Bu rakam dizisi aslında bildiğiniz bir fıkrada geçer. Ama ben size bu rakam dizilimi fıkrasını, politikaya uyarladığım şekilde yazacağım.
Parti liderlerinde aradığımız vasıfları, bu fıkraya göre puanlayalım.
“1” Gelecek planlama ve öngörüsüne verelim.
İnsan haklarına saygısına, en yüksek on diyelim ve birin yanına “0” ilave edelim.
Etti mi 10.
Demokrasi, özgürlük, barış anlayışına, tam yüz puan verelim.
On’ un yanına bir”0” daha ilave edelim.
Etti mi 100.
Laik, çağdaşlık anlayışına bin puan diyelim, yüz ’ün yanına “0” ilave edelim.
Etti mi1000
Bunu çeşitli kriterler ile çoğalta bilir, bu puanı yükseltebiliriz.
Fakat gelelim işin başına.
Eğer Parti liderinde, gelecek planlaması, öngörüsü yok ise;
1‘i silelim.
Eşittir sıfır, elde var sıfır. (Fıkranın orijinalinde, bire sağlığı koyarlar anımsarsanız.)
İşte Ana Muhalefet Partisi Liderinin durumu bu.
Tarih sırası gözetmeksizin, yakın tarihe dönüp bakarsak
Ekmeleddin’i Cumhurbaşkanı adayı yaparken, parti tabanı için söylediği cümle “tıpış tıpış oy verecekler” Taban kabullendi mi, oy verdimi, tabii ki hayır.
Milletvekili dokunulmazlığını, kaldırma olanağı yaratan AKP kanun teklifine, aldığı karar ile “anayasaya aykırı ama yinede kabul oyu vereceğiz” dedi mi?
Sonra İstanbul’a yürüdü mü?
Tabii ki evet.
Mühürsüz oy kullanımında, etkin şekilde kılını kıpırdattı mı?
Tabii ki hayır.
Altılı masa kuruluşunda;
İlkeler, kurallar belirlenmeden ortaklıklar oluşturdu mu?
Tabii ki evet.
Sn Özdağ ile kapalı kapılar ardında ilkesiz, gizli pazarlıklar yaptı mı?
Tabii ki evet.
Altılı masanın, İyi Parti dışındaki paydaşlarına, Cumhurbaşkanlığı adaylığı için rüşvet gibi milletvekillikleri dağıttı mı;(Şimdi TBMM’de nasıl tavır aldıkları ortada)
Tabii evet
Laikliğe aykırı, İnançlara dayalı birliktelikler yapmaya çalıştı mı?
Örneğin; Danışman olarak kendine bile, hakaret mesajları paylaşmış eski AKP’lileri seçti mi. (Sanırım, yönetiminde kendine göre karşı inançlara yer vererek vicdanını rahatlatma girişimi)
Tabii evet
Şu an, danışman olarak MHP Ankara eski il yöneticisini atayıp, bir de beraber dernek kurdu mu? (danışmanın söylemi bu yönde)
Tabii evet.
Partiyi, kurumsal sorumluluk taşıyan üst yönetim kadroları ile değil,
Kafasına göre seçtiği danışmanlar ile yönetme alışkanlığı devam ediyor mu?
(Bu kamuoyunda açık açık paylaşılıyor/anlatılıyor)
Tabii evet.
Daha çok sayabiliriz.
Şunu soruyor olabilirsiniz; Yaptığı hiç mi, iyi işler yok.
Elbette var/vardır.
Ama unutmayalım, bozuk saat bile, günde iki defa doğru gösterir.
CHP, işte bu öngörüsüzlüğü sonucu, beyefendinin yönetiminde 12 seçim kaybetti.
Şimdi kalkmış, delege yapısı yanlış diyor.
Elbette yanlış,
Ayrıca, İllerde CHP oyunu düşüren yönetimlerin istifa etmesi gerektiğini düşünüyorsunuz.
Peki ya 12 SEÇİM kaybetmiş başkanlar için düşünceniz ne?
Siz beyefendi Parti başkanlığına dün gelmediniz.
Siz parti içi muhalefetin adayı da değilsiniz.
Sosyal Demokrat bir parti başkanına yakışmayacak şekilde, beceriksiz bireysel kararlarınızla ‘orantısız inisiyatif’ kullanıyorsunuz.
Düşün bu Partinin yakasından.
Ey delege arkadaşım, kardeşim;
Sizin “sol duyunuza” inanmak istiyorum.
Bu sefer haklı çıkmak istiyorum.
Öncelikle anlayışta, değişim şart…
Ayrıca;
Tüm sosyal demokrat, demokrat dostlara sesleniyorum.
Sakın iktidara, Cumhuriyetin yüzüncü yıl kutlamaları ile ilgili,
Kızmayın, gönül koymayın.
Onlar, Cumhuriyet dönemine, “reklam arası” dememişler miydi?
Bu saklı gizli söylenmedi niye şaşırıyoruz/şaşırıyorsunuz?
Buna kim, hangi anlayış imkan verdi?
Ana Muhalefetin başının, basiretsiz yönetiminden kaynaklandığını, biliyor muyuz,?
Elbette biliyoruz.
Bir yerlerden, bir noktadan başlamalı değişim.
CHP’nin önünde ki, Kasım kurultayı bir şans.
Kişiyi değil;
Öncelikle bu yönetim anlayışını, tek adam yapısını değiştirmenin,
ilk adımı için bir şans var, fırsat var.
Yanlış mı düşünüyorum.
Bakalım becerilebilinecek mi?