Yazarlar

Parti parasıyla saltanat

post-img
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Lale Karabıyık yaşamı boyunca daima “saldım çayıra mevlam kayıra” tarzında kestirdiği saçlarını kendi içinde adeta bir devrim yaparak maskülen modele çevirmiş ki, bence de güzel olmuş; yakışmış doğrusu. ESKİ KARABIYIK: YENİ KARABIYIK: BIYIK: Hakikaten insan sıkılır yani yıllarca aynı saçı taşımaktan dey mi?.. Uzun yıllar önce Altıparmak’ta, genç bir asistan olarak, Bursa İktisadi Ticari İlimler Akademisi’nde gözlemci olarak bizim sınavlara giren Lale hoca dün gibi hatırlıyorum, yine aynı saç tipine sahipti. Bu ayın 17’si meğerse “Dünya Yoksullukla Mücadele Günü’ymüş”. Lale Karabıyık da adet yerini bulsun, dostlar alışverişte görsün kabilinden bir bildiri yayınlamış. Önce bültenin bir bölümünü sizlerle de paylaşıyorum: “Yoksullukla mücadelenin bir “yardımseverlik” amacı değil, dünyada adaletin tesisi için mücadele amacı taşıdığını vurgulayan CHP’li Karabıyık, “Türkiye’de ise, her gün listeye bir yenisi eklenen zamlar, vatandaşın hanesine yansıyan gerçek enflasyon ve bu rakamların çok gerisinde kalan maaş zammı nedeniyle vatandaşlar bankalara borçlanarak yaşıyor. Çarşı pazarda fiyatlar el yakıyor, her şeye zam geldi, maaşlara yapılan zam, enflasyona yenik düştü. Ekonomik kriz koşullarında vatandaşın geçimini sağlaması neredeyse imkansız hale geldi. Yaşanan tabloda asgari ücrete ve memur maaşlarına yapılan zamlar da, temel tüketim ürünlerine yapılan zamlar karşısında günden güne eriyor…” Şimdi… CHP’nin 6 adet telden oluşan saçları da Lale hocanın eski saçları gibi, hiç değişmiyor, hep aynı, demode! Halk niye ilgi göstermiyor bu partiye biliyor musunuz? Samimi değil çünkü! Halk her zaman yoksulluk çekiyor bu ülkede, sermayemiz yok, kaynaklarımız kıt çünkü! Politikacılar çözüm değil, sadece laf üretiyorlar çünkü! Yoksulluğun azalması için çare sunuyor mu Lale hoca? Mesela diyor mu ki, “Milletvekillerine verilen maaşlar çok anacığım! Bizim adımızda “halk” var; halkımıza duyduğumuz saygı gereği bunları azaltalım. Her yıl hazine şu kadar milyon kara geçsin. Böylece halkımızdan da şu kadar vergi daha az alınsın”. Demiyor! Adet yerini bulsun diye sadece konuşuyor. Güya halkçı ya CHP? Halkçı olan “halk” gibi yaşar, halkın içinde olur, mütevazı olur,  samimi olur, ikiyüzlülük yapmaz! Mesela Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkan yapıldıktan sonra nasıl davrandı biliyor musunuz? Deniz Baykal’ın kullandığı 06 CHP 001 plakalı Mercedes marka lüks makam aracını garaja çektirip son model Audi’ye döndü! Şimdi bunu yapan adam, Ak Partililerin makam araçlarını eleştirebilir mi? Üstelik yıllar yılı sık sık yenilendi Kılıçdaroğlu’nun Audi’si. Şimdi yine son model “Audi A8 Long” kullanıyor halkçı beyefendi hazretleri ve aracın bedeli eski parayla 2 trilyona yakın!.. Asıl sultanlık, asıl saltanat işte budur; başka bir şey değil! Kılıçdaroğlu’nun bindiği araba bir “gezen saray” beyler bayanlar, görün bunu! Yoksullukmuş… Pöh! Ballı maaşlar devletten, gezen saraylar, yemeler, içmeler, gezmeler, bedavaya partiden… Bu neyin halkçılığı, neyin edebiyatı Allah aşkına? Bakın: Bu memlekette siyasi partiler her yıl genel bütçe gelirlerinin 5 binde 2'si oranında Hazine yardımı alıyor. Genel seçim dönemlerinde bu yardımlar 3'e, yerel seçimlerin yapılacağı yıllarda da 2'ye katlanıyor. Meclis’te yapılan görüşmelere göre 2019 yılında genel bütçe gelirleri en az 867 milyar 296 milyon 403 bin lira olacak. Buna göre siyasi partilere bu sene için önce 346 milyon 918 bin 561 lira para verildi ve yerel seçimler olduğu için bir o kadar daha çıktı hazineden. CHP’ye düşen pay 178 milyon 564 bin lira… Eski para birimiyle 178 trilyon 564 milyar lira! Ne üretiyor bu parti? “Laf!..” Bu parayla her yıl kaç okul, kaç fabrika, kaç hastane yapılır biliyor musunuz? Parayı harcayacak yer bulamıyorlar, kendilerine 2 trilyona ultra lüks makam araçları satın alıyorlar; yanında şoför de hediye! Diyor mu ki Lale hanım, “Biz Reno Megan kullanalım, genel başkana bu aracı satın almak halkçı bir partiye yakışmaz”… “Siyasi partilere her yıl yapılan yardımlar kesilsin. Bu para hazinede kalsın. Halkımız yoksulluktan kurtulsun. Biz üye aidatlarımızla siyaset yapalım. Hatta Merkez Yönetim Kurulu olarak her ay aramızda bağış toplayıp, parti giderlerini karşılayalım…” Demiyor! Demeyince de hayvan terli, yemiyor!

Diğer Haberler