Adamın biri bir kadına tecavüz etmiş.
Mahkemeye çıkmışlar.
Kadın şikayetini yinelemiş:
“Bu adam bana tecavüz etti hakim bey.”
Hakim çekmecesinden bir dikiş iğnesi, bir makara da iplik çıkarmış.
İpliği kadına uzatıp, iğneyi de kendi elinde alarak, “Tak bakalım bunu kızım” demiş.
Kadın ipliği iğnenin deliğine doğru sokmaya çalıştıkça hakim iğneyi bir sağa, bir sola oynatıyormuş.
Sonra kadına sormuş:
“Niye takamıyorsun kızım?”
Kadın cevap vermiş:
“Ee oynatıyosunuz hakim bey!..”
-Sen de oynataydın ya be kızım!..
…………..
Bursa her iktidar döneminde sistematik olarak sürekli tecavüz edilen bir kent.
Üstelik de hiç oynatmıyor!
Azıcık sağa sola oynatsa, azıcık da bağırıp feryat etse uğradığı tecavüzler belki bu kadar olmayacak.
Mesela “Zafer Plaza” bir tecavüzdür.
Osmanlı’nın zaferlerinin kutlandığı Zafer Meydanı oraya alışveriş merkezi yapmak yerine bir anı olarak süslenip muhafaza edilebilirdi.
“Kent Meydanı” da keza öyle.
Yapa yapa ortaya bir kent avlusu ve yine bir de alışveriş merkezi çıkardı dönemin yöneticileri.
Delik dondan çıkar gibi yıllardır eski stadyumun karşısında yükselen Ömer Göktuğ’un gökdeleni Bursa’ya katmerli tecavüzdür örneğin.
Emek’i ve o bölgenin trafiğini rezil eden Korupark AVM ve konutları tecavüzün daniskasıdır.
“Doğanbey TOKİ” konutlarıyla Bursa’ya yapılanı meslek yaşamı boyunca Tecavüzcü Coşkun bile yapamamıştır vallahi.
Peki ya Yalova yolu boyunca izin verilen yüksek binalar?
Yolun dibine, üstelik de bir petrol istasyonunun yamacına yapılan Hilton Otel’e ne demeli?
Acaba bu otelin ısıtma soğutma sistemlerini kim, hangi şirket üstlendi dersiniz?
İleride Yalova yolunun genişleme imkanını yok eden bu tür yapılara izin vermekle kentin geleceği karartılıyor.
Ve ne yazık ki bu kadim kentten hiç ses çıkmıyor artık.
Hiç oynatmıyor Bursa!..
Gelen tecavüz ediyor, giden tecavüz ediyor.
Geçen yıl Türkiye’de 20’ye yakın üniversitede 100’ü aşkın fakülte, yüksekokul ve enstitü boş kalmış.
Yani, binlerce personeli olmasına karşın hiç öğrencisi yokmuş bu okulların!
Örneğin Tunceli Munzur Üniversitesi’nin 33 bölümünde öğrenci bulunmadığı gibi, 2008’den bu yana hiç talebe alınmayan bölümler varmış!
Mesela Güzel Sanatlar Fakültesi'nde Sahne Sanatları, Resim Bölümü, Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü, Temel Sanat Bilimleri Bölümü ve Grafik Bölümü'ne; İletişim Fakültesi'nde Radyo, Televizyon ve Sinema, Halkla İlişkiler ve Gazetecilik Bölümü'ne; Edebiyat Fakültesi'nde Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü'ne 2012 yılından beri, Mühendislik Fakültesi'nde ise Endüstri Mühendisliği, Mekatronik Mühendisliği ve Metalurji ve Mühendisliği Bölümü'ne de 2014'ten bu yana hiç öğrenci alımı yapılmıyormuş.
Sayıştay yaptığı denetimlerde bunun büyük bir israf olduğunu bildirmiş hükümete.
Bu kentte Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı olarak görev yapan “Kent Estetiği Şube Müdürlüğü” diye bir birim var bunu biliyor muydunuz?
Ve tam 131 kişi çalışıyor orada!
Tam 131 kişi!
131 kişinin çalıştığı böyle bir birim varken kentimizde, Tophane’deki tarihi saat kulesinin etrafı PVC’yle kaplanabiliyor!
Altıparmak Caddesi’nin girişine kendi doğal taş yapısı varken, betonla kaplı yapay şelale kuruluyor.
Yeni yapılan Bursa Büyükşehir Belediyesi binasının bahçesine bu coğrafyada yetişenler yerine getirilip palmiye ağaçları dikiliyor mesela.
Melih Gökçek bile süslemek için kapılar yaptırmışken Ankara’ya, bizdeki şehir giriş çıkışlarının görüntüsü tam bir rezalet.
Muhalefet hanesi bomboş.
Hiç oynatmıyor Bursa.
Gelen vuruyor, giden vuruyor!