlanan gazetelerde eline kalem verilmiş bir “cahil” takımı var ki Bursa basınında, resmen evlere şenlik!
O cahillerden biri geçen gün “4. Sanayi Devrimi’nin temelleri ve Burkay’lı BTSO” başlığıyla bir yazı kaleme almış.
Ne anlıyorsunuz bu başlıktan?
“Birincisi, ikincisi ve üçüncüsünün ne oldukları meçhul, temelleri atılan 4’ncü bir sanayi devriminden” söz ediliyor değil mi?
Allah insana yalayanını bile kalitelisinden versin!
Yalakalık sektöründe bile olsa, cahil cühelanın eline düşürmesin.
Maazallah vezir edeceğiz derken, rezil ediverirler adamı işte böyle!
Ama önce görev gereği, yaladığı kişinin rakibi olarak gördüğü insana çamur atacak ya…
Şöyle bir girizgah yapmış Burkay’ı aklamak için:
“Önceki seçimde yaşanan FETÖ’cü cemaat faktörünün bu seçimde nasıl bir seyir izleyeceği belli değil.
Savlandığı gibi 2013’te FETÖ’cülerin Burkay’a mı, Parseker’e mi destek verip-vermediğini bilemem ama bildiğim iki şey şu;
Bursa’nın iki büyük patronundan biri olan ve babasının BTSO’da 23 yıl, kendisinin de 18 yıl yönetim kurulu başkanlığını yaptığı Celal Sönmez ile İşadamı Cavit Çağlar’ın o sıralar Parseker’e yakın durduğu görüntüsü…
İkincisi;
Bu FETÖ’cü ihanet şebekesinin özellikle 17-25 Aralık 2013 gününden bu yana genellikle bu tür yerlerde muhafazakâr demokrat adayları desteklemedikleri…
Bilinen bu gerçeklere ek olarak da;
15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ/PDY terör örgütü tarafından başlatılan ve başarısızlıkla sonuçlanan darbe girişimine yönelik yapılan soruşturma kapsamında, tutuklanan eski BTSO Yönetim kurulu üyesi işadamı Emin Akça’nın ifadeleri…
FETÖ’nün İbrahim Burkay’a destek verir gibi görünüp, aslında Parseker’e çalıştığını açıklaması…”
Ve bingo!
Alın size bu bilgisiz cahilin sunumuyla İbrahim Burkay sütten çıkmış ak kaşık, hayatı boyunca Cemaatin, cemaatçilerin yakınından bile geçmemiş olan İlhan Parseker’se Fetö’cü!..
Bırakın Parseker’i desteklemeyi, korkudan burnunu bile çıkaramadı dışarıya Celal Sönmez.
Şu ana dek bu cahil dahil, hiç kimsede belgesini görmedim, eğer doğruysa Emin Akça’nın içeriden yapmaya çalıştığı şey, İlhan Parseker’in ipine sarılarak, Burkay’ı soruşturmalardan kurtarma girişiminden ibaret!
Parseker’in ipiyle kuşağını geçen gün yazmıştım.
İbrahim Burkay’ın önümüzdeki seçimlerde bir daha aday olması asla mümkün değil.
Olsa bile görüldü artık, korkusundan kendisi bile kendisine oy veremez!
Parseker’in karşısınaysa öyle kolay kolay dişli bir rakip çıkamaz.
Çıkmaz da zaten çünkü sosyal münasebetleri çok ileri düzeyde olan Parseker herkesin gönlünü hoş etmeyi gayet güzel becerir.
Bir önceki seçimde cemaat korkusundan Burkay’a oy vermek zorunda kalan üyelerin çoğu hem kendilerini affettirebilmek, hem de BTSO’nun doğru raya oturabilmesi için ezici çoğunlukla tercihlerini Parseker’den yana kullanacaklardır, buna eminim.
Orada kongreye yaklaşık 8 aylık bir süre kaldı.
“Cahil’in yazısıyla” devam edelim:
“Başkan İbrahim Burkay’ın “Bizim hayallerimize bile ulaşamazlar” dediği eski rakibi Parseker ise yaptığı açıklamada salt ayağı yere basmayan eleştirilerde bulunmakla kaldı.
Burkay’ın büyük bir kararlılıkla sürdürdüğü ve çoğu sonuçlanan 16 Makro Proje için ‘’Hiç biri gerçekleşmedi” gibi abuk, gerçekdışı bir savda bulundu Parseker.”
Şimdi bunları yazıyor ya?
“Çoğu sonuçlanan” dediği 16 makro projenin neler olduğunu bile bilmiyor bu cahil!
Duymuş bir yerlerden bir şeyler, aklınca enseyi de Parseker’i kötülemek için karartmış ya?
