Sık sık o bölgeden geçiyorum, geçerken de bakıyorum “Acaba oradaki otoparka arabasını koyup da metroyla şehir merkezine geçen bir akıllı var mı” diye?
Varsa da ana yolun alt tarafı bomboş, o yakaya park eder insanlar araçlarını.
Durum en baştan böyleydi zaten.
Bilmem ne spor kulübü adına Sıcak Su Bölgesi’ndeki Gökçen Ailesi’ne ait binaya bitişik yeraltı otoparkını Osmangazi Belediyesi’nden kiralayan Tayyar Türkeş şu sıralar bedelsiz olarak sineklere tahsis ediyor koskoca alanı!
Peki, her ay 11 küsur bin lira olduğu ifade edilen kiralama bedelini düzenli olarak ödüyor mu dernek belediyeye?
Onu da zamanı gelince öğreneceğiz elbette.
Dönemin Osmangazi yönetimi son derece akıllıca ve kamu yararına bir çözüm üretmişti orada.
Yer altında kalan otoparkı Gökçenler kendileri inşa edecekler, bununla birlikte her ay kira ödeyecekler ve alanın üstü de çevredeki insanların istifade edebilmeleri için “yeşil alan” olarak düzenlenecekti.
Üstüne üstlük yeşil alanın bakım ve korumasını da yine aynı aile üstlenecekti.
Geçen gün oradan geçen bir arkadaşım arayıp, “Osmangazi Belediyesi’nde bu işi karıştırıp, meseleyi bu hale getirenleri ne yapmalı acaba” diye sordu?
Daha önce yıllar boyu yemyeşil olan üst tarafta otlar sararmış, bitkiler kurumuş, Kerbela’ya dönmüş ortalık bakımsızlıktan!
Şu hiçbir zaman unutulmasın, “Her parazitin bir ilacı vardır”!..
Gün gelir iki tane hap yutarsın, onları besleyenlerle birlikte bütün bağırsak kurtları kenefte kaybolup gider.
Biliyorsunuz, yine Osmangazi Belediyesi’nin, ana hizmet binasının yanında yaptığı bir “kent meydanı” projesi var.
Pek çokları gibi ben de bu yatırıma önceleri çok olumlu baktım.
Bursa nefes alacağı yeşillendirilmiş alanlarıyla birlikte bir “meydana” kavuşacaktı.
Fakat yine bir arkadaşımın uyarısıyla kafam dank etti!
Oradaki kamulaştırmalara 200-300 milyon lira para harcandığı ifade ediliyor.
Ee! Bir o kadar da altyapı ve inşaat yatırımı yapılacak…
Peki biliyor musun sevgili okur, 1940-50’li yıllarda demiryolunun altında çoğu kolonsuz, kirişsiz yığma tuğlayla yapılan binaların tümü olası bir deprem sonrası birer “tabut” haline gelecek?!.
Sen bir ilçe belediyesisin; “meydan” yapmaksa büyükşehir belediyelerinin işidir.
Öyle bir döneme geldik ki, halkın canı mı kıymetli yoksa, günü geldiğinde cesetlerin toplanacağı bir meydan mı?
Diyor ki arkadaşım, “Sadece istimlak için harcanan parayla demiryolu altında kentsel dönüşüme girişilseydi, şimdi oraları etap etap ihya olmuş, yepyeni, modern bir şehir çıkmıştı ortaya”!..
Mustafa Dündar da aynen geçmişte Recep Altepe’nin yaptığı gibi neyi, ne zaman, nereye harcayacağını bilemiyor.
“Kentsel dönüşüm” adıyla Soğanlı Mahallesi’ndeki bomboş arazilere binalar dikip, bununla hava atıyor!
Bu konuda en güzel adımları Bursa’da, Yıldırım Belediye Eski Başkanı İsmail Hakkı Edebali atmış, yüzüp yüzüp kuyruğuna getirdiği projeler tam da uygulama aşamasındayken, ağızlarını açmış mama bekleyen yavru kuşlar umduklarını bulamayınca da partisindeki ağababaları marifetiyle tekrar aday yaptırılmamıştı.
Bir not daha:
Belediyeler Kanunu’na göre 10 dönüm ve üzerindeki park ve yeşil alanlar Büyükşehir Belediyelerinin tasarrufundadır.
Belki de Bursa Büyükşehir Belediyesi alacak Osmangazi’nin elinden o düzenlenen meydanı işin sonunda!
Kaynakların yanlış ve plansız kullanılması sonucu yarın enkaz altında yaşamlarını yitirecek insanların vebaliyse, görevini layıkıyla yapmayan Mustafa Dündar’a kalacak!