Yazarlar

Izdırap çekmeyin şu yaşamda, gidin bol bol fotoğraf çekin!

post-img
Şu, Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey çok nazik ve duyarlı bir insan.   İnanın yürüttüğü görevi sevmeden, sürekli aralarında bulunduğu Bursalıları saymadan bu çile katiyen çekilmez.   Çok uzun yıllardan beri bu kadar mı ciddiyetle ve hakkını vererek yapılır bir belediye başkanlığı?   Bana dünyaları sunsalar vallahi dönüp de bakmam; 24 saatimi saniye saniye başka insanlara ayırmam, ayıramam çünkü!   Gece yok, gündüz yok, doğru dürüst bir özel yaşam yok, karı gurbet evde bekler, ayıracak zaman yok!   Çekilir mi bu çile be?   Üstelik de yanınıza her gelen insan mutlaka ama mutlaka bir şey ister sizden, bir Allah’ın kulu da çıkıp “bu kez ben sana getirdim” demez, hep ister, hep ister.   Hadi bu, işin bir yanı…   Hiç mecbur olmadığı halde herkesin düğününde, derneğinde, cenazesinde, cemiyetinde, bunları da geçiyorum…   Panelinde, seminerinde, etkinliğinde, gösterisinde olmasına, olmaya çalışmasına ne buyurulur?   Bursa Fotoğraf Sanatı Derneği’nin (BUFSAD) çiçeği elinde yeni başkanı Serpil Savaş, “Mustafa Bey bizim tüm etkinliklerimize muntazaman katılır, çok nadiren gelemediği zamanlarda da yerine mutlaka birini vazifelendirir” dediğinde içimden “yok artık” diye söylendim; “bu adam kendine ne zaman vakit ayırıyor”?   Geçen akşam daha önceden programlanmış bir yere gitmesi gerektiğinden alelacele gelişen BUFSAD etkinliğine gelememişti ama yerine son derece şık, güzel mi güzel, bir o kadar da zarif bir hanımefendi olan danışmanı Doktor Sibel Özer’i göndermişti.     En soldaki Sibel Özer, onun yanındaki ortada Deniz Köse, en sağdaki mavi ceketli, kırmızı yanaklı gürbüz hanımsa Serpil Savaş.   8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Köse’nin hazırlayıp sunduğu gösteride Türkiye’de iz bırakan kadınların kısa yaşam öyküleriyle, BUFSAD üyesi hanımların çektiği fotoğrafları izledik.   Son derece keyifli ve insana sıcak duygular hissettiren dakikalardı.   Nazım Hikmet Kültür Evi’nde gerçekleşmişti bu sunum.   “Yağmur çiseliyor,  korkarak yavaş sesle  bir ihanet konuşması gibi.   Yağmur çiseliyor,  beyaz ve çıplak mürted ayaklarının  ıslak ve karanlık toprağın üstünde koşması gibi.   Yağmur çiseliyor,  Serezin esnaf çarşısında,  bir bakırcı dükkânının karşısında  Bedreddinim bir ağaca asılı.   Yağmur çiseliyor.  Gecenin geç ve yıldızsız bir saatidir.  Ve yağmurda ıslanan  yapraksız bir dalda sallanan şeyhimin  çırılçıplak etidir.   Yağmur çiseliyor.  Serez çarşısı dilsiz,  Serez çarşısı kör.  Havada konuşmamanın, görmemenin kahrolası hüznü  Ve Serez çarşısı kapatmış elleriyle yüzünü.   Yağmur çiseliyor.”   Yağmur Çiseliyordu o akşam…   Üst kattaki salonda “Nazım Hikmet’i Yazanlar” sergisi vardı Nazım Hikmet Kültür Evi’nde.   Mustafa Bozbey nedir deseniz, gerçi onlar da fazlasıyla ve dahi en farklısıyla var ama yol, köprü, asfalt, altyapı vesaire demem…   “Kültür, sanat ve insan” derim ilk önce…   Türkiye’nin ilk “şiir kütüphanesini” de yapmış orada…   İçinde ünlü şairlerin ilk basım orijinal kitapları, Aziz Nesin’den, Orhan Kemal’e kişisel eşyaları, bavulları ve de saatleri…   “Denizden yeni mi çıkmıştı neydi; Saçları, dudakları Deniz koktu sabaha kadar; Yükselip alçalan göğsü deniz gibiydi.   Yoksuldu, biliyorum -Ama boyna da yoksulluk sözü edilmez ya- Kulağımın dibinde, yavaş yavaş, Aşk türküleri söyledi.   Neler görmüş, neler öğrenmişti kim bilir, Denizle boğaz boğaza geçen hayatında! Ağ yamamak, ağ atmak, ağ toplamak, Olta yapmak, yem çıkarmak, kayık temizlemek… Dikenli balıkları hatırlatmak için Elleri ellerime değdi.   