Yazarlar

Teröre "Terör" Gerek!

post-img
Al bayrağa sarılı şehit cenazeleri, hemen hemen her gün gözyaşlarıyla, hüzünle ve öfkeyle uğurlanmakta. Ve klişeleşmiş sloganlarla; "Şehitler ölmez, vatan bölünmez!" Bu sloganlarda olmasa, törenlere katılanların yürekleri patlayacak herhalde! Terörle mücadele Devletin işi! Acaba halkında bir katkısı olabilir mi? Tabi ki olabilir. Özellikle terör olaylarının yoğun yaşandığı bölge halkı, terörün bitirilmesi yönünde çok etkin olabilirler. Çoluk çocuklarına daha fazla sahip çıkarak, örgüte katılmalarını engellemek gibiı  Terör olaylarının artışı vatandaşın ümidine de kırmakta! Şimdi insanlar, çok güçlü bir ordu ve yine tam donanımlı bir emniyet teşkilatına sahip olabilmemize rağmen, böylesine fütursuz terör olaylarının nasıl gerçekleştirilebildiğini sorgulamakta!  Bir düşünün, üç beş çapulcudan oluşan bir grup, koskoca askeri birliklere saldırma ve çatışma cüretinde bulunuyorlar! Karakollara baskınlar yapıyorlar! Bunlar korkunç şeyler! Bu olaylar karşısında halk tedirgin olmakta ve artık kahvehanelerde alternatif mücadele yolları tartışılmakta!  Geçenlerde bir kahvehanede, birkaç kişinin ateşli konuşmalarına kulak misafiri oldum. Konuşmalar bana göre çok ilginçti. Dolayısıyla toparlayabildiklerimi paylaşmaya çalışacağım. "Her şeyi Devletten beklememek lazım", diyordu bir konuşmacı ve devam ediyordu; "Bence PKK'yı yok etmek için yasadışı bir örgüt kurulmalı! Vatanı-Milleti için gözünü kırpmadan canını feda edebilecek "Cesur Yüreklerden" oluşan bir örgüt! Bu örgüt Kuzey Irak'ta ve Avrupa ülkelerindeki PKK'nın üst düzey yöneticilerini, suikastlarla yok etmekle beraber yine Avrupa ve Kuzey Irak'ta, terör örgütünün üs olarak kullandığı yerlere ve lojistik destekler sağlayan kişi ve kuruluşlara, sabotajlar düzenleyerek, buraları imha etmeli! Tüm bu eylemlerinde Türkiye Cumhuriyeti Devletiyle hiçbir bağ ve bağlantısı olmamalı! Geçmişte, Ermeni terör örgütü ASALA'nın da böyle bir örgüt tarafından yok edildiği söylenmekte. Aslında başka ülkeler bunu devletlerinin istihbarat örgütleri aracılığıyla yapmaktalar. İsrail'in MOSSAD eliyle, düşman kabul ettiği kişilere farklı ülkelerde suikastlar düzenlediğini haberlerde sık sık izlemişizdir."  İşte kahvehanelerde artık bu tür konuşmalarda yapılmakta! Terör meselesinde, çözüm yönünde dile getirilen en önemli tedbirlerden biriside "Açılım". Ancak böylesine terörün azgınlaştığı ve can yaktığı bir ortamda "Açılım" demek fayda yerine zarar verir. Çünkü bu gün "açılım" başlığı altında verilecek bir hak, yapılacak bir iyileştirme "verildi" olarak değil, terör örgütünce "aldık" olarak ilan edilecektir. Yani "vurduk ve aldık", dolayısıyla daha fazlası için daha fazla vurmak gerek denecek!  Aslına bakarsanız demokratik, sosyal-kültürel ve iktisadi yönlerden çok şeyler yapılması ve çok şeylerin verilmesi gerekmekte. Ancak bu günkü ortamda değil. Bu gün için yapılması gereken; derhal Türkiye Cumhuriyeti Devletince çok büyük ve çok kapsamlı bir askeri operasyon başlatılmalı! İçte ve el uzanacak, güç yetebilecek kadar dışta! Öyle bir operasyon yapılmalı ki, kıyamet gibi, yer gök inlemeli! Türkiye'nin her yanında bu operasyonun şiddeti ve dehşeti hissedilmeli. Hatta tüm dünya Türkiye'nin öfkesi karşısında ürkmeli ve korkmalı! Hainler ise, küçücük, korkak fareler gibi tir tir titreyerek aman dilemeli! Türkiye Cumhuriyeti Devletine yan gözle bakanların gözleri bir bir oyulmalı!  İşte böylesine operasyonlarla hainler ve kalleşler yok edildikten ve sempatizanları da hizaya çekildikten sonra; işte o zaman istediğiniz açılımları yapın, "çözüm" süreçleri başlatın.  İsmail Hakkı Kavurmacı (21.08.2012 Tarihinde Yayınlanmış Bir Yazımız! (Olması gereken operasyonlar yapılıyor çok şükür, sonuna kadar devam etmeli)

Diğer Haberler