Yazarlar

Bu yazıyı politika kulisi sevmeyenler okumasın

post-img
Politika kulisi okumayı sevenler bilirler, o yazıların içerisinde biraz dedikodu, biraz polemik, biraz da yorum olacak. Yoksa tatsız tuzsuz, yavan bir şey olur okura sunulan. Kimse okumaz. Okusa da keyif almaz. İçinde biraz aşk, biraz kin, biraz öfke, biraz da intikam olmalı ki yazıldığına değsin, birilerini de azıcık rahatsız etsin. İşte bunların otuz iki kısım tekmili birden Cumhuriyet Halk Partisi Osmangazi İlçe Örgütü’nde mevcut! Dikkat ederseniz Nilüfer ya da Yıldırım örgütlerine fazla girmiyorum çünkü pek renkli simalar yok oralarda. Fazlasıyla yavan, ığıl ığıl bir siyaset sürüyor. Yıldırım’da bir “kötü kedi Şerafettin” var hepsi o kadar! Nilüfer’deyse Nesrin Baytok’un Bursa versiyonu ve kendisini demokratik(!) bir şekilde delege seçtiren uzatmalı nişanlısı mevcut. Ha! Nülüfer’de bazı kadın belediye meclis üyeleri takibimizde ve onlar da pişmeyi bekliyorlar o da başka bir durum  tabii ki! Ama benim favorim ille de Osmangazi. Yazdıkça yağıyor, yazdıkça yağıyor bilgiler mübarek mekandan. Alın size bilinen yaygın adıyla Ayşe Dolar, resmi adıyla Kimya Mühendisleri eski Oda Başkanlarından Ayşe Orakçı’yla alakalı bir küçük havadis: Ayşe hanım İlçe Başkanı Recep Çohan için daha önceden “Kimdir ki bu adam Allah aşkına? Süpermen mi? Hem ismi belediye meclis aday listesinin birinci sırasına yazılacak, hem belediyede imar komisyonuna girecek, hem de parası var diye ilçe başkanı yapılacak” diye söylenip duruyordu ulu orta her yerde. Ne zaman ki CHP Osmangazi İlçe Başkanı Recep Çohan, Ayşe Orakçı’yı İmar Komisyonuna sokmuş, şimdilerde kendisini her gördüğü yerde Temel Reis’in, Safinaz’ı gibi gözlerini kırparak kirpiklerini de birbirine hızlı hızlı değdirdikten sonra “başkanım, başkanım, başkanım” diye sevgi gösterilerine girişiyormuş bu hanım. Hoş Ayşe Orakçı yine totoyu kaldırıp Osmangazi Belediyesi İmar Komisyonu’nun toplantılarına da pek katılmıyormuş o da başka tabii ki! Ve efendim kadrajımıza yeni giren CHP Osmangazi İlçe Başkanı Recep Çohan’ın eşi, dünkü yazımızın esas kızı, müzmin milletvekili adayı Nuray Çohan… Eski ilçe başkanı İsmet Karaca diyor ki Recep Çohan’a, “Bak senin karın kronik aday! Daha önce durduk yerde parti meclisine ve milletvekilliğine talip olmuştu daha önce. Eğer Nuray hanım bu seçimde de yine ortaya çıkacaksa sen ilçe başkanlığına hiç soyunma”? “Hayır” yanıtını veriyor Recep Çohan, “ben kendisiyle konuştum aday maday olmayacak”. Aradan bir süre geçtikten sonra İsmet Karaca’ya gidecek ve şunları söyleyecektir  Çohan: “Ben Nuray’a söz geçiremiyorum! İster beni boşa, ister başkan olarak kal! Ne yaparsan yap, ben adayım diyor, başka da bir şey demiyor, durum bundan ibaret!..” Nuray Çohan aday olur ve partideki kadınların kendisine biat etmelerini ister. Osmangazi’deki kadınlar da “İlçe başkanının eşi olabilir ama daha önce partinin kapısından içeri bile girmedi, diğerlerinden farklı özel muamele yapmayız” diye diretince ortalık karışıyor ve millet birbirine dalıyor. …………….. Geldi mi Nisan, Mayıs ayları, herkes gibi gevşer CHP’lilerin de yayları. O sıralarda bir dayanışma yemeği düzenler Osmangazi İlçe Örgütü. Gece biter, gün doğar, gök maviye bulanır. Bir önceki akşam çekilen fotoğrafların arasından artık kimlerin görünmesini, kimlerin de görünmemesini istiyorsa Ana Kraliçe Nuray Çohan, bazılarını seçerek gazetelerin magazin sayfalarında yayınlanmak üzere, içerideki has adamı olan İlçe Sekreteri Dilek Doğan’a gönderir. O sırada binada yönetim kurulu üyesi Arzu Omurtay da vardır. Omurtay, ilçe başkanı Recep Çohan’a dönerek “başkanım, bu resimler iyi çıkmamış. Şu resimler çok iyi ve yayınlanmaya daha müsait” der! Dilek Doğan araya girer: “Hayır başkanım, o resimlerin yayınlanmasını Nuray hanım istedi, kendisi çok kızar sonra,  diğerlerini bırakın lütfen?!.” Recep Çohan’ın o gün testosteron hormonu daha baskındır. “Arzu’nun seçtikleri yayınlanacak” der ve kestirip atar! İşin sonrasında Nuray Çohan’ın gazabından korkan Dilek Doğan ağlamaya başlayarak sinir krizine girer. Arka odada dakikalarca susturamazlar Dilek Doğan’ı. Sonra sakinleşip de yanına gelince, Recep Çohan şunu söyler Dilek Doğan’a: “Dilek, senden bir ricam var? Kendisinin seçtiği fotoğrafların yerine başkalarını yolladığımızı lütfen Nuray hiç bilmesin! Ona söyleme sakın olur mu?” ………………….. Milletvekili aday sıralaması için yapılan önseçim bitmiş, ne yazık ki Nuray hanım evde kalmıştır. Eşi, CHP Osmangazi İlçe Başkanı Recep Çohan’sa sağda solda  “çok param gitti, çok param gitti” diye söylenip durmaktadır. Ee kolay bir şey değildir tabii, Nuray hanımı televizyon programlarına çıkarmak, gazetelerde ilanlarını yayınlatmak için çuval çuval para dökümüştür ortaya. O sabah ilçe binasında kahvaltı etmek üzere sözleşen 20-25 partili hep birlikte peynirlere çatal batırmakta, ekmeklerine reçel sürmektedir. Bir süre sonra Nuray Çohan da gelip aralarına katılacak ve kahvaltı sırasında herkesin içinde ettiği şu sözler üzerine ortalık birden bire buz kesilecektir: “Aslında benim bu adamı boşamam lazım ama iki çocuğumun hatırına tutuyorum Recep’i! Kendisi ilçe başkanı oldu ama beni bir türlü milletvekili yapamadı!..” ………………………. Espriyi çok sevdiği her halinden belli olan bu hanımın ne ilk ne de son gafıdır yukarıda sizlerle de paylaştığım! Daha öncesi de vardır. Recep Çohan ilçe başkanlığına atanır. Eşi Nuray Çohan da takıp takıştırıp, sürüp sürüştürerek ilçe merkezine ziyaretine  gider. Odada diğer parti yöneticileri de vardır. “Ahh, ahh” der Nuray Çohan yine, “Recep şunun şurasında daha yeni CHP’li. Baksanıza şuna, ben kaç yıllık partiliyim, benim bile önüme geçti ayol!..” Hadi kalın sağlıcakla, hepinize iyi pazarlar diliyorum benim canım okurlarım.          

Diğer Haberler