Yazarlar

CHP ilçe başkanları neden bir araya geldiler?

post-img
Şimdi bu gün size yine son derece enteresan bir“konuşan fotoğraf” daha sunacağım. Gördüğünüz karenin sol yanındaki yakışıklı kişiCumhuriyet Halk Partisi Yıldırım İlçe Başkanı Avukat Güner Aklan… Onun yanında oturan gözlüklü diğer yakışıklı er kişiyse yine CHP’nin Bursa İl Disiplin Kurulu Başkanı Avukat Turgut Özkan… Hemen karşıda, Turgut Özkan’ın sol yanına gelecek şekilde dirseğini de masaya dayayarak oturmuş ay yüzlü, Esmeray’ın erkek versiyonu denebilecek kadar karaca tenli, kendi kendine sırıtıp duran kişiyse CHP Osmangazi İlçe Başkanı Meyhaneci İsmet Karaca…   Karaca’nın önündeki gömlekli, gravatlı ak saçlı ehtiyar, CHP’nin meşhur tekaütlerinden Rafet Yurdakul… Ve en sağdaki kırmızı suratlı, domates yanaklı muzipçe gülen şahsiyetse  Cumhuriyet Halk Partisi Nilüfer İlçe Başkanı Çimci Mehmet Turan Tansal’dan başkası değil. Fotoğraf, geçen hafta hep birlikte yenilen bir iftar akşamından. Rafet emice Tansal’ı arıyor, Turgut Özkan, Aklan’ı arıyor, buluşulan kebapçıda da “sen gelmezsen boğazımızdan lokma geçmez” diyerek Tansal da Karaca’ya telefon edip çağırıyor vepartinin bu üç merkez ilçe başkanı bu yemekte bir araya geliveriyorlar gördüğünüz gibi işte. Ve fakat… Hatta ve hatta ama… Kongreyi kazanmasına vesile olduğu Şadi Özdemir’le de kısa sürede ipleri koparan,küfürbazlığı mahkeme kararıyla tescilli İsmet Karaca’nın sağda solda “ben bu Şadi’yi yönetimini istifa ettirerek ya da  eğer gerekirse delegelerden imza toplamak suretiyle İl başkanlığından mutlaka düşüreceğim a.. koyim” dediği konuşuluyor her yerde n’aber?!. Dolayısıyla üç ilçe başkanının birden bir araya gelmesi demek, Şadi Özdemir’in porselen dişlerinin takır takır takırdamasına, hatta aralarından bazılarının çatır çatır çatırdayarak kırılmasına neden olabilecek son derecede vahim bir durumdur, CHP Bursa  Örgütü’nde yapılan siyasetteki gölgelerin gücü adına! İftar sırasında “Şadi Özdemir’in hangi yöntemle düşürülmesi gerektiği” filan konuşulmuyor. Hatta, “Şadi Özdemir’in düşürülmesi” konusu da hiç konuşulmuyor! Rafet emice haricindeki dört kişi de önümüzdeki seçimde birer potansiyel milletvekili adayı. Politikada “masanı seç, harekete geç, iki kere hopla, milletin kredi kartlarından paraları topla” ekolünün mucidi  bilgisayarcı rant Şadi’nin öyle ya da böyle İl başkanlığından uzaklaştırılması demek, potansiyel bir rakibin elenmesi manasını taşır onlar için ve bu devirde az buz şey değildir! Eski bir atasözü vardır, “Yahudiyi öldüreceğine korkut, her seferinde öldürmüş olursun”diye! Ve belli ki imza toplama faaliyetinden önce Özdemir’i “tansiyon hastası” yaparak bertaraf etmenin daha mantıklı ve hızlı bir yöntem olduğunu düşünen Nilüfer İlçe Başkanı Mehmet Turan Tansal garsonlardan birinin eline telefonunu vererek “masanın fotoğrafını çekmesini”ister. İşte yüzü ve yanakları bu muzipliği yaparken kızarır ve gördüğünüz gibi kaşları da aşağı doğru düşer. Grubun üyeleri önce görüntünün paylaşılıp paylaşılmaması konusunu tartışırlar kendi aralarında. Genel görüş “kimden, ne için korkulacağı” noktasında oluşunca Tansal resmi Facebook’a koyuverir. Fotoğrafı gören İsmet Karaca’ysa, “ben arkada karanlık çıkmışım a… koyim” diyerek garsonu tekrar çağırır. İsmet tüm fotoğraflarda neden sürekli karanlık çıktığını hala anlayamamaktadır bir türlü! Ardından resmi o da paylaşır, partililerinin yüzüne tükürmeyi şehvetle seven hayranlarıdurumu görsünler diye. Ve bu görüntüler hızla dalgalar halinde aleme yayılır. CHP’nin bu üç ilçe başkanı birden yanlarına Disiplin Kurulu Başkanı Turgut Özkan’ı da alarak ne yapmaya, ne demeye hangi mesajı vermeye çalışmaktadır? Acaba Şadi Özdemir’in karşısına Özkan mı çıkarılacaktır? Özemir’e “iki kere hopla, git artık masanı topla” mı denilecektir? Yoksa cin fikirli olduğu her halinden belli olan Mehmet Turan Tansal İsmet’in sırtını sıvazlayıp“arkandayız a… koyim, git topla imzaları” diyerek onu gaza getirmeyi, bu yolla hem Özdemir’in, hem de Karaca’nın başını yemeyi mi planlamaktadır?!. Bu arada karnı yine iyice doyan Rafet emice artık geğirir, Şadi Özdemir’in kendisini anması sonucu kulakları sürekli çınlayıp duran İsmet’inse sol gözü seğirir. İşlerin nereye varacağını elbette izleyip hep birlikte göreceğiz. O akşam olan Turgut Özkan’a olur, yemek bitiminde hesap ona yıkılır. Fakat CHP’ye onca başarısızlık ve iktidarsızlık yaşatmasına rağmen Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu yukarıda hala hiç hesap ödemeye niyetli değildir! Ekmek elden su gölden gül gibi geçinip gitmekte, her hafta Salı günleri gerçekleşen grup toplantılarında habire  “haramilerin saltanatını yıkaceyiz” deyip muhalefet ettiğini sanarak, her seçim döneminde dilediği insanları milletvekili yapmaktadır. Ve fakat… Ankara’dan gelen bilgiler Cumhuriyet Halk Partisi’nin Ağustos ayında yapılması planlanantüzük kurultayının sadece “tüzük” değil, aynı zamanda bir “büzük” kurultayı olarak hazırlandığını söylüyor  sürpriz biçimde. Bu nedenle kurultay gündemine ayrıca “seçim maddesi” de eklenecekmiş. Belli ki Kılıçdaroğlu şu aralar kendisini güçlü hissediyor ve Muharrem İnce’yi orada yine tokatlayıp, tüzüğü de istediği gibi değiştirerek 2033’e kadar orada kalabilmenin hesabını yapıyor! Ülke siyasetinde tüm gözlerse MHP’de gerçekleşecek değişimde. Bu gerçekleşirse şayet, Kılıçdaroğlu ve avanesi de partinin başında kalmayı sürdürürse, CHP’nin değil büyümesi, yüzde 10’luk barajı geçebilmesi bile çok zor görünüyor. İşte o gün İsmet Karaca dükkanında hala sifon çekmeyi sürdürürken kendi kendine aynen şunu söyleyecektir: “Yine gidemedik Ankara’ya a… koyim!..”

Diğer Haberler