Memleket sevdalıları olayı

Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey kapısına geleni asla geri çevirmeyen, kendisinden bir şey isteyen kişiler hangi siyasi düşünceye sahip olurlarsa olsunlar makul her talebi elinden geldiğince yerine getirmeye çalışan başarılı bir yöneticidir. Aslında Bozbey’in Bursa’nın Nilüfer İlçesi’nde tam üç dönemdir arka arkaya seçilebilmesinin ardında yatan da işte bu herkesi kucaklayan demokratik tavrıdır. Demokratik toplumlarda insanlar önce çeşitli sivil toplum örgütlerinde yani derneklerde görev yaparak siyasete alışırlar. Daha önce çalıştığı dernekler ve üstlendiği görevler siyasi kariyeri için çok önemli bir referansıdır kişinin. Gelişmiş toplumlarda kişinin değeri kaç derneğe üye olduğuyla ölçülür. Hayvan hakları ya da çevrecilikten tutun da bir böcek ya da bitki türünün tanıtılıp korunmasına dek binlerce alanı vardır oralarda derneklerin. Bursa’da da çeşitli dernekler var. Var ama yeterli gelirleri olmadığı için ayakta kalmakta güçlük çeken bu derneklere bir yerleşke yapan ve talep eden her sivil toplum kuruluşuna orada yer veren başka bir belediye başkanı daha yok! Mustafa Bozbey şimdi de geride kalanlar için yine bünyesinde seminer ve konferans salonları bulunan ikinci bir dernekler yerleşkesi daha yapıyor. Alın demokratik toplum ve demokrasiyi geliştirip besleme adına müthiş, olağanüstü bir çalışma daha size. Türkiye’de başka bir benzeri olduğunu da sanmıyorum üstelik. Başka bir şey daha yapıyor Mustafa Bozbey; eşine dostuna değil ama Atatürkçülüğü ve çağdaş değerleri benimsemiş bazı derneklere lokal olarak kullanıp gelir elde edebilsinler diye bazı alanlar tahsis ediyor. İşte kendilerini bu ölçüde görüp tanıtanlardan biri olan, hani şu şimdilerde CHP’den milletvekili yapılan Tuncay Özkan’ın daha sonra partileşmek için kurduğu Memleket Sevdalıları Derneği var ya, işte o derneğin yöneticileri bundan 4 sene önce Bozbey’e giderek kendilerine bir lokal yeri istiyor? Önce uygun bir yer bulunup bulunmadığı araştırılıyor. Sonra da şimdiki yeni belediye binasının karşısında bulunan bir yeşil alan “geçici” şartıyla bu derneğe tahsis ediliyor. Sadece bunula da kalmıyor Nilüfer Belediyesi, içine bir de bina yaparak son derece küçük meblağ karşılığında derneğe kiralıyor. Derneğin kurucu ve yöneticileri de genellikle CHP’li az sayıda tekaüt kadın ve erkeklerden oluşuyor. Gel zaman git zaman, belediyenin yeni binası tamamlanıp, çevresinin imar planları meclis tarafından onaylandıktan sonra söz konusu alandan yol geçeceği için Memleket Sevdalıları Derneği’ne “artık çıkmanız gerekiyor buradan” deniliyor. Fakat gelin görün ki, lokal kapısını dışarıya da açan bizim memleket sevdalıları orada çay çorba, köfte ekmek satarak son derece iyi kazanç elde ettikleri için sadece memlekete değil, anlaşılan “paraya” da sevdalanıyorlar bu arada ve canları hiç çıkmak filan istemiyor! Bu arada daha önce yere göğe sığdıramadıkları Bozbey için sağda solda ileri geri de konuşmaya başlıyorlar tabii! Tebligatlar yazışmalar falan derken önceki gün yıkım kararını uygulamak üzere dozerlerle bir ekip gidiyor oraya. Bu sefer işi çirkefe döküyorlar memleket sevdalıları. Dernekleştikten sonra 4 yıl boyunca memlekete dair hiçbir hayır ve faydasını görmediğimiz bu memleket sevdalısı abi ve ablalarımız araya milletvekillerini, CHP’nin genel başkan yardımcılarını sokmaya çalışıyorlar. Onlar da çare olmayınca bu kez son kozlar oynanıyor: “Nilüfer Belediyesi burada ağaç katliamı yapıyor!..” Oysa yeşile ve doğaya en çok önem veren kurumlardan biridir Nilüfer Belediyesi. Bursa’ya kattığı parklar, yeşil alanlar ve piknik bölgeleriyle örnek bir belediyedir. Örneğin, mimarlığını baştan sona Mustafa Bozbey’in yaptığı ve Büyükşehir tarafından el konulan Atatürk Kent Ormanı’ndaki ağaçlar kesilirken gıkları bile çıkmamıştır bu tekaüt takımının. Lokallerinde oturup tombala çekmek ya da konken oynamak daha tatlı gelmiş olmalı belli ki! Bu insanoğlu ne kadar nankör bir canlı türü. Alırken ne ala, verirken çamur çirkef! Bir de onların göz boyamalarına inanıp da ortalıkta feryat figan eden kimi çevreci bozuntuları yok mu, onlar da ayrı bir yazı konusu! Bundan sonra azıcık yerlerinden kalkıp çalışacaklar memleket sevdalıları. Yemekler, kermesler düzenleyecekler, bilet satıp derneklerine gelir elde edecekler. Bu sayede bundan böyle kiralayacakları yeni yerlerinde “artık bu memleket için neler yapabileceklerini” azıcık düşünüp taşınacaklar.