Yazarlar

Kılıçdaroğlu: Bursa’da seçim yapılacak, sandığa milletvekilleri de girecek!

post-img
Geçtiğimiz gün kentimize sürpriz bir gezi düzenleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu metroya bindi, yolda vatandaşlarla el sıkışıp sohbet etti, gariban ailelerin sofralarına konuk olup, ardından da yıldırım hızıyla çekti gitti. Olay ve Bursa Hakimiyet’in ardından Hamza Eren’in ev sahipliğinde Gazete Bursa’yı da ziyaret etti kendisi. Yaklaşık 45 dakika boyunca çay kahve içerek, geçtiğimiz hafta ziyarete gelen MHP’li Mudanya Belediye Meclis Üyesi Fatih Şenöz’ün getirdiği püskevetlerden yedik birlikte. Bu arada Kemal Kılıçdaroğlu’na birkaç soru sorma şansını da elde edip, mini bir röportaj yaptık sizler için. Sağ olsun kendisi bu ricamızı kırmadı ve ortaya son derece sıcak ve samimi bir söyleşi çıktı. Hadi buyurun hep beraber okuyalım: -Sayın Genel Başkan, öncelikle kentimize hoş geldiniz efendim? “Hoş bulduk Sayın Yılmaz. Ben de haftalık periyottan günlüğe geçen Gazete Bursa’ya yayın hayatında başarılar diliyor, yaptığınız tarafsız ve gerçekçi haberlerden dolayı kutluyorum sizleri. Gerçi gazeteniz Ankara’ya bir gün sonra ulaşıyor ama yazılarınızın da düzenli olarak takipçisiyim. Tebrik ediyorum sizi de.” -Teveccühünüz efendim, sağ olun. “Estağfurullah.” -Şimdi Sayın Kılıçdaroğlu, Bursa’da özellikle Osmangazi başta olmak üzere bazı ilçelerde, örneğin Emek, Panayır gibi mahallelerden sadece etnik kimlik ağırlıklı binlerce üye yapıldığını ve bunların sadece önseçimde oy kullandırmak için partiye alındığını görüyoruz. Bu son derece yanlış ve milletvekili aday adayları arasında haksız rekabet oluşturan durum için ne söyleyeceksiniz? Partinizde önseçim yapılacak mı? “Osmangazi için bu şikâyetler bana da ulaştı. Şu sıra arkadaşlarımız titiz bir inceleme içerisindeler. Gerekirse aynı soy adını taşıyan isimler arasında bir eleme yapılıp, üye ayıklama yöntemine gidilecek. CHP Alevilerin de partisidir, Sünnilerin de. Bu durumu sadece bir taraf lehine bozmaya çalışan parti yöneticilerini affetmem! Buradan açık söylüyorum, siyasette de önlerini asla açmam. Bunu herkes böyle bilsin. Önseçim meselesine gelince, Bursa’da önseçim yapmayacağız ama şöyle herkesi kantara çıkararak,  kimin kaç kilo çektiğini görebileceğimiz bir “eğilim yoklaması” yapacağız elbette. Bunu da ilk kez Gazete Bursa aracılığıyla partililerimize buradan duyuruyorum.” -Aday olmak isteyen herkes mi girecek bu seçime? “Elbette Sayın Yılmaz, mevcut milletvekillerimiz de dahil olmak üzere herkes girecek.” -Nasıl yani? Mesela İlhan Demiröz, Aykan Erdemir ve Turhan Tayan filan da mı girecek? “Ben büyük bir sorumluluk üstlenerek tarihi bir karar aldım. Sadece bahsettiğiniz isimler değil, milletvekillerimizin tümü aday oldukları seçim çevrelerinde bundan böyle mutlaka girecekler sandığa.” -Genel Sekreteriniz Gürsel Tekin, örgütten sorumlu genel başkan yardımcınız Tekin Bingöl de mi girecek? “Evet Sayın Yılmaz, ben de dahil onların diğer insanlardan ne farkları var ki? Ayrıca, CHP örgütünden sorumlu bir arkadaşımızın yine o örgüte güvenerek sandığa girmesinden daha doğal ne olabilir ki? Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyelerimizin tamamı da sandığa girmiş olacak.” -Gürsel Tekin için “İstanbul’dan çıkamamak kaygısıyla merkezden aday olmayı seçeceğine” dair dedikodular dolaşmaya başlamıştı ortada. “İşte böylece bu dedikoduların da önüne geçmiş olacağız.” -Tekin Bingöl için çok şikayet var. Kadroculuk yaptığı, Önder Sav’ın oradaki Truva atı olduğu, yaptığı atamalarla örgüte çok zarar verdiği konuşuluyor. “İşte sandıkta bu durumu da ölçmüş olacağız ayrıca.” -Vallahi sizi çok kararlı ve tam da olması gerektiği gibi gördüm. Tebrik ediyorum Sayın Kılıçdaroğlu. (CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu bu arada çayından bir yudum alarak genzine kaçan püskevet kırıntılarını temizlemeye çalışıyor.) “Teşekkür ediyorum Sayın Yılmaz.” -Sizi hazır böyle bulmuşken onu da sorayım. Bu Sena Kaleli’nin yaptığı gaflar kavak boyunu aştı. Geçmişte, 1987 yılında SHP Kürtçülük yapmasıyla bilinen  Fehmi Işıklar’ı Bursa’dan aday göstermiş, bunu bir türlü affetmeyen seçmen de  1995’te çıkan Yahya Şimşek hariç,  ta 2002 yılına kadar CHP’ye hiç milletvekili vermemişti. Bu Sena Kaleli geçenlerde gitti Bursa’da “PKK terör örgütü üyesi olmaktan” hüküm yemiş tescilli terörist, Kürt milliyetçiliği yapan Sabahat Tuncel’in elini kaldırmıştı havaya. Geçenlerde de katıldığı bir Güneydoğu gezisinde bir de kendi kendine Kürtlerden özür dilemiş. Ne yapmayı düşünüyorsunuz bu durum karşısında? “Anlamıyor ki birader! Kaç kere söyledik. Lütfen artık bir susun dedik!..” -Ne yanıt verdi? “Bunca yıl boyunca evde kocam bile bana söz geçiremedi, şimdi siz mi geçireceksiniz dedi!.. “ (Gülüşmeler. Tabi bu arada yanlış anlaşılmalara meydan vermemek için Sayın Kılıçdaroğlu’nun espri yaptığını hemen belirtmiş olalım.) “Birileri Sena Kaleli’ye artık dur demeli” başlıklı yazılarınızı da okudum bu arada Sayın Yılmaz” -Bir ara da efendim, basına açık bir toplantıda ağzı var dili yok o adamcağızı kastederek, “kocam beni de döverdi” demişti ama ben hiç sanmıyorum; tam aksi, tersinin yaşandığını düşünüyorum açıkçası! (Kahkahalar… Kılıçdaroğlu’nu o vakte dek kebapçıya götürüp de doyurmamış olmalılar ki, tabağındaki son püskeveti de hapır hupur midesine indiriveriyor CHP Genel Başkanı. Bu esnada artık dayanamayarak araya giren yedi aylık Hamza, parmağını sehpaya doğru uzatıp Kılıçdaroğlu’na “Bir çay daha?” diye soruyor ve yaklaşık 15 dakika boyunca, bir arkadaşının sahip olduğu 7 metrelik ahşap balıkçı teknesinin durduğu Kumyaka Köyü’nün Muhtarı Ramis Batmaz’ı şikayet ediyor konuğumuza! Sadece Kemal beye değil, son zamanlarda ziyarete gelen hemen hemen herkese yapıyor bunu Hamza! Gelenlerin haberi olsun diye baştan söylüyorum!) -Sayın Genel Başkan, Tayyip