Yazarlar

Mustafa Dündar kimi susturdu?

post-img
Bursa yerel siyasette muhalefet açısından en şanssız, en bedbaht dönemini yaşıyor.   Şu koskoca kentin kalbi olan merkez İlçe Osmangazi’nin CHP İlçe Örgütü yetersiz, bilgisiz buna karşılık bir o kadar da hırslı, kendisine meslek olarak da birahaneciliği seçmiş İsmet Karaca’nın elinde yıllardan beri oyuncak durumunda.   Birahanesinde sifon çekmekten doğru dürüst siyaset yapamayan Karaca partide üye ve delege yapılanmasını önemli ölçüde Alevilerden oluşturdu ve artık bunun önüne geçmek de mümkün değil!   Yani bundan böyle sandığa kaç kere girerse girsin İsmet, kimsenin seçim kazanması mümkün değil, İlçe başkanlığı sürekli ona kısmet!   Etrafına topladığı insanlar da kendisi gibi İsmet Karaca’nın; pek çoğu niteliksiz ve donanımsız.   Öylesi kişilerin Osmangazi Belediye Meclis Üyesi yapılmasını istedi, öyle insanlara destek verdi ki İsmet, CHP her toplantıda orada resmen rezil oluyor.   Bir kere üç kuruşluk huzur hakkına tenezzül eden CHP’li üyelerin çoğu imzalarını attıktan sonra çekip gidiyorlar.   Toplantıya en fazla 2-3 CHP’li üye iştirak ediyor.   Parti bu güne dek tam 6 Grup Sözcüsü değiştirdi.   Grup içerisinde kendisine karşı muhalif olanları yıldırtıp bıktıran İsmet Karaca en sonunda kendi istediği Cevat Asa’yı atayarak Grup Sözcüsü yapmayı başardı.   Fakat Cevat Asa garibim, konuşma bilmez, siyaset bilmez, usul, adap bilmez, iktidar partisine mensup meclis üyelerini sürekli kendine güldürür durur, habire rezil eder CHP’yi Osmangazi Belediye Meclis toplantılarında.   Belediyelerde her yılın Kasım ayı gelip çattığında “bütçe görüşmeleri” yapılır sevgili okurlar ve muhalefet temsilcileri de çıkıp o yılın bütçesi üzerine görüş bildirirler.   CHP bu kez, üstelik de tarihinde ilk defa Osmangazi Belediyesi’nin bütçesi üzerine görüş bildiremedi biliyor musunuz!   Neden?   CHP Grup Sözcüsü Cevat Asa bunu bile yapmaktan aciz de onun için!   Neymiş?   Bir konuşma hazırlaması için bir diğer Meclis Üyesi Mehtap Esen’den rica etmişmiş, Mehtap Esen karnı ağrıyıp ardından gaz da yapınca hazırlayamamışmış, akşam evde elektrikler kesikmiş, miş miş de miş miş!   İnsanda şu kadarcık utanma, sıkılma olur!   Beceremiyorsan çekip gidersin, eğer zaman bulup katılamıyorsan da verirsin istifanı işine bakarsın.   Ne demek, bütçe görüşmelerinde görüş belirtememek?   Kaldı ki, çok zorda kaldıysan eğer ayrıntılı rakamlara da gerek yok; çıkarsın oraya işte ne bileyim, “ağırlama giderleriniz fazla” dersin, “yeterince şeffaf değilsiniz” dersin, “çok geziyorsunuz” dersin, dersin de dersin!..   Koskoca CHP Grubu içerisinde, MHP’li Üye Cemil Aydın’ın performansına yaklaşabilecek bir tane insan yok!   Yaşanan rezilliklerse diz boyu.   Bağlarbaşı’nda oturan Selahattin Demirci isimli emekli bir öğretmen var partide, müzmin milletvekili adayı Tıkandı Mustafa’nın (Şenyurt) adamı bu!   Selahattin Demirci geçmişte 4-5 katlı kaçak bir bina yapıyor Bağlarbaşı’na.   Fakat 2002 yılında geçen planlar sonucu evi yolun ortasında kalıyor.   Eski CHP’li, hakiki Atatürkçü, esasında Mustafa Şenyurt’un adamı ya bu da?!.   Önce onun kapısını çalıyor, o da kendisine yakın Meclis Üyesi Mehtap Esen’i görevlendiriyor “Selahattin emicenin işini hallet” diye.   Amaçlarıysa imar planları üzerinde o yolu Selahattin emicenin evinin üzerinden kaldırtıp gariban, başka zavallıların evlerinin tepesine koydurtmaktır!   Mehtap Esen alıyor onu bir Osmangazi Belediye Başkan yardımcısının yanına götürüyor.   Adam CHP’den gelen böyle bir talep karşısında şaşırıyor, çünkü CHP’nin bir ilke kararı vardır, asla bireysel taleplere yanıt verilmemesi, bölgesel planlar üzerinde çalışma yürütülmesi prensibini benimsemiştir parti.   