Yazarlar

AKP nasıl bitirilir, kesin çözümü ne?

post-img
Şöyle yazıyor Facebook duvarından CHP Çamlıca Mahalle Delegesi Pelin Çırpan muhataplarına: “Bizler sizi vekil yapmak için, sizleri Belediye Başkanı yapmak için kapı kapı sokak sokak gezen, bu işten nemalanmayan, olmayan maddi imkanımızı partimiz için harcayan üyeleriz. Öncelikle Nurhayat hanım konuşma yaparken tek kelimesini dahi duymadım, çünkü salonun dışındaydım, iyi ki de duymamışım… Bu sebeple hakkımda yapılmış olan ve duymadığım konuşmadan -kaçma- ihtimalim söz konusu dahi değildir. Açıkçası tahmin de etmedim, şenlik havasında geçen bir kongrede, bir vekilin bir parti üyesini hedef tahtasına çevireceği, hatta kürsüden İl başkanına seslenip sadece benim hakkımda değil, başka bir üye hakkında da “gereğinin yapılmasını” emredeceği aklımın ucundan dahi geçmedi, geçmezdi de…. Bir kadın kongresinde, bir kadın vekilin, bir kadın üyeyi hedef göstereceğini başkası söylese “şaka herhalde” derdim. Partimizin geldiği durumu elbet görüyordum ama bu kadar da değil diyordum, tam da bu kadarmış… “Meclisi inleteceğim” diye sözler verip, bir kadın kolları kongresinde, partisi için emek veren bir kadını “partiden kovdurmaya çalışacağını, hedef tahtasına çevireceğini” beklemezdim. Hatta olaya Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz’ın da müdahil olacağı hiç mi hiç aklımın ucundan dahi geçmezdi. “Nurhayat hanım Meclis’i değil beni inletecekmiş meğerse” diye yaptığım yorumumun altına yazdığı, “salondan neden kaçtınız ayıbınız yoksa” şeklindeki ifadeye daha da şaşırdım. Hayri bey belediye başkanı olduğunu unutmuş, Nurhayat hanımın kalemşörlüğüne  soyunmuş. Biz Nilüferliyiz, Nilüferde sadece Belediye başkanlığı yapıldığını biliriz…. Asıl hedeflerinin iktidar olduğunu, oraya hizmet için geldiklerini unutanlar, hedeflerine partili bir kadını koymuşlar, hem de kalkıp kadın kongresinde yapmışlar bunu. Gelelim olayın başına, Nurhayat Hanım 2 akrabasını danışman yapınca patlak veren bu olayın ardından demiş ki orada, “ne var ki canım, sadece ben miyim bunu yapan, başkaları da yapıyor, hem ben devlete bir akrabamı mı yerleştirdim?” Evet yerleştirdin, hem de 2 akrabanı birden! “Başkaları da yapıyor” ne demek ayrıca, başkaları hırsızlık yapıyorsa, biz de mi hırsızlık yapalım? CHP’de eleştirmiş olduğumuz konulara, “başkaları da yapıyor” diye kılıf mı arayalım? Bizler değil miyiz “AKP’liler yandaşlarını, eş, dost ve akrabalarını her yere getiriyor, adamcılık yapıyorlar” diye bağırıp duran? İkinci sorun da bir gazetede çıkan, “kendisinn öğrencilere burs verececeği” yönündeki haberi (ironik takılmayı), Nurhayat hanımı tebrik ederek Facebook’ta paylaşmammış; ne kadar ucuz işlerle uğraşıyoruz ya rabbi….   