Yazarlar

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliğinde bu gün yenen  hurmalar!

post-img
“Ersan Özsoy” diye bir adam var memlekette. Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’ne başkan yaptılar bunu. “Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay sevicisidir” bu Ersan Özsoy. Hatta daha da öteye gider, yönetim kurulu üyelerini yanına alıp, Burkay’ı ziyarete giderek “O’na olan desteğini” filan açıklar basında. Sanki tüm DOSAB İbrahim Burkay’ın arkasındaymış havası yaratır alemde. Gerçekten de tüm DOSAB İbrahim Burkay’ın arkasındadır! Peki, Mustafa Taşdelen’i bilir misiniz? Mustafa Taşdelen de na şu adam: Ersan Özsoy, bu Mustafa Taşdelen’in karısının kardeşi yani, kayın biraderidir aslında. Mustafa Taşdelen’se bir zamanlar merhum Ali Osman Sönmez’in fabrikasında teknik müdürdü. Baldırı çıplak bir adamdı sizin anlayacağınız. Sonra artık nasıldır bilinmez ancak, Sönmez’deyken aldığı satış komisyonlarından mıdır nedir, epeyce bir zenginleşti bu Mustafa Taşdelen; epeyce bir para yaptı kendine. Sonra da o dönemde aslında bir “eğitim ve araştırma şirketi” olarak kurulan “Polyteks” isimli şirkete ortak oldu bu Mustafa Taşdelen. Şirketin Alman ortakları filan vardı. Sonra Türk usulü Almanları oradan s.ktir etti bu Mustafa Alman delen! Pavlikanın büyük ortağı oldu kendisi. Oldu da… Sermayesi neyin yoktu işte. Elektrik kullanmaktan sıkıntı yaşadı TEDAŞ'la. Sonra büyüdü Polyteks. Buraların kapasitesi en yüksek sentetik iplik üreticilerinden biri haline geldi. Bu gün eğer Türk tekstil sanayicisi pahalı hammadde kullanıyor, tekstil ürünlerimiz sırf bu nedenle yurt dışındaki rakipleriyle mücadele edemiyorsa eğer, Türkiye ekonomisi sırf bu nedenle büyüyemiyorsa, bunun bir numaralı sorumlusu bu Mustafa Taşdelen ve O’nun yancısı BTSO Başkanı İbrahim Burkay’dır! Anlatayım nedenini. Kapasitesi büyük bir diğer iplik üreticisi de Zorlu grubuna ait Korteks’tir. Zeki Zorlu saftır bir parça, bu Mustafa Taşdelen kafalıyor onu ancak, yurt dışında iplik hammaddesi çok, çok daha ucuz fiyata satılırken Ankara’da kurduğu lobi sayesinde ithal hammaddeye anti damping uygulatıyor yani, vergilerini arttırıyor! Dolayısıyla bu şekilde kendilerinin sattığından daha pahalı fiyata gelmiş oluyor malzeme memlekete. Kim kaybediyor? Dünyada rekabet gücü azalan buradaki sanayici kaybediyor, Devlet kaybediyor, biz kaybediyoruz! Kim kazanıyor? Mustafa Taşdelen ve buradaki bir-iki iplik üreticisi kazanıyor! Peki nasıl kazanıyor? Bu İbrahim Burkay hem BTSO başkanı, hem de tam 8 yıldır Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği Başkanı yapıldı ya geçmişte yine bazı tanık ve sanık ifadelerine göre Fetöcülerin oluşturduğu bir grup tarafından? BTSO ve UTİB başkanı olarak gerek Sanayi ve Ticaret Bakanlığı olsun, gerek Dış Ticaret Müsteşarlığı’nda oluşturulan çalışma gruplarına üye yapılan İbrahim Burkay, oralarda Mustafa Taşdelen’in en büyük lobici başıcısı görevini üstleniyor yıllardır da işte ondan! Peki bu İbrahim Burkay gerçekte  “ihracatçı” mıdır ki Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği’nin başında senelerdir? Oraya yönetici olmak için her yıl en az 1 milyon dolarlık ihracat yapmak mecburi! Peki nasıl oluyor bu? İbrahim Burkay’ı, Fetö tutuklusu Hilmi Gülcemal’in, Gülcemal Tekstil şirketine “dış ticaret müdürü” yapıyorlar tam 10 yıl boyunca mahsuscuktan! Asıl işi Ramazan Bayduz’un, Karesi Tekstil’inden güneşlik perde alıp, onları iç piyasaya satmak olan İbrahim böylece “ihracatçı” haline