Hayretler içinde kalan başkan yardımcısı diyor ki, “siz bu meseleyi CHP Grubunda çözerseniz eğer, biz de kendi grubumuzda çözeriz, söz!..”   Toplantı günü gelip çatmıştır.   Mehtap Esen’se, o sıra arkadaşlarına imzalatıp Başkanlığa sunulmak üzere bir dilekçe hazırlamıştır.   Şöyle denilmektedir o dilekçe’de:   “CHP olarak oradaki yolun kaldırılmasını talep ediyoruz!..”   Kadın hem cahil, hem de farkındalığı sıfır!   Bir kere CHP öyle bir dilekçe vermez, veremez.   Bireysel ya da toplu başvuru olabilir ancak.   O da Meclis Başkanlığına yapılmaz!   Belediye’nin evrak kaleminden girer, komisyonlarda ilerleye ilerleye Meclise ulaşır.   Hatun kaç sendir meclis üyeliği yapıyor, bundan bile habersiz!   Sonuçta bu saçmalığı fark eden aklı başında birkaç üye durumu anlıyor da büyük bir rezaletin daha önüne geçilmiş oluyor böylece!   Yine bir toplantıda Cevat Asa çıkıyor kürsüye ve “sayın başkan  partimizin ilçe kadın kolu başkanı da aramızda” diyor.   O gün Hamiyet Baysal Arıkaslan ve yanındaki birkaç arkadaşı Osmangazi Belediye Meclis toplantısını izlemeye gelmişler, doğruca gidip meclis üyelerinin oturacağı koltuklara yerleşmişlerdir.   Elindeki pazar çantasına sımsıkı sarılıp kucaklayan Hamiyet aslında kürsüye doğru bakmaktadır ama sürekli kendisine baktığını düşünen yan taraftaki biri uyarır bunları, “hanım hanım, orası üyelere ait, şöyle arka tarafa geçiverin” diye!   O sıra sahneye İsmet Karaca’nın has adamı lepiska saçlı Gamze Kayabaş girer.   Şaka değil, biliyorsunuz Gamze Kayabaş partililerinin yüzüne tükürmesiyle meşhur oldu!   Kolunu uzatıp aşağıya doğru sallayan Kayabaş orada derhal racon keser ve Hamiyet’e, “oturun canım, oturun canım” diye seslenince zavallı adam Gamze’nin bu kez de kendisine tüküreceğinden korkarak oracıkta susup kalır!   Fakat ne hikmetse Hamiyet’in bir gözü hala kendisine bakmaktadır.   Başını öne eğer adam.   Hani dedi ya Cevat Asa, “Sayın başkan, partimizin kadın kolu başkanı da aramızda” diye?   Bunu duyan Hamiyet derhal ayağa fırlar ve konuşmaya başlar:   “Sayın başkan, sayın üyeler” diye!   Böyle bir usül yoktur belediye meclislerinde.   Dışarıdan gelen insanlar kendi kendilerine konuşmaya başlayamazlar!   Belediye Başkanı Mustafa Dündar susturur bunu; zaten yanlış yerde oturmalarına nezaketen ses etmemiş ancak böyle görgüsüz ve saygısız bir şekilde konuşmaya başlayınca da daha fazla tahammül edemez!   Gamze Kayabaş on dakikadır ağzının içinde “vıck vıck” yuvarlayarak çoğalttığı tükürüğünü dudaklarının arasına doğru çıkarsa da buna cesaret edemez.   Ardından hafifçe eğilerek çizmelerinin arasına, yere doğru bırakıverir!   İsraf olup gitmiştir gül gibi tükürük!   Hamiyet Baysal Arıkaslan ne anlar siyasetten ya da belediyecilikten.   Hayatta başarabildiği  tek şey Nalbantoğlu’na uzanan bir sokakta, o da gasteci olan abisinin torpiliyle kaçak seyyar satıcılık yapmaktır.   Herhangi bir eğitimi, donanımı yoktur.   Yine abisinin hatırına İsmet Karaca tarafından Osmangazi İlçe Kadın Kolu Başkanı yapılmıştır.   Belli ki ileride o da belediye meclis üyesi olmayı düşlemektedir!   İleride muhtemelen yine milletvekili adayı olmayı hayal eden ancak son seçimde 38’nci sıranın altına inmeyi başaramamış abisininse işine gelmektedir kendisinin şimdiden oralarda durup ortam yaratması.   Abartılı gibi gelecek belki de size ama CHP’nin Bursa’daki hali ne yazık ki budur, bilgisiz, eğitimsiz, cahil, görgüsüz insanların elinde eriyip gitmektedir Atatürk’ün partisi.      

Diğer Haberler