Önceki hafta Osmangazi İlçesi’nde yapılan eğilim yoklaması sırasında salonda belediye meclis eski üyesi Zülfikar Yüksel’le, CHP İlçe Başkanı İsmet Karaca karşılaşıp ayaküstü sohbet etmişler.
“Meclis üyeliklerinin seçiminde de yoklama yapacağız ancak, genel merkez ve İl kontenjanlarını da değerlendirebilmek bakımından fermuar sistemi olacak sanırım. Yani liste oluşurken bir kontenjan, bir temayül şeklinde gidecek. Bunların yanı sıra belediye meclis üyesi listemize mühendis ve mimar sokabilmek için özel gayret sarf edeceğiz” demiş İsmet Karaca.
Bursa’nın tecrübeli, bunun yanı sıra yürüttüğü etkin muhalefet sonucu bu kente en fazla yararı dokunmuş unutulmaz meclis üyelerinden olan Zülfikar Yüksel’se şöyle yanıtlamış, CHP Osmangazi İlçe Başkanı’nı:
“Ya başkan… Bırak mühendisi, mimarı ya da başka meslekleri bir yana!.. Meclislerde ya da komisyonlarda bürokratlar her şeyi hazırlayıp getiriyorlar zaten… Sen seçeceğin insanların ‘vicdanlı’ olmasına dikkat et sadece, gerisi önemli değil!..”
Evet, siyasette de ne kadar önemli bir kavram değil mi vicdanlı olmak?
. . . . .
Siyasi partiler şu sıra harıl harıl adaylarını belirlemekle meşgul.
Hiçbir parti “güvenirlik” ya da “dürüstlük” araştırması yapmıyor!
Yapılan anketlerle aranan şey, “hangi adayla daha çok oy alır ya da seçimi kazanırız” sorusunun yanıtı?
Başkan adaylarını destekleyip, peşinden giden gruplarsa “seçimi bu aday kazanırsa ne elde eder, ne kazanırız”ın derdindeler.
Siyasette hiç kimse “vicdan” ve “erdem” peşinde değil.
Dolayısıyla seçim kazanıldıktan sonra da kim kime dum duma!
Aynı ayaküstü sohbette, Osmangazi’deki mevcut belediye meclis üyelerinin verimlilikleri de konuşulmuş Zülfikar Yüksel ve İsmet Karaca arasında.
Mesela Karaca, parti tüzüğüne göre başkanı olduğu CHP belediye meclis grubundan Osman Ayradilli’yi hiç görememekten yakınıyormuş!
İlçe başkanı bile meclis üyesini göremezse, vatandaş ne yapsın?
. . . . .
Şu sıralar herkesin gözünün olduğu bir diğer ilçe de Mudanya.
İstanbul bitti.
Oradan denizin öte yakasına ulaşımsa 1 buçuk saatin içinde.
Kurşunlu’dan Karacabey’e kadar tüm sahil şeridindeki arazilerin İstanbullu yatırımcılar tarafından kapatıldığı konuşuluyor.
Dolayısıyla rant olağanüstü büyük olacak.
Mudanya’da aday adayları fokur fokur kaynıyor.
Orada seçim kazanmayı hedeflemiş CHP ve AKP’yse aday adaylarını ince eleyip sık dokuyor.
Hatta öyle ki, eğilim yoklamasından Hayri Türkyılmaz’ın birinci çıkmasını bile dikkate almayan CHP üst yönetimi, Mudanya’da yeni bir anket yaptırarak eski başkanlardan Erol Demirhisar’ı sordu.
Eğer Demirhisar, Türkyılmaz’dan açık ara farkla önde çıksaydı CHP’nin adayı kesinlikle eski ANAP’lı Erol Demirhisar olacaktı.
Ancak aralarında sadece birkaç puan bulunduğu görülünce genel merkezin kararı, örgüt tarafından da benimsenen Hayri Türkyılmaz oldu ki, bu artık kesin bilgidir.
. . . . .
Öte yandan, en büyük çekişmelerden birinin yaşanacağı Mudanya’da AKP de meydanı boş bırakmıyor.
AKP’nin yaptırdığı ankete göre bu gün seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz sorusuna Mudanyalıların yanıtı yüzde 49.1 CHP, yüzde 35.3 AKP, yüzde 15.6 MHP.
Fakat gelin görün ki işin içine “adayın kimliği” katıldığı vakit tablo değişiyor ve Fatih Pulat’la AKP 46.1, CHP’yse başka her hangi bir adayla yüzde 41.3 alıyor!
Mudanya’da her iki parti açısından da seçim bıçak sırtı sizin anlayacağınız.
Bu arada CHP Bursa İl Başkanı Metin Çelik’in, Mudanya’da çok sevilen genç bankacı Fatih Pulat’la adaylık konusunu ilk görüşen kişi olduğunu, ancak daha sonra Pulat’ı, Çelik’le görüştürenlerin garip bir şekilde bu kez O’nun önünü kestiklerini de (!) dip not olarak aktarmış olalım.
Hani en baştan dedik ya bize cüzdanı hür, vicdanı hür aday adayları lazım diye?!.
AGazete