Yazarlar

Şu "kıraathane" meselesi

post-img
Hani Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Yeni dönemde her semtte kıraathaneler açılacağını” söyledi ya? En başta bizim Zülfikar’la (Yüksel), Osman (Güleç) atladılar sosyal medyadan meselenin üzerine balıklama! Yok efendim “Koskoca cumhurbaşkanı adayının vaat olarak ‘Kıraathane açacağını’ duyurması münasip miymiş, yok efendim ‘Cumhurbaşkanı çay ocağı açar mıymış’ yok efendim, ‘Zaten mahalle araları kahvehaneden geçilmiyormuş’ falan filan… Hem Osman hem de Zülfikar kronik muhalefet alışkanlıkları gereği Erdoğan’ın sözünü ettiği “kıraathaneyi”, Kemer Çeşme Mahallesi’ndeki Zurna Ahmet’in pişpirik oynanan kahvehanesi sandılar önce! Her ikisi de sıkı birer “batak” oyuncusu ve piştici. Sonra mesele ortaya çıkıca da yavaş yavaş sustular. Recep Tayyip Erdoğan’ın sözünü ettiği kavram Arapçadan dilimize giren “okumak” fiiline işaret eder. Ve bu “kıraathane” olgusunu kentimizde gerçek manada ilk gerçekleştirense Bursa eski büyükşehir belediye başkanlarından Erdem Saker’dir! Setbaşı’ndaki eski nikah dairesinin bulunduğu alana muhteşem bir şehir kütüphanesi kurdu geçmişte Saker. Orası sadece klasik anlayışla “öğrencilerin ödev yaptığı” bir alan olarak da düzenlenmedi üstelik; her yaştan vatandaşın günlük gazete ya da dergileri rahatça okuyabildikleri, günlerinin birkaç saatini okuyarak geçirebildikleri bir kültür merkezi olarak da tasarlandı aynı zamanda. Kahvehaneye gitmeyi sevmeyen, bulundukları ortamda pişpirik oynanmasından hoşlanmayan binlerce emekli orada zamanını geçirdi örneğin. Osman ve Zülfikar artık iyice yaşlandıkları vakit Zurna Ahmet’in kahvehanesine yine gitmeye devam edebilirler ama görünüşe göre bu yeni “kıraathanelerin” kurulması ülkede kültürel birikimlerin paylaşılması anlamında bir çığır açacak gibi görünüyor. Üstelik de yanında kek ve çay da bedava! Erdem Saker’le birlikte bu adına artık ne derseniz deyin kentimizde bu “okuma merkezlerine” en büyük katkıyı yapan bir diğer isim de Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’dir. İlçesine muhteşem “kütüphaneler” kurdu Mustafa Bozbey; kültürü, sanatı ve okumayı hep destekleyip, teşvik etti. Daha yeni, geçenlerde, Uğur Mumcu Kültür Merkezi’ne kurduğu kütüphanenin arı kovanı gibi dolup hizmet verdiğini görünce şaşkınlığımı gizleyememiştim. Eskiler “At binenin, kılıç kuşananın” demişler… Belediye başkanlığının, kent yöneticiliğinin o kadar çok yakıştığı, o makamı taşırken etrafa ışıklar saçan biri daha var kentimizde: “Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali.” Bundan tam 2 sene önce başladı “Kahvehaneden Kıraathaneye” isimli projesine İsmail Hakkı Edebali. Ve içinde 4 bin kitaplık kütüphanesi olan, günlük, haftalık ya da aylık süreli yayınlarıyla tam 30 adet “kıraathane” kurdu! Sadece bununla da kalmadı Edebali… Aynısından 10 adedi de Yıldırım’ın kardeş şehri Eruh’ta kurdu! İnsanları bilgilendirip, bilinçlendirebilmek, aradaki kültür köprüsünü gönül bağıyla kavuşturabilmek ne kadar değerli, ne kadar da hayırlı bir hizmettir, sizce de öyle değil mi? Bir kez daha tebrik ediyorum Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali’yi. Samimiyeti, doğallığı bakışlarına yansıyor. Ve bir belediye başkanının yapması gerektiği gibi sürekli halka dokunuyor Edebali. İşte onun için de özellikle Yıldırım’da yaşayanlar tarafından çok seviliyor. Geçen yıldan bu yana hoşuma giden fotoğraflarını “EDEBALİ” klasörüne atmışım, belki günün birinde kullanırım diye! Gelin şöyle birlikte bir “fotoroman” kıvamında göz atalım Edebali'nin halkla arasında kurduğu gönül köprülerine:

Diğer Haberler