Adalet ve Kalkınma Partisi Bursa İl Başkanı Cemalettin Torun kendi partilileri tarafından da sıcak karşılanmayan soğuk bir siyasetçi.
İnsanların Torun’a karşı mesafeli durmalarının pek çok nedeni var.
Geçmişte sırf para için, körkütük sarhoşken araba kullanıp yedi yaşında bir çocuğu öldüren adamın avukatlığını üstlenmiş olması, aynı zamanda “iktidar partisinin İl başkanı” sıfatını taşırken Bursa Ticaret Sanayi Odası gibi kuruluşlardan vekalet toplaması, bir yandan siyaset, diğer taraftan avukatlık yaparak adalet mensupları üzerinde oluşturduğu mahalle baskısı, ihale vurguncularının da işlerini üstlenmesi, dahası yanına onları da alıp kendi partisine mensup belediye başkanının yanına giderek tavassutta bulunması, yine kendi partilisi belediye başkanlarıyla herkesin önünde kavga etmesi, onlarla küsmesi, yağmur duası yerine “bakan getirme duasına” çıkması, güneşli günlerde horozlu ayna gibi kafasına yansıyan ışığı başıyla karşısındaki insanın yüzüne tutarak gözlerini kamaştırması gibi müebbet olarak siyaset dışına itilmesini gerektiren bazı suçları var Cemalettin Torun’un!
Basınla, toplumun diğer kesimleriyle iletişim desen, otur sıfır!
Mesela eski Başkan Sedat Yalçın son derece sıcak ve olgun bir insandı; herkesin gönlünü almasını bilirdi.
Onun boşluğunu asla dolduramadı Cemalettin Torun.
Ve işin enteresan tarafı hiç kimsenin sevip istememesine, bu güne kadar hakkında “gitti gidiyor.com’da” görevden alınacağına dair pek çok spekülasyon yapılmasına rağmen kombaba gibi yerinden bir milim oynamadı Cemalettin Torun.
Herkes bunun nedenini merak ediyordu.
Hatta yeğeni Mehmet Torun’un amcasının koltuğuna bir koca kutu Japon yapıştırıcı sürdüğü, Cemalettin Torun’un bu nedenle koltuğuyla arasında Siyam ikizi ilişkisi başladığı bile söyleniyordu.
Bir rivayete göre de Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’na ve/veya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a giderek “ben rica ediyorum ya, almayın o adamı görevden” demişti!
Cemalettin Torun’la, Manisa Kaçkını Bülent Arınç’ın arasında hiçbir zaman kesintiye uğramamış sarsılmaz bir ilişki var ve en son “Pelikan Dosyasıyla” da ortaya çıktı ki, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu nezdinde Cemalettin Torun’u koruyan kişi Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu değil, Bülent Arınç’ın bizzat kendisiymiş!
Ee Bülent Arınç da şimdilerde “sakıncalı piyade” değil mi?
İşte şimdi burada bir durup düşüneceğiz.
Recep Tayyip Erdoğan sadece Başbakan’ı değil, aynı zamanda onun himaye edip koruduğu parti örgütündeki bazı isimleri de tasfiye etmeyi düşünemeyecek kadar akılsız ve tecrübesiz bir siyasetçi değildir.
Partilileri ona kısaca “Cemo” diyorlar…
İşte bu nedenle geçen pazartesi günü yapılan İl yönetim kurulu toplantısı sırasında Cemo’nun suratı feci şekilde asılmış vaziyette, aynen Çarşamba pazarı gibi allak bullaktı!
Ahmet Davutoğlu’nun kızağa alınması çok mutsuz etmişti Cemo’yu, tabi bir de bu durumdan muzdarip olan yeğeni Memo’yu.
Tam da paralel üniversitede danışmanlık hayalleri kurarken olacak iş miydi bu be ya!
Esasen açık öğretim mezunu bir muhasebeci yamağı olan yeğen Memo daha evvel Uludağ Üniversitesi’ne “danışman” olarak işe alınmış, durumu öğrenip yazmamız üzerine de pılıyı pırtıyı toplayıp, “zaten ben ayrılcaktım be ya” diyerek kayıplara karışmıştı.
Yakın zamanda Cemo’nun malum sonunu hızlandıracak bir gelişme daha yaşandı ki kentimizde, resmen evlere şenlik.
Partinin Metin Külünk adında bir İstanbul Milletvekili var.
Bu Metin Külünk’e Avrupa sorumluluğu filan verilmiş; kıymetli, Ankara’da ağırlığı olan bir abimiz yani!
Aynı zamanda şehir şehir gezip partili gençlere “başkanlık sistemi ve yeni anayasa” gibi konularda konferanslar veriyor Külünk.
Önceki hafta Gemlik’teki programa katılmak üzere kentimize gelince bir de bakıyor ki, salonda 5-10 kişi ya var ya yok!
Üzülüyor tabii.
Metin Külünk’ün fanı olan partili gençlerden İbrahim Beşen de “üzülmeyin sayın milletvekilim, biz sizi on gün sonra Demirtaş’a bekliyoruz, bakın karşılama nasıl yapılırmış görün orada” diyor?!.
İbrahim Beşen’in küçük bir kusuru vardır.
O da Cemalettin Torun’u hiç sevmeyen ve partinin başında istemeyenlerin arasındadır!
Metin Külünk’ün, İbrahim Beşen’in organizasyonuyla Bursa’ya geleceğini öğrenen İl Başkanı Cemalettin Torun kendisine telefon açıp “gelme” diyor!
“Ne konuşuyon sen Başkan” diye yanıtlıyor Külünk, “gençler davet ettiler, hem ne mahsuru var katılmamın?..”
“Gelme” diyor Cemalettin Torun!
“Gemlik’teki organizasyondan teşkilatı neden haberdar etmedin? Bana “gelme” diyeceğine oraya bari sahip çıkaydın ya” diyor Külünk?
“Gelme” diyor Cemo.
“Gelcem” diyor Külünk!
“Geliyom, gelcem, geliyom, gelcem” derken, artık geliyor Metin Külünk!
Aslında Cemalettin Torun bir anlamda Metin Külünk’ü bizzat getirmiş oluyor bu durumda.
Bir de geliyor ki bu İstanbul Milletvekili, ne görsün, Demirtaş meydanı bayraklarla süslenmiş, yapılan organizasyonla kendisini dinlemek üzere binlerce insan orada toplanmış, şarkılar, türküler, yıkılıyor ortalık.
Adam orada bu tabloyu görünce keyiften bir kez daha geliyor!
Başkan Cemo daha sonra ne yapıyor biliyor musunuz?
Tüm ilçe başkanlarını telefonla aratıp, “Demirtaş’taki toplantıya kesinlikle katılmayacaksınız” dedirtiyor!
Toplantı bitiminde de gençler Külünk’ün kulağına eğilip “gördünüz mü sayın vekilim, burada teşkilattan bir Allah’ın kulu yoktu. Cemo Başkan herkesi aratıp “sakın gitmeyin” dedirterek milleti korkutmuş yine” diye kar suyu kaçırıyorlar!
Geçen Pazar günü gerçekleşen bu olayın ardından tam 3 gün geçti.
Bakalım Külünk’e, Bursa’da reva görülen davranışın karşılığı ne olacak?
Başkentten haber getiren Ebabil kuşları Recep Tayyip Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Metin Külünk’e yapılan bu saygısızlığın mutlaka dikkate alınacağını söylüyorlar.