Herkes yakınıyor; neden, kimden demeye hiç gerek yok...Elbette ki ülkeye egemen olanlardan...
Ve o yakınanların yüzde doksana yakınından, sanmam ki bir noksan olsun; oy verdiler AKBABALAR'a ve onlarla birlikte döndüler köşeyi babalar gibi...Kimler mi?...
Bilinen hırsızlara ilişkin sözlere hiç gerek yok...Gözden kaçanlar ki onlar kendi çıkarları için 15 yıl öncesinde yoldan şaşanlar...O günlerde AK-EGEMENLER için coşanlar...Bugün de en çok öfke kusanlar... Ki onlar:
-Eczacılar...
-Hekimler...
-Genel olarak sağlıkçılar (özel hastane patronları ve onların çalışanları)...
İşte onlar var ya onlar; hiç yaygara yapmasınlar...
Çağdaş yurtdaşlarız ayağına da yatmasınlar...
Yetinemediler yalnızca; emekli memur reçetelerine ilaç satmayla...
Ki onlar "SGK'lı kim varsa, siz vereceksiniz onların ilaçlarını; eğer verirseniz bana oylarınızı" diyenlere kapıldılar...
Kenar, kıyı mahallelerdeki sıradan yaşamlarından, burjuva villalarının bulunduğu yaşam alanlarına paraşütle atladılar...
Çünkü SGK'lı tüm hastalar 2002'den beri; ilaç almak için kapılarında...
Ve yine SGK'lı tüm hastalar; ilaç yazdırmak için hekimlerin karşısında...
Elbette ki ilk basamak olarak; sonrasında da özel hastanelerin kapanında...
Ardından da gelsin sağlık üzerinden sömürü...
Ve sağlık sektöründen köşeyi dönenler; kendilerini aklamak için dolasınlar dillerine yoksula dağıtılan GDO'lu nohutla, karbonmonoksitli kömürü...
Sonrasında bu ülkeye, bu ulusa yapılan ihanete ilişkin ihale; n'açara, yoksula kalsın...
Eleştirinin en çoğunu lumpen proleterya alsın "çıkar için oyunu sattın" çığlıkları eşliğinde...
Buna karşın; başta eczacı taifesi olmak üzere, kim varsa SGK'lıların sağlık parsasından/pastasından pay kapanlar, sinsinler şömineli villalarındaki maroken koltuklarındaki sıcacık köşeye...
Var mı böylesine kolaycılık?...
Var mı öyle yoksula saldırmak, yoksulla alaycılık?...
Nasıl başımıza musallat ettiyseniz şu AKBABALAR'ı, yine siz göndereceksiniz...
Varsa bu ülkede yanan ateşler 2002'den beri; nasıl yaktırdıysanız, yine siz söndüreceksiniz...
Siz kasalarınızı dolduracaksınız diye; yetti artık bu halkın çektiği çile, özellikle ve öncelikle şu sağlık sorunları ve de sömürüsü nedeniyle...
Ve şimdi de biz bekliyoruz sizlerden namuslu, erdemli bir eylem; nasıl getirdiyseniz, tez günde de götürmesini becerin...Hayd görelim sizleri sağlık erbabı hanımefendiler ve beyefendiler...
Ve Zeytin...
1 Haziran 2017 günü; feryad figan ediyor Hz.REİS;Amerika bizi bölecek diye...
Anca mı vardınız ayırdına?...
Neden getirildiğinizi iktidara hiç düşünmediniz mi?...
Doğu'yu kaptır; Osmanlı'yı dirilteceğiz diye bu ulusu kandır... Plan işliyor; 7 düvel bizi dişliyor.
Uyan TÜRK,uyan!...
Ülke gidiyor elden!...
Vee yetmedi akbeylere bunca hayırsızlık,şimdi de zeytinliklerin altında ALTIN arayacaklar; oysa ZEYTİN siyah altın.Ama bu ülke ve ulus düşmanı İ-MANkafalar yalnızca paranın peşinde...
AKBABALAR ülkeyi bitirmeden gitmeyecekler;başta Bursa'nınkiler olmak üzere tüm zeytinliklere ve meralara göz dikdiler.CHP'nin Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal çırpınıyor zeytinlikler için...Ama tüm çabalar boşuna...
