Yazarlar

Altepe’nin, Pala’yı göndermesi artık farz

post-img
1980 öncesinde Adalet Partisi İl Gençlik Kolunda başladı siyasete. semihpala.net adresindeki özgeçmişinde 1970 yılında hem Bursa İmam Hatip, hem de Bursa Erkek Lisesi mezunu diye yazıyor, aynı yıl her ikisinden de nasıl mezun olunabiliyorsa?!. Adalet Partisi Bursa gençlik koluna başkan yapıyorlar kendisini. Esasında onca zıplamalarına karşın hayatında seçilerek geldiği yegane görev de bu oluyor zaten! Yaşamı boyunca “Rabbena hep bana” ilkesini kendisine düstur edinen muhteremin sahip olduğu bu “ego” başkaları tarafından “Bu adam hep kendine Müslüman” diye algılanacak ve bu nedenle ömrü boyunca siyasette adeta hiç gün yüzü görmeyecektir Semih Pala. Nitekim 1989’da yeni partisi Doğru Yol’da, Teoman Özalp’e karşı Bursa Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı olarak çıkar ortaya kendisi. Zamanın DYP İl Başkanı Turhan Tayan’ın “Hadi naş naş” çekmesiyle soluğu önce Aydın Menderes’in kurduğu Büyük Değişim Partisi’nde alacak, ardından bu partinin kısa sürede Demokrat Parti’yle birleşmesi sonucu Refah Partisi’nde karar kılacaktır. Refah Partisi Belediye Meclis üyesi yapar Semih Pala’yı. Fakat, orada da tek durmaz yine bir “baş” yani, partinin büyükşehir belediye başkan adayı olmak ister. Partinin kapatılıp da adının Fazilet’e dönüştürülmesinin ardından en büyük meziyeti “her daim adaylık” olan Pala, burada muradına erse de bir türlü seçilemez. Aslında “egosu” güçlü olan ve siyasiler arasında bu yönüyle  anılan Pala’ya gösterilen bu itibar kendisinden değil, Nur Cemaati’nin sevilen isimlerinden babası merhum Hasan Sami Pala yüzünden kaynaklanır. Ancak sırada Türkiye genelinde büyük bir ivme yakalayan Adalet ve Kalkınma Partisi vardır. Yine büyükşehir başkan adayı olmak isteyen Pala’yı bu kez de imam hatipli arkadaşları veto edince elinde kuru bir meclis üyeliğiyle kalan muhterem, ömrünü AKP’den Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen  rahmetli Hikmet Şahin’e muhalefet etmeye adayacaktır. Politika kulislerinde “Pala’ya susup otursun diye başkan yardımcılığı teklif edildiği ancak kendisine güvenmeyen Şahin’in bunu yapmaktan vazgeçtiği” konuşulmaktadır. Bir yere beni yine “baş” yapmadılar diye Şahin’i ve yeni partisini yerden yere vurmak için İnternet siteleri mi açmaz, Bursalılar’a on binlerce mesajlar mı göndermez, artık elinden gelen her türlü fırsatı kullanır Semim Pala. Sağa sola yolladığı SMS bedellerinin, kendi taleplerini yerine getirmedi diye Şahin’e muhalefet eden bir bakan tarafından ödendiği bile konuşulur. Pala’nın bir yere “baş” olma sevdası bitmek bilmez. Bu kez de “bağımsız” olarak Bursa Büyükşehir ve Osmangazi Belediye Başkan adayı olur ve yine avucunu yalar tabii ki. Hikmet Şahin’in ardından Büyükşehir’e Recep Altepe aday gösterilince devreye hem o bakan hem de bazı akil adamlar girip, “Bu kişi bu kez aynı şeyi sana yapacak. Uzakta tutup bağırtacağına, yakınına al ve önüne bir şeyler koy ki hiç olmazsa sussun” diye Altepe’ye akıl verirler. Recep bey de belediye meclisine yeniden soktuğu ve hala bir yere “baş olma” açlığı yaşayan muhteremi  Bursa Kent Konseyi Başkanı, BİNTED Ortaklar Kurulu Başkanı, Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Genel Koordinatörü ve de başkan danışmanı yapıp, cebine de her ay 15-20 milyar para koyunca iliklerine kadar titreşip, ısınan Semih Pala’nın sesi soluğu artık çıkmaz olur. Bu sözünü ettiğim BİNTED, belediyeye personel sağlayan daha da ötesi bankamatik kartlı torpilli çalışanların istihdam edildiği bir şirkettir. Merinos kongre merkezinin işletmesi de BİNTED’e verilince Semih Pala’nın şeyi, yani burnu havaya kalkar ve başlar bu kez de belediye kasasından yolladığı mesajlarla kendisini habire kendisi övüp, parlatarak, “ego” tatmini seanslarını yeniden yaşamaya. Oysa Merinos Kongre Merkezi’ni yaptı diye her Allah’ın günü aleyhinde yazılar yayınlayıp, mesajlar çektiği ancak mamayı bulunca susup oturduktan sonra  merhum Hikmet Şahin’in ruhu bir gün kendisine görünüp, enseye de bir şaplak atacaktır elbette! Oradaki bir salonu parasını da alarak MHP’ye kiralar ancak, onların salonda 17 Aralık Hırsızlık ve Yolsuzluk Haftası etkinlikleri düzenleyeceklerini öğrenince durumun getireceği felaketi kavrayıp BİNTED kanalıyla yolladığı yazıyla kıvırıp, iptal etmeye kalkar. Bilmez ki MHP’lilerin kanında bir delikanlılık olsun, bir ağır abilik olsun bir efelik olsun vardır ve 1980 öncesinde Ak Genç’te yer alıp da cami avlularında ayaklarında takunya, omuzlarında ceketle abdest alanlar bunu iyi bilirler! İl Başkanı Hasan Toktaş adeta basar gibi gittiği Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Altepe ve Semih Pala’yı yerden yere vurur. Bursa Milletvekili Necati Özensoy katıldığı bir televizyon programında yumruğunu masaya vurarak “Biz yarın oradayız, hadi bakalım azıcık delikanlıysalar gelip engellesinler” diye racon keser. Ertesi gün MHP’liler ellerinde döviz ve bayraklarla salona giderek şarkı ve türküler eşliğinde Birinci Geleneksel(!) Hırsızlık Haftası’nı kutlarlar ve ardından tüm bu görüntüler Youtube yüklenir. Geçen hafta Edirne’de yapılan AKP İl başkanları toplantısında Başbakan Davutoğlu, Recep Altepe’ye “Nedir bu rezalet” diye sorar ve derhal Ankara’ya gelerek izahat vermesini ister. Altepe, vaziyeti kurtarmak için Merinos’un artık bir komisyon kararıyla kiraya verileceğini açıklasa da mızrak artık çuvala sığmamaktadır bir türlü. Dün yaptığımız araştırmalarda öyle bir komisyonun olmadığını, esasında Semih Pala’nın en baştan beri herkesi rahatsız eden tavır ve yaklaşımlarından ötürü belediye şirketlerinin bile ona ilişmeyip salon ihtiyaçlarını yine Büyükşehir’den talep ederek çözdüklerini öğrendik. Altepe’nin Pala’yı göndermesi artık farz oldu. Görevlerini elinden alıp, belediye şirketlerinden nemalandırmaya devam etmesi de hiç vacip değil, şimdiden biline!..    

Diğer Haberler