Erdoğan geçen dönem Faruk Çelik’i, Urfa’dan aday gösterip tebdil-i mekan yaptırdı. Allah’ı var adam sıkı siyasetçi, gitti oraları da derledi topladı sonuçta. Siz de “bu Sena Kaleli’yi önümüzdeki seçimde mesela Muş’tan aday gösterseniz” diyorum, kendisi de oraları şöyle bir derleyip toplasa? “Aman yapmayın Sayın Yılmaz, oralardan gelen zaten neredeyse 3 tane Kürt oyumuz kaldı, onları da ziyan ettirmeyin bana! Hem Sena Hanım’la ben konuştum. Artık aday olmayacak. Zaten ömrüm otobüs şoförleriyle, muavinlerle didişip yoluşmakla geçti. Artık geri dönüp evimin kadını olmayı, kocama güveçte kuru fasulye pişirmeyi istiyorum dedi.” (Gülüşmeler) -Ya siz ne kadar esprili, ne kadar cana yakın, ne kadar sıcak bir insanmışsınız böyle Sayın Kılıçdaroğlu. Vallahi çok şaşırdım. “Açıkçası bazen ben de bunalıyorum laf aramızda Sayın Yılmaz, böyle samimi  ortamlar bulunca rahatlıyor azıcık insan.” (Tam bu esnada Hamza’nın yine parmağını sehpaya doğru uzatıp “Çay?” diye seslenerek, Ramiz Batmaz’ı Kılıçdaroğlu’na bir kez daha şikayet etme girişimini yandan hemen o parmağı tutup bükmek suretiyle güçlükle savuşturuyorum.) -Sayın Genel Başkan, Mudanyalıların büyük bir sorunları var. CHP’li yeni Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz orada esnafa adeta kök söktürüyor. Belediye mülklerine ilişkin daha yeni zamlanmış kira bedellerini insaf ölçüleriyle bağdaşmayacak biçimde astronomik ölçülerde arttırarak herkesin tepkisini topladı. Mudanya esnafı kan ağlıyor. Ne yapmayı düşünürsünüz bu konuda? “Mudanya’daki esnaf arkadaşlarımız toplanıp Ankara’ya, bana da geldiler Sayın Yılmaz. Orada yapılan işi anlattılar. Son derece yanlış bulduğumu kendilerine de söyledim. Siyaset insanla yapılır, AKP’nin bu zalim iktidarı karşısında bir tek kişiyi bile kaybetme lüksümüz yok. Arkadaşımız daha yeni. Kendisini bu son gelişimizde bir kez daha ikaz ettim. Buradan açık söylüyorum, vatandaşa kötü davranıp  eziyet eden hiçbir belediye başkanı CHP’li olamaz, olsa bile bu partide kalamaz. Belediye Başkanı’nın bu yaklaşımı sürerse disiplin de dahil olmak üzere her türlü yaptırımı uygularız.” -Umarım öyle olur Sayın Kılıçdaroğlu çünkü, Hayri Türkyılmaz bu kafayla giderse ben ileride orada belediye meclisi tarafından bütçesi kabul edilmeyerek koltuğundan düşürülecek olan bir başkan profili görüyorum! “Gerekeni yaparız, siz hiç merak etmeyin.” -Sayın Kılıçdaroğlu, Bursa bir sanayi, dolayısıyla da bir emek kenti. Ancak ne yazık ki partinizin listelerinde emeğe pek değer verilmediğini üzülerek görüyoruz. Mesela geçen seçimde, DİSK’te yıllarca temsilcilik yapmış, hala da mücadele eden bir Günay Önayman’ın Osmangazi Belediye Meclis listesinde seçilecek sıraya bile konmadığını yine kaygıyla gördük. Çok açık söylüyorum, Bursa’da pek çok yerde “at hırsızı” kılıklı ne idüğü belirsiz bir takım insanlar listelere dolduruldular. Ne yapmayı düşünüyorsunuz? “Bu durum artık değişecek Sayın