Nurhayat Hanım’ın gücüne gideceğine, keşke 3-5 aileye katkı koyup, verseymiş bursu, bu kadar bas bas bağırmasını anlayamadım? Ayıp ki ne ayıp…. İktidar partisini bırakıp, asıl hedefini bırakıp, koskoca bir vekilin, CHP’li bir kadın üyeyi hedef alması ve hedef göstermesi çok ayıp… Bir de belediye başkanının müdahil olup, desteklemesi ayrıca ayıp…. Partimizi getirdikleri durum özetle budur, ülkede yaşananlarla  meşgul olacaklarına, CHP içinde kişilerle mücadele eder olmuşlar…. Ben ülkem ve partim adına bu konuyu yazmış olduğum için bile utanç duydum. Korkuyor olan, yazmaya da korkar, illa kongre salonlarında bas bas bağırmak  gerekmez, şenlik havasında geçen bir kongreyi kişisel şova dönüştürüp, kendine yine mağduriyet ortamı yaratmaya çalışmak saçmalıktır. Nurhayat hanım bu kadar hesaplaşmak istiyor ise, her yerde hesaplaşabiliriz, kendisi beni bırakıp, ülke sorunları ile, AKP ile hesaplaşmaya çaba gösterseydi keşke… İşi kayıkçı kavgasına çevirmenin alemi de yoktu, ben bir vekile yakıştıramadım. Partimizi bu duruma getirenlere inat “kaçmıyoruz, gitmiyoruz” sen dilediğin kadar kovdurmaya çalış, uğraş dur, bununla vakit harca…. Bir burs vereceksin diye geldiğin noktaya bak, ayıptır!..” Pelin Çırpan’ın ifade etmeye çalıştığı gibi, Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz salonda ayrıca ne yapıyor biliyor musunuz? Nurhayat’ın konuşması bittiğinde arkasını dönüp salondakileri süzüyor uzun uzun, kimler alkışlayıp, kimler alkışlamıyor, onları görüp seçecek aklınca! Ve aynı kişi, yani koskoca bir belediye başkanı Facebook’tan bir kadın partilisine mesaj yazıp,“Nurhayat’ın konuşmasını dinlemeden salondan niye kaçtın sen bakiim” diye ayar çekerek, aklınca CHP’lileri hizaya sokmayı hedefliyor. Adam belediye başkanı mı yoksa zabıta memuru mu belli değil! Ve geçiyoruz, Mudanya CHP İlçe Kongresi’nin ardından Bursa Söylem Gazetesi’nde yayımlanan bir analizden pasajlar aktarmaya: “CHP MUDANYA ESKİ İLÇE BAŞKANI HASAN YILDIRIM Hayri Türkyılmaz için açtı ağzını yumdu gözünü: ‘Mahallesinde delege seçilemedi, ben onu belediye başkanı yaptım.’ Kongrelere müdahale etmesi nedeniyle CHP’de hedefteki isim haline gelen Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz’a öfke dinmiyor. Partinin eski il başkanları, ilçe başkanları başta olmak üzere her kademesinden büyük tepki gören Türkyılmaz’a bir tepki de adaylık sürecinde büyük destek aldığı Mudanya eski İlçe Başkanı Hasan Yıldırım’dan geldi. Yıldırım, kongrelere müdahaleyi doğru bulmadığını belirtirken, kendi mahallesinden delege olamayan Türkyılmaz’ı kendisinin o koltuğa taşıdığını ifade etti. Söylem: Türkyılmaz’ın belediyeyi yönetmek dışında her işe müdahil olduğu yönünde eleştiriler var? Hasan Yıldırım: Belediye Başkanı başkanlık yapacak, parti iç işlere müdahil olmayacak. Belediye hayır kurumu değil; orası 50 yaşın üstünde insanların işe alınacağı yer değil. Ben kendisine sordum “neden bu kadar yaşlı insanları işe alıyorsun” diye? Yok işte, “emeklisine şu kadar kalmış, bu kadar kalmış” filan dedi. Ben de belediye hayır kurumu değil yanlış yapıyorsun dedim kendisine. O dönemlerde Hayri Türkyılmaz´ın en büyük destekçisi bizdik. Günde 10 sefer beni arardı kendisi; konuşurduk gece yarılarına kadar durum değerlendirmesi yapardık. Siyaset bu, ben şunu öğrendim, kime iyilik yaptıysam hepsinden kötülük gördüm. Hayri Türkyılmaz´ın yaptığı yanlışları yüzüne de söyledim. …Öyle bir şey ki, belediye meclis üyeleri sana isyan bayrağı çekmişler. Sen kendi içinde