Ormanları kim, neden yakıyor?

Bursa geçen hafta aynı anda tam dokuz yerde birden çıkan orman yangınlarına sahne oldu. Peki, nasıl olabilir böyle bir şey? Yanıtı basit: “Sabotaj!..” Eskiden Yunanistan’ın memleketimize adam göndererek yangın çıkarttırdığı söylenirdi halk arasında. Bu kez sosyal medyada iş dallanıp budaklandı. Ahalimizin büyük bir kısmı bu işi yapanın PKK’lılar olduğu yönünde hem fikir şimdi de! Son zamanlarda yürütülen etkili mücadele sonucu kendi inlerinden bile burunlarını çıkaramayan PKK’lılar Bursa’nın, Orhaneli kazasına gelecekler de yangın çıkaracaklar öyle mi? Olmaz öyle şey! Gerçeği bundan yıllar önce babam anlatmıştı. Yanan bölgeler sonra ne oluyor? Orman Genel Müdürlüğü tarafından ihalesi yapılarak önce kesim, sonra da yeniden ağaç dikimi işlemi uygulanıyor. Peki kim yapıyor bunu? Yaz aylarında o bölgelerden geçtiğiniz vakit yol kenarlarında kurulmuş etrafı naylonla çevrili iğreti çadırlar görürsünüz. Genellikle doğu ve iç Anadolu kökenli 150-200 kişilik grupları barındırır bu çadırlar. Kesim ve dikim işlemini tam olarak çoluk çocuk işte bunlar yaparlar. Peki, her sene ağaç dikecek bölge olmazsa ne ederler? Önceden gidip yakarlar! Üstelik de yol kenarlarında ulaşımı kolay, etrafa çok da fazla sıçramayacak tepelikleri yakarak yaparlar bunu. İki sene sonraki işleri garantidir artık! Peki bunu babam biliyordu, şimdi ben biliyorum, artık siz biliyorsunuz da devletimizi yönetenler bilmiyorlar mı? Biliyorlar elbette! Fakat sessiz, gizli bir anlaşma uzun yıllardan beri sürüp gidiyor işte böyle. Hatırlarsanız yine Orhaneli’ye giderken sağda bazı tepelikler yanmıştı bundan birkaç sene önce? Çoktan yapıldı bile dikimleri! Eskiden ses sanatçısı Aydın Tansel’in seslendirdiği  “Günler Aylar Gelip Geçer” isimli bir parçası vardı şöyle başlayan: “Günler aylar gelip geçer Bitmez kabus nice günler Her yer her şey güzel, huzur arıyorum Kurtar beni demiyorum Allah’ım ne olur sabır ver…” Birileri “çevrecilik” kisvesi altında gerçekte Kaz Dağları’na 40 kilometre mesafede olan bir altın madeni sahasında yine huzurumuzu kaçırmaya çalışıyor şu günlerde. Hem farkındalık düzeyleri çok düşük, hem de bilgisiz bu insanların çoğu; kalanı da iyi niyetli değil zaten! Zaten iki seneden beri kesimi yapılıp tamamlanmış bir bölgede şu anda neyin çevreciliğini taslıyorsun? Geçen gün baktım, bir takım beyanatlar, bir takım haberler… Kanadalı şirketi ağaç kesmekle suçluyorlar şaşkalozlar! Kanadalı şirket ağaç kesmez, kesemez ki zaten! Elini bile süremez ormana! Peki kim yapar bunu? Alınan izinler, zamanı geldiğinde yenilerinin dikilebilmesi için ödenen harçlar eşliğinde Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü! Yani devlet sahayı hazır vaziyete getirip öyle teslim eder firmaya. Bunun bile farkında değil millet! Ve pek çoğu da önümüzdeki hafta öleceğinin farkında değil! Geçen bayram evinden tatil ya da akraba ziyareti için çıkan tam 73 kişi hayatını kaybetti, 754 insan da yaralandı. Son 10 yılda sadece ramazan bayramlarında 20 bine yakın yurttaşımızı kaybettik. İnsanın söylemeye dili varmıyor ama bu sonuç da hiç değişmiyor. Ne yazık ki yine benzer bir netice göreceğiz bu kez de. İşte onun için “Aman dikkat” diyorum! Ve hepinize iyi bayramlar diliyorum.