Habire sallayıp duruyor işte:
“Bursa’da 41 yıllık “Sönmez” ailesinin yönetiminde belli gurup ve kişilerin ilgi alanı olmaktan öte bir varlık gösteremeyen BTSO’yu devlet dairesi gibi üyelerden kopuk yönetme sürecinin 2013’te Burkay ile yıkıldığını, odanın tüm üyelerin ilgi alanına açıldığını Bursa’da görmeyen var mıdır?
2023 hedefleri doğrultusunda Bursa için de ona koşut bir hedef koyarak, hem üretim ve hem de dış satım için ömründe yurtdışı görmemiş binlerce Sanayici ve İş adamını yabancı ülke fuarlarıyla buluşturup, oralar mal satmalarını sağladıklarını da…”
Ula dangalak!
“Bursa’da ömründe yurt dışı görmemiş binlerce sanayici ve işadamının bulunduğunu” nerenden uyduruyorsun sen?
Kim senin gibi cahil bir herifin eline verdi o kalemi?!.
Bu devirde yurt dışı görmeyen bakkal bile kalmamışken “binlerce sanayici ve işadamının Burkay’ın sayesinde yurt dışı yüzü gördüğünü” söyleyebilmek için Arap nargilesi çekmiş olman lazım yavrım senin!
Peki ya şu laflara ne demeli:
“Türkiye’de oda ve borsalar arasında ilk kez, ‘Sektörel Konsey’ yapılanması ile kentin ortak aklını harekete geçirerek Türkiye için bir rol model olan BTSO’nun kent ekonomisine bütün dünya küresel krizle boğuşurken bir dinamizm kattığını kim yadsıyabilir?
16 Makro Proje’nin çoğu gerçekleşmiş, bir kısmı da sürerken, Türkiye’yi Organize Sanayi Bölgesi ile tanıştırarak Üretimin ve Dış-satım’ın liderliğini üstlenen Bursa’nın, küresel ekonomilerde 4. Sanayi Devrimi’nin temellerinin atıldığı görülmediği mi sanılıyor?”
Ortak akıl, gel gel bunun k.çına takıl!
Var mı Bursa’da öyle bir ortak akıl?
BTSO Türkiye için bir rol modelmiş!
Dünya ekonomik krizle boğuşurken BTSO kent ekonomisine şeyetmiş!
Tam 16 makro projenin çoğu gerçekleşmiş, bir kısmı da sürermiş!
BTSO Türkiyeyi Organize Sanayi Bölgesiyle tanıştırmış!
Türkiye’de üretimin ve dış satımın lideri Bursa’ymış!
Bursa’da 4’ncü sanayi devriminin temelleri atılıyormuş!
Bu cahil o yazıyı kaleme alırken Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin İnternet sitesini açsa Bursa’nın dış satımda birinci olmadığını görecek.
Hiçbir yere değil, Google amcaya sorsa Burkay BTSO’nun başına gelmeden önce kentimizde tam 17 adet organize sanayi bölgesi bulunduğunu ve onun hiç ama hiçbir şey katmadığını öğrenecek.
Küçük bir araştırma yapsa yine Burkay’ın “16 mega proje” dediği işlerin bir kısmının eskiden de aynen uygulandığını ve isimlerinin değiştirilerek yeniymiş gibi sunulduğunu, tamamına yakınının da patlak çıktığını farkedecek.
Hadi gelin bakalım birlikte göz atalım, neymiş bunlar:
Payitaht Çarşısı Projesi:
Tarihi Çarşılar ve Hanlar Bölgesi’nin turistik ve ekonomik potansiyeli yeniden ortaya çıkarılacak.
(İbrahim Burkay’ın gelir gelmez “yanlıştır” diye iptal ettiği, 2 yıl unutturduktan sonra geçen yıl yeniden yaptığı “Alışveriş Şenliği” hadisesi. Kapalı çarşı esnafına para kazandırılması, o bölgeden alışveriş yapanlara da çeşitli hediyeler verilmesi olayı. Dandik, “dostlar procede görsün” türünden bir hikaye yani!.. Celal Sönmez başlatmıştı.)
BTSO Vefa Projesi:
Acil transfer gerektiren sağlık koşullarında yararlanabilecekleri kara ve hava ambulansı
Emeklilik dönemlerinde yaşlıların ihtiyaç duydukları olanaklar sağlayacak geriatrik bakım hizmeti
Üyelerin uygun fiyata kaliteli hizmet alabileceği çok amaçlı tesis
Tüm üyelerimizin ihtiyaç durumunda yararlanabileceği evde bakım hizmeti
(Bir, iki ve dördüncü maddeler patlak çıktı. Ortada ne helikopter, ne de bir bakım var. Büyükşehir Belediyesi bunlara Hüdavendigar Kent Parkı’nın içinde bir kafelik yer verdi. İnşaatını yaptılar ama işletemediler. Sonra BURFAŞ’a devrettiler, şimdi onlar işletiyor. Eğer en az 100 meclis üyesinin oradan haberi varsa dişimi kırarım!)