barışık olmazsan barıştan söz edemezsin. Hayri Başkan aklını başına alacak, şapkasını önüne koyacak düşünecek. Ben neredeydim nereye geldim? Şu anda nerede olduğunun bilincine varacak. Herkesle barışık hale gelecek. Belediye Meclis Üyeleriyle defalarca oturup konuşacak. İç barışı sağlayacak. İç barış sağlanmadıkça dışarıda barış olmaz. “Barışın kenti” diyerek, denizde resim çektirmekle barış olmuyor. “Biz Belediye Başkanı olduğumuz zaman ne vaatler verdik ve geçen 2 yıl içinde neler yaptık” diye düşünecek? Son 2 yılda bir şey yapmadıysak, “kalan 3 yılda verdiğimiz vaatlerin kaçta kaçını yerine getirebiliriz” diye bir soru işareti doğuyor ortaya?!. Namus sözü verdi, “bağımsız denetim gelecek” diye, bunu hala getiremiyorsan eğer“haramiler mi engelledi” diye sorarlar adama? Sonra “sen de mi oldun harami” derler? Fakat en kötü olay, Belediye Meclis Üyesi arkadaşların meclise gelmeyerek Hayri Başkan´ı protesto etmesi.  CHP adına acı bir durum; utanıyorum. Bu arkadaşları bu noktaya getiren sebepler neydi acaba?” Hayri Türkyılmaz’ın Mudanya ilçe kongresinde taşeron firma kanalıyla  Mudanya Belediyesi’nde çalıştırılan işçileri delege yaptırmasının ardından başlayan kriz gittikçe büyüyor ve yerini yeni yeni skandallara bırakıyordu. Son genel seçimlerde Türkiye’nin en genç milletvekili adayı olan Mudanyalı Semih Özdemir, parti içinde süren soğuk savaşın hangi noktaya geldiğini anlatabilmek için Türkyılmaz’ın Bursa İl Kongresi’nin ardından göbek atarken çekilmiş fotoğrafına atıfta bulunarak şunları paylaşıyordu sosyal medya hesabından: “Hayri Başkanım bizden kurtuldu, onun sevinci bu. Hadi Hayri Başkanım, sıra geldi bizleri ihraç etmeye. O gün bana söylediğiniz gibi… Emir abimi, Rüştü abimi, Gürhan abimi ve beni… HİÇ DURMAYIN İHRAÇ EDİN. Size ancak bu yakışır. Bir halay da onun için çekersiniz. Saygılar…“ Semih Özdemir’in eleştiri gerekçeleri de şöyleydi: “Mudanya’da, “Türkiye’nin en iyi Belediye Başkanı benim” diyen bir Başkan var! Oysa Mudanya’ya hizmet etmek dışında her konuya müdahil oluyor. Hayri Türkyılmaz İlçe Gençlik kolları seçimlerine dahi müdahale etti. Bir tek Ahmet Rüştü Lisesi’nde sınıf başkanlığı seçimlerine dâhil olmadığı kaldı! Mudanya’da ilçe kongresi sürecinden önce Hayri Türkyılmaz’a dedim ki: “Gel Başkan, bir tane adam gibi aday çıkaralım, daha fazla partiyi çatırdatmayalım. İki tarafın da gönlü kırılmasın, ortayı bulalım.” Kendisi;  “söyle Emir Ali Usta ağabeyine yiyorsa aday çıksın.  Söyle Rüştü Cozlan, Selahattin Avcı’ya, İbrahim Yarar’a çıksınlar karşıma” dedi. Hatta bunları benim ağzıma alamayacağım şekilde ifade etti! Bursa İl Başkanlığını ele geçirdiklerinde “Emir Ali Usta, Gürhan Akdoğan ve Rüştü Cozlan’ı partiden ihraç edeceğini” de söylemişti. Sanki kendi şirketi, onu bunu işten çıkaracak.  Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey gibi davranmayı beceremeyen bir Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz… Keşke Bozbey gibi olsa… Bozbey, Ak Partililerle de, MHP’lilerle de, Büyükşehir’le de iyi geçiniyor, çünkü Belediyeciliği biliyor.” CHP MUDANYA ESKİ İLÇE BAŞKANI HÜSEYİN IHLAMUR:  “Mudanya’ya emek veren tüm CHP’lilerin hakkını yediler. Bu işte oyun var, oyun içinde oyun var. CHP ile ilgisi olmayan bir süreçle karşı karşıyayız. Yaptıkları siyaset değil, doğululuğu, Aleviliği, CHP’yi kullanıyorlar.  