Bursa’nın aynen İznik gibi iki uzakta kalan şanssız ilçelerinden biridir Harmancık. Hoş sahip olduğu gölü, İstanbul’a yakınlığı ve yemyeşil zeytin deniziyle birlikte bereketi ve parayı çoktan bulmuş olan İznik’in zenginliğinin tam tersine, son derecede fakirdir yöre insanı; kavruktur, eziktir, eğitimsizdir.
Ancak onun yoldaşı dağlarıdır, merttir, yiğittir, çalışkandır, sabırlıdır, kanaatkardır ve işte bu son özelliğinden dolayı on yıllar boyunca yoksunluk ve yoksulluğu kader diye kendilerine yutturan dinci ve politikacılar tarafından sömürülüp, oy deposu olarak görülmüştür.
Ancak etrafa yaz kış mis gibi kokuların yayıldığı çam ormanlarıyla kaplı harika bir doğa örtüsü vardır Harmancık’ın. Ha! Bir de henüz modern bir şekilde tesisi yapılmamış 60 derece ısıdaki sıcak su kaynağı.
Bir şeker adamla tanıştık önceki hafta, dağlı şivesiyle şeker mi şeker, nüktedan mı nüktedan, sohbeti sırasında tadından yenmeyen bal kaymak gibi bir adamdı.
Tam 18 yıl MHP’ye ilçe başkanlığı yapmış Harmancık’ta. Sonra bakmış ki hizmetin yolu iktidar olabilmekten geçiyor, o da almış soluğu Adalet ve Kalkınma Partisi’nde.
Yöre insanı tarafından da pek sevildiği için AKP’liler onu hiç kıskanmadan belediye reis adayı göstermişler. O gün bu gündür toplam 6 senedir başkanlığını yürütüyor Harmancık’ın.
Ve yine o vakitten bu yana da o tatlı dili ve güler yüzü sayesinde de gerek Bursa’dan, gerekse Ankara’dan almadık hizmet bırakmıyor ilçesine.
Çöp konteyneri deyip geçmeyin. Yıllık 3-5 trilyon lira toplam bütçesi olan, iki kadrolu işçi, iki de memurla idare edilmeye çalışılan, herkesin her işi yaptığı küçük bir beldeden söz ediyorum size.
Köyler de dahil olmak üzere her mahalleye paslanmaz saçtan çöp konteynerlerini aslanlar gibi yerleştirmiş Harmancık Belediye Başkanı Mustafa Çetinkaya.
AKP’li Bursa Milletvekilleri “Önder Matlı ve Mustafa Kemal Şerbetçi’den Allah razı olsun” diyor, “gonteynır işimizi unla cözüvedile.”
Özellikle Önder Matlı’ya karşı hissettiği şükran duyguları çok yoğun. Yazımın sonunda anlatacağım projenin yaşama geçmesi için Ankara’da bakanlıklarda on gün boyunca Harmancık Belediye Başkanı Mustafa Çetinkaya’yla birlikte adeta yatıp kalkmış Önder Matlı.
Her köye, her mahalleye herkesin kullanabileceği anonim birer ekmek fırını, ilçesinde “göreve geldiği vakte gada sadecene 50 bin metregare gilitli parge daşı, u göreve geldigden bu güne gadaysa tamı tamına 140 bin metregare parge daşı.”
İlçe ekonomisini merkezde bulunan meslek yüksek okullarda okuyan yaklaşık 600 öğrencinin harcamaları ayakta tutuyor. Oraya okumaya gelen çocuklar “gorgup gaçmasınla deye” bir sürü pansiyon ve konuk evi yapmış Mustafa Çetinkaya, üstelik de bedava denebilecek imkanlarla sunmuş bunları öğrencilere.
Ersin Yaşar ve Sedat Akar kardeşlerim başlattı bu geleneği, her ay bir konuk ağırlayıp Bursa’da bulunan dağlı basın mensupları olarak topluca bir yemek yiyiyoruz.
Bu birlikteliğin konuğu bu sefer Mustafa Çetinkaya’ydı.
İlçesinde bulunan aşçılık meslek yüksek okulu öğrencilerinin İstanbul ve Antalya’da yapılan yarışmalarda aldığı ödülleri öyle bir kıvanarak, gururla anlatıyor ki Çetinkaya, benim bile tekrar gidip sil baştan okuyasım geldi.
