
Her zaman efendi…
Sakin…
Saygılı…
Sağduyulu…
Beyefendi…
Olgun…
Hiç kimseyle kavgası olmayan…
Her gördüğüm vakit bende daima olumlu duygular yaratmış bir “güzel insandır” Cumhuriyet Halk Partisi Yıldırım İlçe Eski Başkanı ve bu dönem milletvekili adayı Avukat Güner Aklan.
Kaliteli ve nitelikli bir isimdir.
Donanımlıdır.
Siyaseti izleyenler anımsayacaklardır, eski fakültenin karşısındaki eski bir apartmana sıkışmış, kapısından icra ve alacaklıları hiç eksik olmayan bir ilçe örgütünü almış, içinde koca koca salonları, gençlik ve kadın örgütlerinin de birlikte çalışabilecekleri bölümleriyle yepyeni bir yere taşımıştı.
Sadece o da değil…
CHP’de bünyesinde “parti okulu” barındıran, bu kurum sayesinde tüm üyeleri bilinçlendirip yetiştiren sadece iki ilçe var tüm Türkiye’de…
Biri Mehmet Uğur Sertaslan’ın Gemlik’te, diğeriyse Güner Aklan’ın Yıldırım’da kurduğu okullar…
Ve oradaki bu birim ilçe merkezinden ayrı bir yapıda o gün bu gündür hizmet verip durmakta.
İlçesindeki üye sayısını da 2 binle alıp, iki mislinden fazla arttırarak 5 bine yükseltmişti Güner Aklan.
Çalışkan, arı gibi bir altın 6 yıl geçirdi orada.
Toplam 16 yıl hizmet ettiği siyasi arenada İl yönetim kurulu üyelikleri, iki dönem ilçe başkanlığı ve parti eğitmenliği, bölge sorumluluğu görevlerini yürüttü.
Mesleki başarısınıysa Bursa Barosu’nda üstlendiği yönetim kurulu üyeliği, saymanlık ve genel sekreterlik vazifeleriyle taçlandırdı.
Ataları şimdi Bulgaristan hudutlarında bulunan İslimiye (Sliven) kentinden buraya göç etmiş olan Aklan, göçmen kökenli olması nedeniyle kentimizdeki soydaşlarımızın da bir temsilcisi aynı zamanda.
Göçmenler tarafından ne kadar çok sevilip sayıldığına ben şahidim.
Biliyorsunuz yazarınız övgüden çok eleştiriyi, hatta okşarken de ısırmayı sever!
Fakat bünyesinde barındırdığı son derece olumlu özellikleri ve nitelikleri olan biri de bir makama talip olursa eğer, O’nu destekleyip tanıtmayı bir görev kabul eder.
CHP’den Bursa milletvekilliğine talip oldu Güner Aklan.
En baştan söz verdiği gibi Yıldırım İlçe Başkanlığı görevini iki dönem yürüttükten sonra gençlere bırakacak kadar da siyasette sık rastlanmayan “sözünün eri bir portre” çizdi geçmişte.
Şimdi…
Ülke siyasetine hiç emek sarf etmemiş, katkı koymamış ancak sıra seçime geldiği vakit akademik kariyerlerini pazarlamaya girişen “beleşçiler” mi temsil etmeli seçmeni ve partisini…
Yoksa, Güner Aklan gibi senelerce yazda ve dahi kışta, Yıldırım’ın bayırlarını çıkarken alın terinin tuzu dudaklarına değmiş, ilçesinde arşınlamadığı sokak bırakmayan, siyasete değer katmış Güner Aklan gibi gerçek emekçiler mi?
Bu sorunun yanıtını CHP’yi şu an yönetenler verecek.
Ve elbette halk da oyunu buna göre atacak.
Hayırlı uğurlu olsun, yolun da açık olsun Güner Aklan.
Sevgiyle…