Hayri Türkyılmaz’ı ilk eşinden olan çocukları bile reddetmiş durumda. Kendi çocukları, ailesi tarafından bile dışlanan birinden hayır bekliyoruz.” CHP MUDANYA ESKİ İLÇE BAŞKANI RÜŞTÜ COZLAN: “Bizim ideolojimiz hizmet etmek. Kongrenin olduğu gün de oradaydım. Herkese biz bu kongreyi hep birlikte halay çekerek yapmalıyız, ayrışarak değil dedim.  Hayri Türkyılmaz nedense özellikle farklılaştırıyor, ötekileştiriyor. Sanıyorum ki Başkan son 25 yılın sadece siyaseten değil, ticareten de öcünü alıyor! Geçmişte birileriyle kendi iş hayatında yaşadığı sorunları da aklında tutup şimdi onların intikamını alıyor. Bir şehr-i emin hem esnafla, hem sivil toplum kuruluşlarıyla, hem yanındaki arkadaşlarıyla nasıl bu kadar kötü olabilir? Bu duruma nasıl geldi partimiz anlamıyorum, ben seni sevmiyorum, seninle çalışmam anlayışı hâkim oldu artık…  Hayri Türkyılmaz hayatı boyunca ilk kez kendi adaylığı sürecinde CHP’ye oy verdi, ondan önce Anavatan’a, ÖDP’ye ve diğer partilere oy veren bir kişiydi.  Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ile sürekli çatışma halinde. Oysa “Gel Başkanım, Mudanya’yı birlikte güzelleştirelim” dese Altepe ne gerekiyorsa yapar, önüne hizmet yığar… Yok, sayarsan olmaz…” CHP MUDANYA ESK İLÇE BAŞKANI SELAHATTİN AVCI: “Hayri Başkanın ne haddine ki verdiği isimleri ihraç edecekmiş. Kendisi sadece Mudanya Belediyesi’nin CHP’den seçilen belediye başkanıdır. CHP’nin ilçe başkanı var, il başkanı var, kurumsal yapısı var. Bizim bir disiplin suçumuz varsa ilgili organlar bununla ilgili işlem başlatır. Kendi işine baksın, zaten en büyük hatası da budur.  Üstüne vazife olmayan her konuya müdahil oluyor. Hayri Türkyılmaz kongrelerde çıkıp meydan okuyor, “sizi sandığa gömeceğiz” gibi söylemlerde bulunuyor. Hepimiz CHP’liyiz, kim kimi neden gömüyor? Başkanlar ve vekiller asli görevlerini yapmalılar… “ MUDANYA’DA ÇEŞİTL SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNDE BAŞKANLIK VE YÖNETİCİLİKLER YAPAN VE ORADA CHP’NİN ETKİLİ İSİMLERİNDEN OLAN HÜRRİYET ÖZTOSUN ASLIKARA: “Başkan Hayri Türkyılmaz’ın ne yazık ki Genel Merkezin yanlış kararı olduğunu düşünüyorum. Diğer herkes her şeyin o kadar farkında ki… Maalesef her tavrıyla CHP’ye zarar veriyor. Türkyılmaz Mudanya’daki birçok esnafla, sivil toplum kuruluşlarıyla problemli…  Kendisiyle barışık değil öncelikle. AK Parti bir önceki seçimlerde yüzde 27 iken son seçimde yüzde 44’e yükseldi. CHP’nin oyunun aynı kalması başarı sayılmaz. Bizim partimizde gençlere, sözünün eri insanlara ihtiyaç var. Ben kadın olarak Mudanya’da Belediye Başkanlığı seçimlerinde sözümde durdum. Bunu başkana da söyledim. “Siz bir erkek olarak sözünüzde duramadınız” dedim. Bir söz verilirken Alevilikte dededen dua istenir, Kuran’a el basılır. Kendisi de ben adaylıktan çekildiğimde bana bir söz verdi. Ne yazık ki başkan Alevileri basamak yaparak göreve geldi. Daha da