Bursa Finans ve Ticaret Merkezi:
İş dünyası kuruluşları tek çatı altında toplanacak.
(Yok ortada böyle bir merkez, öpsün sizi herkes!..)
Konseyler:
Yönetim Kurulu üyelerine ve Meclis üyelerine karşı sorumlu olacak konseyler kurulacak.
Yüzde 70’i BTSO meclisi içinden, yüzde 30’u da meclis dışı uzman guruplardan oluşacak
(Kaybettikleri komitelere alternatif olarak birilerini mutlu edebilmek için konseyler kurdular. Hiçbir amaca hizmet etmedi. Patlak çıktı.)
Yeşil Büyüme Projesi:
Sanayi ve ticaret geliştirilirken verimlilik ve çevre faktörleri ön planda tutulacak. Yeşil teknoloji gelişimi teşvik edilip dönüşümü desteklenecek.
(Eski yönetimin projelendirdiği bir “Enerji Verimliliği Labaratuvarı” projesi vardı, ite kaka sadece onu yaptılar. Başka da bir cacık yapmadılar.)
Marka Bulvarı:
Bursa'nın modern yüzünü yansıtacak.
İstanbul’un Nişantaşı ve Bağdat caddeleri, Paris’in Champs-Elysees’si, Milano’nun Montenapoleone ve Corso Buenos Aires’i gibi bir çekim merkezi olacak.
(Yok ortada böyle bir bulvar falan. Sadece milletin piyasa yaptığı Fatih Sultan Mehmet Bulvarı var!.. Bu proce de patlak çıktı.)
Gökmen Projesi:
Uzay ve havacılık üssü. Savunma sanayi yatırımlarında öncelikli teşvik bölgesi olmak hedeflenecek.
(Gökyüzünde para verip birkaç uçak uçurdular. Amerika’dan astranot getirdiler. Bursa’da bir uzay üssü kurdular. İki uzay mekiği yapıp, Ay’a çıktılar. İşadamlarını KOSGEP desteğiyle Mars’a, oradan da dönüşte Kars’a götürdüler. Kars kaşarı satışında patlama meydana geldi. Kaptan Körk ve Mistır Spak BTSO’ya davet edilerek onur konuğu yapıldı. Mistır Spak’ın, Kapalıçarşı’da kendisine yedirilen İskender kebabından ötürü midesi bozuldu ve “cır cır” oldu. Tarihi hanlar bölgesindeki tarihi helada 5 buçuk saat boyunca hacet giderdi. Tuvalet parasını Yavuz İskenderoğlu ödedi.
Gökmen İbraam, “pek yakında uçuculuk ve uzaycılık kurslarını da açacaklarını, BTSO olarak Sirius takım yıldızına ikracat hamlesi başlatacaklarını” açıkladı.
Oda yönetiminden çuval dolusu reklam parası alan yerel gazeteler açıklamayı manşetlerinden görerek “fevkaledenin de fevkinde bir proje” değerlendirmesinde bulundular!..)
Organize Ticaret Bölgeleri:
Yüksek ekonomik potansiyeli olan sektörlerin verimliliğini artıracak, dağınıklığı giderecek bölgeler oluşturulacak.
(Organize Ticaret Bölgeleri, gider Allah’ım gider İbrahim Burkay’ın aklındaki gölgeleri! Böyle bir şey de yok ortada, bu da patlak!..)
BTSO Akademi Projesi:
Üyelerin ve firmaların gelişimine katkı sağlayacak
(Uludağ’da bulunan eski sanatoryum binasını satın aldılar. Bundan iki yıl önce orada meclis üyelerine bir brunch verdiler. O günden beri başka tık yok. Bu proce de İbrahim Burkay’ın elinde patladı.)
OSB Teknokent Projesi:
Bursa’nın 2023 hedefi olan ihracatta yüksek teknolojinin payını yüzde 20’ye, orta ve yüksek teknolojinin payını yüzde 95’e çıkarmak için geliştirildi.
(Bu proce, aslında “Batı Organize Sanayi Bölgesi” denilen proce. Sistem orada “organize sanayi bölgesi” yapımına izin vermediği için adına “teknokent” dediler. Arsa spekülatörlerinin çöplüğü oldu. Oradaki araziler “sanayi bölgesi yapılınca daha da değerlenecek” diye defalarca el değiştirdi. Birilerinin cebine yüz milyonlarca lira paranın girmesi sağlandı. Ortada yenilen çok büyük miktarlarda mamalar var ama sanayici adına bir nane yok! Olacağı da yok. Bu da patlak.)
