Yazarlar

Olay Medya’yı kim alsın?

post-img
Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Örgütü şu son dönemde hiçbir şey kazanamasa bile son derece efendi, mülayim, kavga gürültüden uzak sakin ve çalışkan bir İl Başkanı kazandı. CHP gibi bazen tam bir cadı kazanına dönüşebilen partide Zafer Yıldız gerçekten de son derece başarılı bir performans sergiliyor. Bir kere her şeyden önce bir hatanın farkına varıp gereğini yapmak siyasette çok önemli bir meziyet. Keskin ve ani bir kararla Seçim Koordinasyon Merkezi’nin başına geçmişte bu konuda çok önemli deneyimler edinmiş Ali Küçüksarı’yı getirerek telafi etti Zafer Yıldız oradaki yanlışı. Küçüksarı da tam anlamıyla kolları sıvayarak giriştiği o yeni görevinde hızla mesafe alarak tüm boşlukları kısa süre içinde doldurdu. Kemal Kılıçdaroğlu’nun son Bursa mitingi öylesine başarılı, kalabalık ve coşkulu geçtiyse bunda birinci derecede Ali Küçüksarı’yla tam bir uyum içerisinde çalışan CHP Bursa İl Başkanı Zafer Yıldız’ın payı vardır. Kazanı sürekli karıştırmak isteyen CHP’deki bazı cadılar her gün Ali Küçüksarı’yı şikayet edip durmaktalar. Yok efendim Yalova’dan kentimize gelirken Dürdane Köyü’nde karşılanan Kılıçdaroğlu’nun otobüsüne milletvekili adaylarını aldırmamış, yok efendim Osmangazi İlçe Başkanı Recep Çohan mitinge geç gelince platform alanına girmesine engel olmuş falan filan… Tüm bunların hepsi genel merkezden gelen yöneticilerin talimatıyla gerçekleşen olaylar. Mesela diyorlar ki, “genel başkanın otobüsüne sadece mevcut milletvekilleri ve belediye başkanları girecek”; bitti o kadar! Hasılı Cumartesi günü yapılan mitingin ardından CHP’de moraller de yerinde, keyifler de. Peki, hadi onlar tamam da, Olay Gazetesi CHP’yi niye öptü?!. Gerçekten de Kılıçdaroğlu’nun konuştuğu mitingin ertesinde yani Pazar günü Cavit Çağlar’a ait Olay Gazetesi’nde manşete taşınan “Ezber bozduk” başlıklı Kılıçdaroğlu haberini görüp de azıcık işi bilenler birbirlerine “N’oluyoruz” diye sormadan edemediler doğrusu?!. Sadece o mu? Gazetenin tüm yazarları da artık zembereğinden boşanan yay gibi sanki ağız birliği etmişçesine ballandıra ballandıra “CHP mitinginin AKP’den de, MHP’den de çok kalabalık topladığını” yazmışlardı o gün. Bu alışıldık bir durum değildi. Baştan beri AKP yanlısı bir yayın politikası izleyen, daha doğrusu başının üzerinde sallanan TMSF sopası nedeniyle böyle davranmak zorunda kalan Cavit Çağlar; kısa bir süre önce Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun kendisine ait Sifaş ve Olay Medya’yı satışa çıkarması üzerine belli ki artık balatayı sıyırmış, gazetenin yöneticilerine “çövdürün AKP’ye” talimatını vermişti! Nitekim içeriden gelen haberler Çağlar’ın “inceldiği yerden kopsun” tavrı sergilediği yönünde. Peki, durup dururken nereden çıktı bu Sifaş ve Olay Medya’nın satışı hadisesi? “Şifaş’tan çıktı” benim canım, sevgili okurlarım. Sifaş’ın kapatılması meselesinden çıktı. Fabrika kapatılıp da dım dızlak ortada kalan işçiler TMSF’ye gidip diyorlar ki, “arazi ve binaları siz devraldınız. Bize de sadece içi boş bir şirket kaldı. Onun için ihbar ve kıdem tazminatlarımızı siz ödemelisiniz. Aksi halde mahkemeye gideriz ona göre!” TMSF yetkilileri hukukçularına filan da danışınca durumun ciddiyetini görüyor ve Çağlar’ın işçilerine tam 20 milyon Törkiş lirayı tazminat olarak ödüyorlar. Sonra da Cavit Çağlar’a dönüp diyorlar ki, “bu paraları biz ödedik, amma velakin borç, senin borcun ona göre!..” Ardından da Çağlar’ın “borç ödememe huyundan” iyice sıkılan TMSF yöneticileri artık paraları tahsil etmek için bu iki şirketi birden satılığa çıkarıyorlar. Gazetesi, radyosu, televizyonu, dergileri, İnternet sitesi, matbaası, binaları, bir adet petrol istasyonu ve Ankara yoluna cephe 7 dönüm arazisiyle birlikte Olay Medya daha önce de satılığa çıkarılmış ve tam 20 milyon dolar para istenmişti. Şimdiyse sadece 24 milyon lira yani yaklaşık 9 milyon dolar isteniyor ki bu rakam Olay’ın gerçek değerinin yanında solda sıfır kalıyor! Yani, önündeki petrol istasyonu bile daha fazla eder sizin anlayacağınız. Bursa’daki yeni nesil işadamlarında kafa