ileri giderek benim seçim döneminde MHP’ye çalıştığım iftirasını attı. Şimdi kendisi vicdan muhasebesi yapıyor, üstesinden gelemiyor, o yüzden de beni her gördüğünde agresifleşiyor.” ……………. Evet… Bendeniz en baştan beri Bursa’nın diğer bölgeleri gibi “CHP’nin Mudanya’daki hallerini” de yazdıkça değindiğim konulara hiç kimsenin neredeyse inanası gelmemiş, hatta bazı insanlar bunu maksatlı yaptığımı düşünmüşlerdi! Yukarıdaki isimler geçmişte partide görev almış, adeta CHP’nin tarihini temsil eden kişiler. Yazılanları, gelinen noktayı ben değil, onlar söylüyorlar! Söylem gazetesi Yazıişleri personeline “gerçeklere ayna oldukları için” bir kez daha teşekkürler. Şimdi gelelim abi “AKP’yi bitirme Planı’na”… Kemal Kılıçdaroğlu ve avanesi orada kalmayı sürdürür, CHP’nin  muhalefet politikası da salıdan salıya kısır ve içli köfte yenilerek yapılan kadın günleri formatında devam ederse eğer, AKP’nin iktidardan düştüğünü torunlarımızın torunları bile göremezler inan olsun! Fakat şimdi önereceğim dahiyane, sinsi bir planla bu partiyi en geç 2 yıl içinde darmadağın edip, tarihin tozlu raflarına kaldırmak garanti! Efendim ne mi yapıyoruz? Yolda eski partimize de uğrayarak oradan istifa etmeyi unutmuyoruz elbette ama CHP üyeleri olarak derhal hemen şimdi giyiniyoruz, yanımıza ikişer fotoğraf ve nüfus cüzdanlarımızı da alarak evden çıkıyoruz ve doğruca bulunduğumuz şehirlerdeki AKP ilçe başkanlıklarına giderek üye oluyoruz?!. Bir dakika, acele etmeyin, karşı çıkmayın hemen, sonunda hayır var, az sabır, bekleyin yahu?!. Böylece fazla değil, her ilde bin kişi yeter de artar bile, CHP’lilerin gidip oraya kaydolmalarının ardından sakin sakin memleketi yönetmekte olan AKP’ye fermantasyon için ilk maya atılmış oluyor ve bu parti aniden üzerine su dökülmüş kireçle dolu kuyu gibi gibi fokur fokur kaynamaya başlıyor! Çok kısa süre içerisinde herkes birbirine düşüp kavga etmeye başlayacaktır artık orada da! Genleri CHP’den gelenlerle karışan ve hastalanan AKP’liler birbirlerini durduk yere  “hoşafa su katmakla, kendilerine iftira atmakla, paralelcilerle yan gelip yatmakla” suçlamaya başlıyorlar! Ee bu durumda bir kongre olsun, bir kurultay olsun yapmak artık farz hale geliyor tabii! Artık o noktadan sonra bir daha iflah olmuyor Adalet ve Kalkınma Partisi. Tez vakitte Abdullah’ın Adalet ve Kalkınma Partisi, Sosyal Demokrat Adalet ve Kalkınma Partisi, Hakiki Adalet ve Kalkınma Partisi, En Hakiki Adalet ve Kalkınma Partisi gibi yeni yeni yapılar doğuruyor. Sonra bunlar üzerlerindeki tütüleriyle Kuğu Gölü Balesi oynayan balerin  ve başşakları meydanda sahnede gezen baletler gibi parmak uçlarında yürüyüp zıplayarak tekrar bir araya geliyor ve zaman içinde mayoz bölünmeyle  yine ayrışıyorlar! Süreç böylece devam edip gidiyor, solcuların ve dahi aslan sosyal demokratların “ayrışma mikrobunu” kapan AKP, tez zamanda parçalanıp tarihin tozlu raflarındaki yerini almış oluyor. Ne demek, rica ederim, bir şey değil… Ama kıymetimi bilin, Zihni Sinir bile icat edemezdi böylesi sinir bozucu bir proceyi ülkenin geleceği için! Hadi size iyi günleerr…

Diğer Haberler