getirilmiş oluyor! Bunlar, “yabancıya gitmesin, uzayan kol bizim aileden uzasın” anlayışındaki insanlar. Biliyorsunuz, İbrahim Burkay aldı kayınpederi Ramazan Karakök amcayı aldı BTSO’ya, oradan ballı para ödetiyor! Damadı sayesinde cebi para görüyor adamın! Karakök amca kendine güllü lokum şeker filan alıyor kazandığı parayla bazan, akşamları da yenge hanıma çifte kavrulmuş  tavşanlı leblebisi götürüyor, çift çene damak protezlerini takıp birlikte leblebi çiğniyorlar kırt kırt! İbrahim Burkay kayınpederini çalıştırır da BTSO’da… Mustafa Taşdelen abisine bir kıyak yapmaz mı hiç? Taşdelen, zaten kayınbiraderi Ersan Özsoy’u, DOSAB’ın başına koymuş… Kızı Pınar Taşdelen Engin’i de zenginler kulübünün başına, Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği’nin başına koyacak İbrahim Burkay vasıtasıyla ille de! Burkay’ın bakmayın siz zengin göründüğüne! Aslında doğru dürüst sermayesi yok İbrahim’in! Tencerede pişirip kapağında yiyen tiplerden biri kendisi. Motor Triger kayışı koparınca devreye sokuluyor, Badırga’da, Tekstil Organize Sanayi Bölgesi’nde 100 dönüm arazisi vardır Burkay Ailesi’nin… Acil durum bu, çıkarıp “trink” parayı kim verecek? Mustafa Taşdelen uyanık, değerinin de üzerinde alıyor İbrahim Burkay’dan araziyi! İşte ondan sonra da may neym is Tafa, yani bu Mus-tafa’nın kızı Pınar, Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği’ne başkan yardımcısı yapılıyor! Fakat artık seçim dönemi gelmiş çatmış, Hilmi Gülcemal sayesinde geldiği koltukta iki dönemden fazla oturamayacağı anlaşıldığı için İbrahim Burkay’ın, yerine kim getirilmesi planlanmaktadır şimdilerde hadi bilin bakalım? Mustafa Taşdelen’in kızcağızı “Pınar abla” elbette… Pınar gelsin gelmesine de, hiç kimsenin buna ses edeceği yok elbette ama… Antin kuntin, alavere dalavereyle gelecekse eğer yazarınız haklı olarak derhal parmak atar bu duruma! Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği’nden üyelerine her gün yüzlerce mail gider. Pek kimse de bunları açıp bakmaz bile. Geçenlerde birinin, her yıl kentimizde on milyonlarca dolarlık ihracat yapan Fatih’in Korkmaz'ın açacağı tutuyor işte! Aha! Mailin ekinde yetki belgeleri, örnek evraklar filan, 6 Nisan’da UİB’te seçim yapılacağı duyuruluyor. Bir araştırıyorlar, toplam 1008 üyesi bulunan Birlik’te o ana dek sadece 108 şirket seçime katılmak istediğini bildirmiş, üstelik hepsi de İbrahim Burkay ve Mustafa Taşdelen’in adamları! Bir de n’apmışlar biliyor musunuz? Seçime 17 gün kala başvuranların katılım taleplerini kabul etmeme kararı almışlar uyanıklar! Akıllarınca işi oldu bittiye getirip, en fazla 150 kişiyle Pınar’ı oraya baş yapacaklar! Pınar, Pınar… Canın yanar!.. Hele hele bu saatten sonra İbrahim Burkay’ın yanında kim durur, O’na kim kanar, hiç kuşkusuz onun da canı yanar! Enayi mi sandınız siz tüm dünyayı susuz götürüp sulu getirmiş onca Türk sanayici ve iş adamını da karınızı, kızınızı, kayınpederinizi bir yerlere getirip sürdürebileceğinizi sanıyorsunuz dümeninizi?!. İlhan Parseker’in abisinin cenaze namazı mahşeri kalabalıklarından birine sahne oldu Bursa’nın dün. Koca koca işadamları kilometrelerce öteye park etmek zorunda kaldılar arabalarını; Mudanya Belediye Başkanı hayırsız Hayri’nin (Türkyılmaz) çamur içinde bıraktığı Bademli Köyü’nün balçıklarına basa basa akınlar halinde geldiler camiye. BTSO’da seçim işi çoktan bitip gitmiş. Galibiyse şimdiden açık ara İlhan Parseker. NOT: Mağlubu olursa eğer, siz siz olun öküzün altında mutlaka buzağı arayın!

Diğer Haberler