basmıyor! Evet, basın sektörü fazla kar beklenmesi gereken bir alan değil belki ama diğer ticari kanalların hepsini saniyede açıveren bir maymuncuk aynı zamanda; tabii kullanmasını becerene!.. Kaldı ki Olay Medya’nın bu gün her ay 1 buçuk milyon lira reklam geliri var; ilave kaynak yaratmak için de bir dolu fırsat. Hiç parası olmasa bir insanın, gidip bankadan 10 yıl vadeli 24 milyon lira kredi alsa, ayda yaklaşık 360 bin lira taksit ödemesi gerekiyor. Zam yapıldı diye okurları satın almaktan vaz mı geçecek; gazetenin 75 kuruş olan satış bedelini çıkar 1 liraya, al sana her ay 100 bin liradan fazla ilave kaynak?!. Yani ineği kendi sütünün parasıyla alıyorsunuz hiç sıkıntı çekmeden. Yalnız Cavit Çağlar da uyanık adam tabii, bilançoda sürekli 6-7 milyon lira vergi-sigorta borcu bulunduruyor talipleri korkutmak için. Ha! Bir de Çağlar’a ait mülk ve şirketleri satın almaktan da korkuyor Bursalı işadamları; daha doğrusu sonradan başlarına ekşiyip rahatsız edeceğini düşünüyorlar. Mesela Beyçelik’in sahibi Faik Çelik geçmişte Çağlar’dan, TMSF’ye geçen Organize Sanayi Bölgesi’ndeki eski Halıfleks fabrikasını ihaleye girip alınca Cavit bey onu daha sonra arayıp “binamı ucuza aldın” diyerek, üzerine açıktan fark istemişti. Faik Çelik de vermeyince sabırla bir pundunu beklemiş, ona ait tırların birinde yüklü miktarda eroin yakalanınca Bursa’da başka hiçbir gazete yayınlamamışken, büyük bir zevkle haberi birinci sayfadan verdirip, Çelik’in piyasadaki imajını darmadağın etmişti!.. Gerçi şimdilerde aralarından su sızmıyor, her akşam her bir tabağın masaya 150-200 liradan aşağıya gelmediği ve hesabın da birkaç asgari ücretten az  ödenmediği İstanbul Ak Merkez’deki sosyete mekanı ünlü İtalyan Restoranı Papermoon’da, Chivaz ve ayran kadehlerini tokuşturup Şef Giuseppe Pressanı’nin hazırladığı Fettuccıne Spada Melanzane’den (patlıcan ve domates soslu kılıçbalığı) yiyiyorlar, ardından “gark” diye geğirerek. Ayıptır söylemesi kılıç balığı biraz gaz yapıyor da! Ve fakat elinde gazete ve televizyonu olmadan hiç kimsenin korkmasına gerek yok Cavit Çağlar’dan çünkü medya onun dişleri ve tırnakları zaten, yayın organlarını al elinden, fişi çekilmiş dişi ve tırnağı olmayan aslana döner Çağlar yani, otur yanına kedi gibi yumuşak yumuşak sev, hepsi o kadar, korkmaya hiç mi hiç gerek yok! Peki, 16 Haziran’da yapılacak ihaleye kendi adına başkasını sokar mı yani, kendisi alır mı Olay Medya’yı Cavit Çağlar; diğer bir ifadeyle parası var mı? İşte bu mümkün, çünkü aklıma merhum Saruhan abinin (Ayber) önüme koyduğu Google Earth’tan alınmış bir uydu görüntüsü geliyor hemen. Çağlar’ın kendisi, evlatları ve Şenol Şankaya için Bademli’de bir avlu içine yaptırdığı toplam 6 adet kallavi villanın uzaydan çekilmiş fotoğrafıydı bu. “Tam 105 kişi çalışıyor” demişti Ayber, “bankalardan yüz milyonlarca dolar hortumlayan ve devlete bir buçuk milyar dolar borçlu olan bir insanın yaşadığı şu hayata ve şatafata bak!..” Evet, Saruhan Ayber’in yalancısıyım ki asla yanlış bilgi vermezdi Saruhan abi, Çağlar ve Şankaya ailelerinin oturduğu evlerde güvenlik, aşçı, temizlikçi, bahçıvan ya da tamirci olarak tam 105 kişi üç vardiya halinde çalışıyor ve her ay düzenli olarak maaş alıyordu! Hasılı, vardır Cavit Çağlar’ın bir kenara kefen parası olarak koyduğu şöyle 300-500 milyon dolar parası! O yüzden, başkalarının da talip olduğunu öğrenince kendi medyasını yine kendisi almaya kalkışabilir. Ben Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Ferudun Kahraman’ın yerine olsam 50 milyon liraya kadar teklif ve yetki verir, yollardım avukatımı ihaleye! Ya da sanayi bölgesindeki 100 firmadan birer milyon lira toplayarak bir konsorsyum oluşturur, hedefi daha da büyüterek rakamı ikiye katlardım! Bundan daha güzel bir intikam, daha akıllıca “termik” bir yanıt olur mu sizce de?!. Yeter artık, Cavit bey bademlideki evinin bahçesindeki çimleri biçerek biraz dinlensin artık bundan böyle! Faruk Çelik'le oturup, birlikte dibek kahvesi içerler. Hem üstelik de kolektif bir ortaklıkla yürütülen gazete ve televizyon idaresinden daha güzeli olabilir mi Bursa için?    

Diğer Haberler