O gece gördüm, onun gözlerinde gördüm; Gün ne güzel doğarmış meğer açık denizde! Onun saçları öğretti bana dalgayı; Çalkandım durdum rüyalar içinde.”   Orhan Veli’ye gitti aklım Nilüfer Belediyesi Şiir Kütüphanesi’ni gezerken birden; “saçları, dudakları, deniz koktu sabaha kadar”; ne de çok severim bu dizeleri ezelden beridir.   Üst katlarda onlarca genç ders çalışıyor, araştırma yapıyor, şiir okuyordu akşamın ilerlemiş vakitlerinde bile.   Üşenmeyin, gidin, belediyenin Mart ayı etkinlik programını alın; yığınla sergi, konser, tiyatro, sinema, gösteri, panel, söyleşi, geberiyor Nilüferliler sanattan, kültürden, edebiyattan ve müzikten!..   Mesela Konak Kültür Evi’nde 15 Mart Çarşamba günü saat 19.00’da “yoksulluğun sosyolojisi, toplumsal değişim ve müzik” konulu, “Müslüm Baba’nın Evlatları” başlıklı bir belgesel gösterimi ve söyleşi var ki, her yanıyla özel ve farklı.     Keza 15-21 Mart arası izlenimde kalacak ama bu etkinlik Nilüfer Belediyesi Halk Evi’nde olacak, bir “kırkyama” sergisi var ki, kırkyamayı çok severim, arkadaşım sevgili İncifer (Eldek) kırkyama ustasıdır, nasıl da güzel, sanat eseri gibi ürünler yaratır anlatamam sizlere.     Ama ben bu gün biraz da BUFSAD’tan bahsetmek istiyorum size.   Başlarını Serpil Savaş’ın çektiği ve adaşım Mehmet Ali  Küllü, Şerif Borand, Zuhal Özdemir, Şenol Demir, Bahar Borazan, Hakkı Arca, Alper Keskin, Ahmet Sungur, Tarık Akkurt, Veysel Kaya, Çiğdem Yılmaz, Deniz Köse’yle, Abit Kullebi’den oluşan yeni bir yönetim kurulu devralmış nöbeti orada.   Bursalılar fotoğraf sanatı açısından çok şanslılar, Yıldırım Belediyesi her yıl fotoğraf yarışması düzenliyor, Büyükşehir Belediyesi Fotoğraf Festivali düzenliyor, Nilüfer Belediyesi'yse BUFSAD'la işbirliği halinde Misi Köyü’nde bir “fotoğraf müzesi” kuruyor pek yakında.   Kıpır kıpır kaynıyor artık BUFSAD’ın içi.   Yaşlısından gencine yüzlerce fotoğraf tutkunu için kurslar, seminerler, söyleşiler, dersler ve en güzel fotoğrafların çekildiği geziler sunuyor üyelerine.   Irgandı Köprüsü’nün oradaki eski binalarında dar alanda kısa paslaşmaları bırakıp, Nilüfer-Beşevler metro durağının dibinde 3 katlı, içinde sinema, toplantı ve sergi salonları bulunan müstakil bir villaya taşımışlar derneklerini.   Hey gidi günler hey…   Zaman nasıl da su gibi akıp gidiyor.   Bundan tam 30 yıl önce Bursa’daki renkli tek fotoğraf laboratuvarı sahibi olan Nihat Küçük amatör bir sanat derneği kurmak için yola çıktığında, gerekli 7 kurucu üyeyi bile zar zor bir araya getirebilmişti.    Nihat Küçük, Güven Aktaş, Denizhan Özer, Vahit Güçyiğit, Emel Uca, Sema Meral ve Abdullah Arslan ilk kurucu üyeleriydi BUFSAD’ın.   Unutmadan, çalışmalarına katılmak isteyenler için yeni iletişim bilgilerini de vereyim buradan:   “Beşevler Mahallesi, Yıldırım Caddesi, Arkan Sitesi No. 255/5  Nilüfer/Bursa (Beşevler Metro İstasyonu karşısı) Telefon: +90 224 225 5150 GSM: +90 541 225 5149 e-mail: bufsadsekreterya@gmail.com”   Bundan uzun yıllar önce ünlü fotoğraf sanatçısı Ara Güler gelmişti kentimize.   Hiç unutmam etrafını saran fotoğraf tutkunları “güzel fotoğraf nasıl çekilir hocam” diye sormuşlardı ısrarla?   Güldü Ara Güler, sonra “ızdırap çekmeyin çocuklar, fotoğraf çekin yeter” dedi o kendine özgü aksanıyla!   Sosyalite var orada, dostluk, arkadaşlık var, gezi, doğa var, yeni yeni bilgiler, eğlenceler var, ben de diyorum ki sizlere “haydi BUFSAD’a, ızdırap çekmeyin şu yaşamda, gidin bol bol fotoğraf çekin!..”

Diğer Haberler