Yazarlar

Osmangaziyi ölümden kurtaran adam

post-img
Tekfurlar, Doğu Roma’nın başkenti İstanbul’un dışındaki uçbeyleri, vali gibi yetkilere sahip kale komutanlarıydılar. Bursa bölgesindeki kalelerde böyle pek çok tekfur vardı o yıllarda. Bilecik tekfuru, Yarhisar tekfuru, İnegöl tekfuru… Bunların arasında bir Harmankaya tekfuru var ki, Osmanlı Devleti varlığını belki de Michael Cosses’e borçlu. “Belki de” değil, aynen öyle, aynen öyle! Er geç kurulurdu devlet kurulmasına ama bunun adı “Osmanlı” değil, “Orhanlı”, belki de “Muratlı” devleti filan olurdu. Harmankaya Tekfuru Michael Cosses, Osmangazi’yi resmen ölümden kurtardı. Nasıl mı? Tarihin pek bilinmeye bu yüzüne bakalım bu gün birlikte: Türklerin batıya doğru hızlı ilerleyişi karşısında önce Eskişehir tekfuruyla müttefik olarak Osmanoğulları’na karşı cenge giriyor bu “Köse” lakaplı Michael. Ve savaş sırasında esir düşüyor. Bir şekilde Osmangazi’nin takdirini kazanarak affediliyor sonra da. Ardından dost oluyorlar birbirleriyle. O sıra Bizanslılar Yarhisar tekfurunun güzel kızı Holofira’yı, Bilecik tekfuruyla evlendirip, ittifaklarını güçlendirme peşindedir. Günler sürecek bir düğün hazırlığı yapılır. Yanında bir de plan: Düğüne Osmangazi de davet edilecek ve oracıkta üzerine çullanılarak yakınlarıyla birlikte katledilecektir! Düğün davetini sonradan “Köse Mihal” olarak anılacak, Harmankaya Tekfuru Michael eliyle gönderirler. Osmangazi’ye kıyılmasına gönlü razı gelmeyen Köse Mihal, vaziyeti olduğu gibi anlatır. Bu durum karşısında Türk kocaları kendi aralarında toplanıp bir plan yaparlar. Ardından Bilecik tekfuruna verilmek üzere bir mektup yazılır. Şöyle denir orada özetle: "Yaylağa teveccüh olunmuştur. Ancak ailelerimizi ve çoluk çocuğumuzla, kıymetli eşyalarımızı koyacak bir yer bulmak iktiza eder. Düğünün devamı müddetince ailelerimiz Bilecik Hisarında istirahat eylerler ve eşyalarımız da muhafaza edilirse ziyade memnun oluruz. Amma havalar sıcaktır, bu makule düğün kalede olmak münasip değildir. Gönül açıcı bir mesirede tertip edilmiş olsa idi daha iyi olurdu..." Osman Gazi'nin mektubu ile hediyelerini alan Bilecik tekfuru sevincinden ne yapacağını şaşırdı. Mektubuna derhal cevap yazdı ve “bütün isteklerini kabul ettiğini, düğünün de Bilecik'e 6 kilometre mesafedeki Çakırpınar'da yapılacağını” bildirdi. Osman Gazi de planlarını yaptı. En dilaver silah arkadaşları, kadın kıyafetleri giyerek Kayı aşiretinin aileleriymiş gibi, eşyalarla birlikte kaleye sokulacaklardı. Ayrıca yük sandıklarına da birer bahadır gizlenecek, işaret verilir verilmez buradan fırlayarak, zaten çok az insan kalacak kaleyi ele geçireceklerdi önce. Ardından gelecek ilave kuvvetlerle birlikte çayırdakiler halledilecekti sonra da. Pusudan haberdar olan Osman Gazi, karşı bir plan ile hem kendisine tuzak kuran Bilecik tekfurunu ve adamlarını pusuya düşürdü, hem de Bilecik ve Yarhisar’ı ele geçirdi o gün. Bitmedi… Bu zaferin neticesinde Osmangazi gelin adayı Holofira’yı alıp, oğlu Orhangazi’yle evlendirdi. İşte o Holofira bu gün Bursa’nın bir ilçesine, içinden akan bir ırmağa  ismi verilen, burada pek çok hayır işi ve ibadet mekanı vakfetmiş, oğlu tarafından adına İznik’te dönemine göre muhteşem bir imaret yapılarak garip gurabanın hizmetine sunulan ve sonradan Osmanlı tarafından çok sevilecek “Nilüfer Hatun’dan” başkası değildir! Ve Orhangazi’ye Balkan fatihi Padişah 1’nci Murat’ı veren kişidir Nilüfer Hatun! Hayat ne garip kırılma noktalarıyla dolu öyle değil mi? Eğer Köse Mihal olmasa belki de bunların hiçbiri gerçekleşmeyecek, ardından vuku bulan olaylar zinciri hiç yaşanmayacaktı. Köse Mihal, Orhaneli’de çekilen ve Bursalı Sanatçı Ezel Akay’ın yönettiği “Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü” isimli filmde de yerini alır. Hatta kızını oynayan Şebnem Ferah, Müslüman olmakta epeyce direnir orada. Osmanlı tarihinin kilit taşı bu adamın mezarı nerede peki? Ölüm tarihi ve hayatını nerede kaybettiği bilinmemekle birlikte iki yerde olduğu rivayet edilir. Birincisi Bilecik’in, İnhisar İlçesi’ne bağlı Harmanköy yerleşimi… İkicisi de hemen Uludağ’ın arkasında Tavşanlı’ya bağlı, Derbent Köyü ve Mekezyeniköy’ün arasında yol kenarında. Yöre halkı oradaki bakımsız küçük türbenin “Köse Mihal’e ait olduğuna ve bir savaş sırasında şehit düşerek aynı yere gömüldüğüne inanır” yüzyıllardır. Domaniç ve Bilecik yaylalarına yakın olan Keles Kozağacı bölgesinde, Gelemiç köyünün bulunduğu alanda da Osmanlı’ya uç beyliği yaptığını anlatır kaynaklar. Geçenlerde bir dostumla birlikte hemen türbesinin yanından geçerken andık Köse Mihal’i. Belki siz de uğrarsınız bir gün, hatırlatayım dedim.

Diğer Haberler