Nurhayat’ın solculuğu nereye kadar?

Muhabbeti, arkadaşlığı eyidir.     Gazeteciliğe “yazı işleri” bölümünden değil, “reklam departmanından” geçen bir arkadaşımızdır kendisi.     Bu sektörde tek başına yürütmeye çalıştığı yaşam savaşına da saygım sonsuz.   Elimden geldiğince desteklerim de olmuştur ancak, çıkardığı o kötü dergiyi yorumlayıp, eleştirince küstü bana!   O da sorun değil, küssün…   Fakat, yayımladığı “Bursa Söylem Gazetesi’nde” yaptığı yalan yanlış, sırf “Mudanya’nın hayırsız belediye başkanı Hayri Türkyılmaz’a vuracağım” diye kaleme aldığı  haberleri görünce de daha fazla susmam mümkün olmazdı artık!   Demek ki bu sefer katmerli küsecek Semra Teke!   Hatta belki de teke gibi “toss” vuracak!   Vursun, o da sorun değil…   “Mudanya Belediyesi’nde Bilişim Vurgunu” başlıklı bir haber yayımlamış Semra gazetesinde; konuya da bodoslamasına şöyle dalmış:     “Şehir Gazetesi’nin Mudanya Belediyesi’nin hukuk – avukatlık giderleri hakkında yaptığı haber içeriği oldukça enteresan ve dudak uçuklatacak rakamlarla dolu…   CHP Milletvekili Avukat Nurhayat Altaca Kayışoğlu ve iki ortağının Mudanya Belediyesi’ne yaptıkları avukatlık hizmetinin bedelinin bir yılda 400 bin TL’ye yakın olduğu görülüyor. Bahse konu haberin detayını haberimizin sonunda okuyabilirsiniz.   Tabii ki Mudanya Belediyesi’nin astronomik yandaş ödemeleri avukatlarla sınırlı kalmıyor.  Gazetemize Mudanya’yı seven ve Mudanya’nın haklarını koruyan okuyucularımız aracılığı ile gönderilen belgeler inanılır gibi değil…  CHP’nin geçmiş dönem Bursa İl Başkanı Şadi Özdemir’e ait olduğu bilinen ve daha önce de hakkında bir çok spekülatif haberler çıkan Litera Bilişim Teknolojileri Firması ile Mudanya Belediyesi’nin çalıştığı bilinen bir konu…  Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden aynı firmanın yüksek bedellerle aldığı ihaleler daha önce gündeme gelmişti…”     Uyduruyosun Semra!     Nerenden uydurduğunu buradan söylemeyeceğim!   “Litera’nın, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden değil yüksek bedellerle, düşük bedelle bile ihale aldığını” ispat et, ne istersen vericem sana?   Ama edemezsen sen ne vericen bana?   Devam ediyoruz Teke Semra’nın haberine:     “Litera yine sahnede…   2015 yılında Litera firmasının hak ediş tutarının 927 bin 500 TL olduğu belediyenin evrakından tespit ediliyor. 2016 yılında ise rakam 1 milyon 484 bin TL’ye çıkıyor…”   “2015 yılında Mudanya Belediyesi’nin yazılım giderinin 927 bin 500 lira olduğu” konusu doğru.   Fakat “2016 yılındaki rakamın 1 milyon 484 bin lira olduğunu” ispat edemezsen eğer, ne vericen Semra?   Ne vericeksin?   Edemezsin, çünkü bu yazdığın da doğru değil!   Hatta daha da ayrıntısını vereyim sana:   CHP Bursa İl eski Başkanı Şadi Özdemir’in sahibi olduğu Litera Firması 2015’te 927 bin…   2016’da 449 bin…   2017’de de sadece KDV dahil 302 bin lira fatura kesiyor Mudanya Belediyesi’ne, neden yanlış bilgi veriyorsun insanlara?   Ben söyleyeyim, “Belediyeden sana reklam vermiyor, Burgaz sosyete pazarındaki önünde dandik dövme yaptığın çaputçu dükkanını da elinden aldı” diye Hayri’ye takıksın ve bunun için bulabildiğin her kanaldan ona doğru yürümek istiyorsun da işte bu yüzden!   Ha! Nurhayat’la ilgili yazdıkların tamamen doğru.   “Nurhayat’ın milletvekili olduktan sonra Mudanya Belediyesi’ndeki avukatlık işlerini bıraktığı” konusuysa tamamen bir kandırmaca!   Diğer iki ortağı avukat kadın, hayırsız Hayri’nin bana açtığı davalara gelip gidiyorlar zaten, iş danışıklı dövüş, ben şahidim!   Fakat Litera’yla ilgili bölümde resmen s.mışsın be Semra!   Şadi Özdemir gibi başarısız bir politikacı da olsa karşındaki kişi, “yazılım” alanında Türkiye’nin parmakla gösterilecek sayılı şirketlerinden biri olan Litera’yla ilgili senin yalan yanlış bilgiler yaymana müsaade etmem!   Şu an tam 70 bilgisayar mühendisi harıl harıl program yazıyor orada biliyor musun?   Rakamın 2015 yılında yüksek çıkmasının asıl nedeniyse o sene beldelerin Mudanya’yla birleşmesi ve daha çok mahallelerin haritalandırma faaliyetlerinin yoğunluk kazanması.   Nitekim meblağ 2016’da 449 bine, geçen sene yani 2017’deyse 302 bine düşüyor ve sen “2016 yılını 1 milyon 484 bin lira” olarak duyuruyorsun!   Bunu ispatlayamazsan eğer, ne vericen bana?   Hadi bana da vermen şart değil, bulalım bir fakir ona ver bir öğle yemeği tabldot usülü.   Diğer taraftan belediyeye mal satan firmaların üzerini karartmış, sanki toner ve malzeme veren firma da Litera’ymış gibi ilaveten 709 bin 544 lira da sarf malzemesi gideri ortaya çıkarmışsın haberinde.   Fırıldak abinden mi alıyorsun yoksa sen bu rakamları?   Yine Litera’nın Mudanya Belediyesi’ne bilgisayar, fotokopi makinesi ya da toner gibi malzemeler sattığını ispat et, bak ben sana ne vericem gör o zaman?   Ama ya ispat edemezsen sen ne vericen?   Satmıyorlar çünkü, onların işi sadece yazılım!   Hayırsız Hayri’nin benim gözümde de zeytin çekirdeği kadar değeri yok, “Şadi Özdemir” desen kısır bir politikacı ama Litera öyle değil Semra.   Ben gittim, izledim, inceledim…   Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin destek vermesi, arka çıkması gereken bir alan “bilişim” sektörü ve Litera da ülkemizin yüz akı, bu konuda memleketimizi istikbale taşıyacak önemli kuruluşlardan biri.   Yapay zeka ve robotlar üzerinde de çalışıyorlar biliyor musun?   Ha! Bak, belediyenin sarf malzemesi faturaları da o yıl kabarık olabilir.   Beldeler birleşince yeni bilgisayarlar, telsizler, fotokopi makineleri satın alınmış, raporlamalar yüzünden bolca toner de kullanılmış olabilir.   Ama bunların hiçbirini Litera vermedi be gülüm!   Eğer “gazetecilik yapacağım” diyorsan bu hususlara dikkat etmen lazım haber hazırlarken; yok, “bana sadece para lazım, ben reklam toplayacağım” diye hareket edersen eğer, itibarın da kalmaz ortalıkta!   Dost acı söyler, açık söyler, yüze söyler.   NurhayatAltaca’ya gelince…   Çocuğunu “Amerikan vatandaşı olsun” diye gidip orada doğuracak kadar, abisini, eşinin yeğenini para dışarı gitmesin diye Meclis’te yanına alacak kadar zavallı bir insan!   BTSO Başkanı İbrahim Burkay nasıl para dışarı gitmesin diye kayınpederini, özel işindeki şoförünü filan Oda’da,  yanında çalıştırıyorsa, Nurhayat Altaca Kayışoğlu da aynı hesap işte, aynı topun kumaşları!   “Solculuğu mu?”   Feministin feministliği şeyi buluncaya kadar…   Komünistin komünistliği parayı buluncaya kadar…   Ateistin ateistliği uçak düşünceye kadar…   Nurhayat’ın solculuğuysa milletvekili oluncaya kadar işte!