Yılmaz. Bundan böyle listeler hazırlanırken bilgi, emek ve liyakat aranacak. Ben özellikle önümüzdeki seçimde kendi kontenjan hakkımı olabildiğince düşük tutacağım. Tarlada izi olmayanın hasatta sözü olmaz. Daha önce üye olup da bir gün bile çalışmamış insanlar hiç boşuna başvuru yapmasınlar.” -Kendi meslektaşlarına hakaret edip mahkemede ceza almış, maddi tazminat ödemeye mahkum edilmiş gazetecileri aday yapacak mısınız mesela? “Kesinlikle yapmayacağız. Akıllarından bile geçirmesinler.” -Şu Gürsel Tekin’in hemşerisi ve de kankası boyacı Salih Top’un, İstanbul’dan aday gösterileceği söyleniyor, bu doğru mu Sayın Genel Başkan? “Hop, hop, hop, Salih Top!..” -Anlamadım efendim? “Şaka yaptım.” -Aday adaylarından Mustafa Şenyurt’u tanır mısınız? “Bursa’da, Yalova yoluna geçmişte kaçak inşaatlar yaptığı iddia edilen arkadaş değil mi o?” -Evet efendim, milletvekili olabilmek için ortalıkta Aleviyim diye geziyor son zamanlarda? “Genel merkeze de gelip arkadaşlara “ben de Aleviyim” demiş. Oysa sonradan, Niğde’nin, Aşağı Mahallesi’nden olduğunu öğrendik. CHP’de mezhepçilik yapan hiç kimse milletvekili olamaz. Hele hele toplumda adı kaçak inşaatlarla, parayla, pulla anılan hiç kimse listelere giremez.” -Bursalılara söylemek istediğiniz son bir şey var mı efendim? “Bu ziyareti biz çat kapı, örgüte haber vermeden yapmak istedik. Çünkü bazen kimi heyecanlı arkadaşlar kameraların önüne geçmeye çalışarak ahengi bozabiliyorlar. Onun için de arkadaşlardan rica edildi, ‘lütfen gelmeyin’ diye. Sol  olsunlar, bu isteğe önemli ölçüde uydular. Lakin “sağ” olsunlar aramıza DYP’den katılan hop, hop, hop, Salih Top ve Şerafettin Atalay gibi arkadaşlar delik dondan çıkar gibi her fırsatta kafalarını fotoğraf kadrajına doğru uzatarak, bize ne kadar yakın olduklarının mesajını vermeye çalıştılar etrafa. Bunun haricinde ziyaret son derece verimli geçti. Haramilerin saltanatını yıkaceyiz. Önümüzdeki seçimde tüm Bursalıları CHP’ye oy vermeye çağırıyor, herkese aydınlık yarınlar diliyorum.” -Teşekkür ediyoruz efendim, yolunuz açık olsun. (Tabii memleketimizde nato mermer nato kafa insan çok fazla sayıda mevcut. Şimdi bu yazıda geçen konuşmaların kurgu değil de gerçek olduğunu sanıp, Facebook’ta filan “bakınız yalan yazıyor” diye yaygara koparacak tipler de çıkabilir. Buradan açık açık söylüyorum, yukarıdaki kişi profili ve konuşmalar hayalidir. Olanı değil, olması gerekeni işaret etmek için benim tarafımdan kurgulanmıştır, haberiniz olsun. En son olarak Bursa’da sadece Olay ve Bursa Hakimiyet gazetelerini ziyaret eden, diğer yayın kuruluşlarını küçük görüp, dışlayarak pozitif ayırımcılık yapan Kılıçdaroğlu’na, reklamcısı Ferdi kanalıyla gazetelerden randevu aldıran Sena Kaleli tarafından çok ayıp ettirildiğini, Hamza’nın Kumyaka Köyü Muhtarı Ramis Batmaz’a olan bitip tükenmek bilmeyen gıcıklığınınsa tamamen gerçek olduğunu ilanen duyururum!  M.A.Y.)                

Diğer Haberler