Harmancık’a komşu olan Orhaneli Belediyesi’nde basın danışmanı olarak görev yapan Raif Yiğit’e yan taraftan imalı bir şekilde bakıp da göz süzen Çetinkaya, “len Raif, sizin urdakinin gapısında hala minibüs garajı yazıyo, biz her türlü sosyal tesisleriylen, süt emzirme odalarıylan, şehirler arası otobüs terminalimizi yapıp bitirdik bile len! Siz hala minibüsçülük yapıyosunuz oğlum urda” diyerek göndermede bulunuyor!
Sadece o da değil, Harmancık’ın yolunu, kanalizasyonunu yani ilçenin altyapı sorununu tümden halletmiş başkan. Kapalı spor salonunun temeli atılmış. Ilıcaksu bölgesinde yapılacak yüzme havuzlu sıhhi hamam ve otelin inşaatı konusunda Büyükşehir’le anlaşılıp, Başkan Recep Altepe’den söz alınmış. Düğün salonu, balık pazarı, katlı otoparkıyla beraber iki katlı kapalı Pazar yeri, otobüsü, itfaiye aracı ve iş makinesi parkı da tamam. İlçe ve köylerdeki kadınlar için bir de dernek kurup, lokal açmış Çetinkaya.
“Örgütlü insandan zarar gelmez” diyor, “vasın örgütlensinle bizim gadınlarımız da.”
İlçesinde 2 bin kadınla, Kadınlar günü kutlamış, iki bin karanfille, iki bin has yazma dağıtmış köylerden de gelen kadınlara.
Her sene yapılan festival etkinlikleri, saz ve müzik kursu, resim ve elişi sergileri de ağırlıklı olarak hep kadınlar için.
Ekonomik durumu iyi olmayanlara her kış kömür ve arada bir de erzak paketi zaten AKP’nin olmazsa olmazlarından ama Çetinkaya bunların üzerine ilave ve farklı olarak ekonomik imkanı yetersiz olanlara evlerini yaparken bedavaya beton ve inşaat malzemesi de veriyor!
Ama becerikliliği ve ön görüsü sayesinde dağdaki diğer ilçelerin hepsini kıskandırıp, belediye başkanlarını da orta yerlerinden “çat” diye çatlatacak bir projesi var ki Mustafa Çetinkaya’nın, eğer doğru bir şekilde işletilip de çevreye örnek olabilirse dağın makus talihini değiştirebilecek türden önemli bir iş bu.
BEBKA’nın, (Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı) ekonomik desteği alınarak başlanmış işe önce ve kısa sürede restoranı, idare ofisleriyle birlikte tam 14 bungalov ev yapılıp tamamlanmış.
Amaç yörede “ekolojik turizmi” yeşertip geliştirmek.
Bursa, Orhaneli ve Harmancık arasındaki ulaşımı bir saatin altına düşürecek yol ihalesi tamamlandı, çalışmalar bu ayın sonuna doğru başlayacak.
Buradan kalkacaksınız bir hafta sonunda, bünyesinde ihtiyaç duyacağınız her türlü konforu barındıran ahşap evlerde konaklayarak doğa gezileri yapacaksınız, ata bineceksiniz, çevredeki göllerde balık avlayacaksınız, köylerde yaşayan kadınların ürettiği tarhana, mantı, makarna gibi yiyeceklerden satın alıp, onlarla birlikte yöresel yemeklerin yapımını öğreneceksiniz.
Üstelik de ilçede bulunan mobilya dekorasyon, muhasebe ve aşçılık meslek yüksek okullarının yanı sıra, tesiste size turizm meslek yüksek okulundan mezun olan gençler hizmet edecek.
Eğer o vakte dek tamamlanabilirse hemen yakındaki Ilıcaksu kaplıcalarına giderek yaz-kış şifalı suların kaynadığı havuzda şöyle bir yüzüp geleceksiniz.
Dönüşte bir ara belediyeye, Mustafa abinize de uğrayıp “bir acı gavesini” içeceksiniz.
Kendisiyle tanışıp ahbap olacaksınız.
Fena mı?