Bunlar çok kararlı; illa ki halkı açlığa mahkum edecekler..
ŞEREFSİZLİĞİN, NAMUSSUZLUĞUN BU KADARINA DA PES…
VE ZEYTİN AĞAÇLARINI KESMEKTEKİ BUNCA HEVES...
ELBETTEKİ BU ÜLKEYİ İYİCESİNE YEDİ DÜVELİN ÜRETTİKLERİNE TESLİM ETMEK İÇİN…
VE BUNCA PİÇİN AMACI; BİR ZAMANLARIN BUĞDAY AMBARI ÜLKEMİZİ, YABANIN DARISINA, ARPASINA MUHTAÇ ETTİKLERİ GİBİ,DOĞAL BESİN KAYNAKLARIMIZIN EN ÖNEMLİSİ SAĞLIK İKSİRİ ZEYTİN YAĞIMIZIN MEMBAĞI ZEYTİNLİKLERİMİZİ YOK EDEREK, ULUSUMUZU DA GDO’LU YAŞAMA MECBUR ETMEK…
VE SON KERTEDE DE AMAÇ; BEDENEN VE BEYİNEN SAĞLIKSIZ BİR NÜFUS OLUŞTURARAK BU ÜLKEYİ DE TÜMÜYLE BİTİRMEK…
DAHA UYUYACAK MISINIZ BE HEY SORUMSUZ MİLLET ?…
BE HEY ZEYTİNLİKLERE SALDIRAN MÜSLÜMAN!...
HANİ PEYGAMBERİN ZEYTİNLE AÇARDI ORUCUNU
YOKSA SEN BIRAKTIN MI Kİ ONUN YOLUNU;KATLETMEKTESİN ZEYTİNLİKLERİ ?…
Bugün gündemde zeytin,zeytinliklerin talanına karşı söz söylemek var.
Tebdil mekanda ferahlık vardır dedik;yaşam yerimiz olarak Didim'i seçtik.
Havası güzel, deniz havzası da güzel...
Henüz sanayileşme adına talan edilmemiş topraklar amma ve lakin ne yazık ki turizm adına katledilmiş zeytinlik alanlar...
90'lı yıllarda Bulgaristan'dan akın ettikçe Türkler anayurda, Doğu'da terör nedeniyle huzuru kaçanlar da yapışmışlar Turgut Özal'ın paçasına...O da demiş ki bu yakınmacılara "siz de Batı'ya gidin" ve bahşetmiş onlara hazine arazilerini...
Didim halkı da pek bir sessiz kalmış yapılan değişikliklere; yeni gelenler için açıldıkça konut alanları, başlamış zeytinlik talanları...Günler geçtikçe bu Doğu'dan göçenlerin kimileri zamanında dolmuş parası bulamazken, ansızın eşikten atlamış varsıllıklara
Ki onlar Turgut ÖZAL'ın PKK teröründen kaçmak isteyen zavallılar diye beleşten toprak dağıttığı Kürtler...
Turizm işkolu bütünüyle onların elinde ve bir de emlakçılık yapıyorlar...
Üç, beş parça kalmış zeytin bağlarının satılıp, yapılaşmaya açılması için canla, başla çalışıyorlar...
Bu talan için yeniden yazılmadı mı yerel yönetimler yasası, dolsun talancıların kasası, yok edilsin ülkenin bereketli toprakları diye ?...
Ve bugünlerde de AKBABALAR'ın hükümetinden çıkacak karar; zeytinlikler ve meralar için...Buna en çok kim sevinecek; haydi siz bilin?...
Yormayın kafanızı yanıtını ben söyleyeyim; Didim'e gökdelenler dikme hayalleri kuran TÖ'nün çocukları ve işte sen her gece kendinden geçmişcesine M'ACUN tv izlerken be hey Türkoğlu!...
Ne diyelim?...
FETOŞ'un siyasi ayağını kırmak yerine, zeytinliklerin katli vacipdir demiş REİS ve şürekası...Bundan böyle Ümmet-i Tayyiban'a kısmet olsun kıtlık sofrası!...