Sağlık Serbest Bölgesi:
Özel sektörün beklentilerini sağlık turizminde Bursa adına bir dünya modeli çıkaracak.
(Ortada böyle bir bölge de yok. Bu da patlak. Duyuyon mu len cahil herif? Tamamına yakını yapılmış ha İbrahim Burkay’ın projelerinin?!. Utanıyor musun az biraz, yüzün kızarıyor mu azıcık?)
Küresel Fuar Acentesi:
Üyeler dünyaya taşınacak, yeni pazarlarla tanışmaları sağlanacak.
(Yıllardan beri sürekli yapılan bir iş. Zaten 10 tane iş adamı bir araya gelirse KOSGEP yolculuk masrafının yarısını geri ödüyor. Bunlar ilave olarak üzerine hiçbir şey katmadılar. Ama ne yaptılar biliyor musunuz? Milyonlarca lira ödenen yurt dışı gezilerini sürekli bir İzmir firması olan Sagi Tur ve Doğu, Batı isimli turizm acentelerine verdiler!
Bu Sagi Turizm’in kime ait olduğu ve kimlerle ilişkisinin bulunduğu mutlaka araştırılmalı. Çünkü tüm teklif alma işlemleri onlar üzerinden yürütülmüş. Duyuyon mu len cahil?)
Ticari Safari:
Yurtdışı pazarlardaki önemli alıcı grupları düzenlenecek programlarla Bursa’ya getirilecek.
(Bu da zaten Oda yönetimleri tarafından rutin olarak yıllardan beri hep yapılan bir şey. Sadece adına “safari” filan denilerek janjanlı hale getirilmiş.)
Bursa Ticaret ve Sanayi Üniversitesi:
Bursa’yı 2023 hedeflerine taşımak adına BTSO olarak üniversite kurulacak.
(Bak, Bursa Ticaret ve Sanayi Üniversitesi’ni kurdular. Şu an orada 40 bin öğrenci okuyor. Oradan yetişen genç yöneticiler ellerinde bavullar, hava alanı hava alanı koşarak dünyanın dört bir yanına mal satıyor. İbrahim Burkay hala kıç üstü yatıyor! Şaka şaka! Bırakın üniversiteyi, bir derslik bile kurmadı bu yönetim. Bırakın dersliği salça yapıp, turşu bile kuramaz bunlar.)
BTSO Değişim Programı:
Dünyanın gelişmiş ekonomileri yakından izlenecek, güncel gelişmeler gözlenecek, yararlanılması gereken örnek çalışma ve projeler Bursa'ya taşınacak.
(Yok, böyle bir şey de yok! Ama ne var? Orayı meydan olarak Bursalılara bağışlayabilecekleri halde stadyumun karşısındaki eski SSK arsasına diktikleri betondan o iğrenç yapı var Bursa’ya kazık olarak! Onun üst katında kendilerine sultanlara yakışır şatafatta lüks makam odaları yaptılar. Kentimizdeki sanayi ve ticaret erbabının hiçbir şekilde yararlanamadığı o binada sürekli oturup durmaktan ötürü pek yakında “Pilonidal Sinüs” ameliyatı olmak zorunda kalacaklar, hala farkında değiller!..)
VE SON OLARAK HAYDAA, VURMALI SAZLARDA ATİLLA MAYDA, “BTSO ve BİZ” procesi:
BTSO üyesi olmak artık daha özel ve ayrıcalıklı bir kimlik haline getirilecek.
(Bakın, buradan açık konuşuyorum, koskoca Bursa Ticaret ve Sanayi alemine fındık kadar bir şey katamayan, ne akan, ne kokan, ne de bulaşan, kısacası uyguladığı tavşan boku siyasetiyle koskoca bir 3 yılı heba eden İbrahim Burkay ve ekibi bu “son projeyi” hayata geçerek BTSO’ya gerçekten de çok “daha özel ve ayrıcalıklı” bir kimlik katmayı başardı; onu da söyleyeyim.
Burkay’ın sayesinde BTSO ismi FETÖ’le anılır oldu.
BTSO Meclisi’ni kastederek “orada çok sayıda terörist var” dedi İbrahim Burkay!
Ve oda tarihinde kendi meclisini “terörist” ilan eden tek adam oldu.
Bu unvan ömür boyu İbrahim Burkay’a yeter de artar bile!
Kendisini kutluyor, sivil hayatta da başarılarının devamını diliyorum!)