Yazarlar

Babayiğit Bursa’da, ya sen neredesin?

post-img
‘Abi! Adamlarda teknik var, üstün teknik zekâlı adamlar var...’ Yapmış adam; Dünyada 600'den fazla elektrikli, 5-7 metre şehir içi yakın mesafe aracı dolaşıyor; minibüs ve birkaç da binek araç… Bunlar; Japon devi Toyota’ya, Hindistan'ın tüm dünya pazarlarına soktuğu Tata’ya, İngilizlerin Leyland’ına, General Motorun Chevrolet’ine, Cezayir için Cezayir’e kadar ELEKTRİKLİ (minibüs) ARAÇ üretmiş… Yaptığı araçlar, Hindistan, İngiltere, İtalya, Polonya, Fransa, Azerbaycan, Mısır, Tunus, Cezayir, Suudi Arabistan, Dubai ve ülkemiz dâhil bir düzine (12) ülkede dolaşıyor… Ekonominin, siyasetin rüzgârında olduğu her zaman bilinir bilinir de... Bu adam tam talihsiz avcı… Hem de bu kadarı da olmaz dedirtecek cinsten. Mısır’da Mübarek devrilip yerine Sisi'nin gelmesi, Cezayir anlaşmasının Fransa’nın Ermeni sevdasından dolayı, Fransızların katkılarıyla fesih edilmesi. Tunus’un baharı… Aslında olan ne mi? Gökten yağmış mübarek, bahar günü kış zemherisi; herkes Fransız kalmış Türkiye’de bu olaylara… İşte bu cümle O’nun hayatını özetliyor. *** İnsan diyor, “Bu babayiğitler, neden bizim bağrımızdan çıkmıyor?” İşte burada durun. Bu adam tam da bizim Anadolu’muzda yeşermiş; ötesi Bursa'nın çocuğu... Yukarıda özetlediğim başarıları yaratan bizim insanımız. Ne yapmış? Elektrikli binek ve toplu taşıma aracı üretmiş. Buraya dikkat edin, ‘yaptığı araç bir şarjda 400 km gidiyor.’ En yakın rakip 200 Km'lerde. Batarya verimliliği %98. Eee! ‘Üretimi devam ediyor mu?’ diye sorarsanız, cevap ‘Hayır, etmiyor.’ Dükkânı kapatmış/kapattırmışlar başarıyla! Niye yıldırmışlar, bıktırmışlar? Kendi deyimiyle ‘araba’ kelimesi duymaktan nefret eder hale getirmişler. Elbette ‘Niye devlet, iktidar desteği yok?’ diye akıllara sorular geliyor. AKP'ye muhalif bir anlayışı var, önünü kesmişlerdir, olabilir. Ama öyle değil, kendisi Bursa'da AKP kurucularından ve Nilüfer İlçe yöneticisi. Peki neden, niçin?.. O’nun çok net cevabı yok. (Aşağısı sakal, yukarısı bıyık mevzuu). Bence basit; politik, kısır bir bireysel çekememezlik… Dıştan, hatta ülke dışından olsaydı, el bebek gül bebek olurdu. Ayrıca utanıp sıkılmadan ‘Bus World 2012’de birincilik almış. Parti içinde ‘bizim çocuk’ sendromu, kıskançlık... Bu dev projeyi yok eden anlayış, basit; Türkiye'de tüm üniversitelerin, tüm kamu kuruluşlarının, tüm partilerin üst kademelerine bir şekilde ulaşıp, çöreklenmiş köhnemiş anlayış. Bu olayda yaşananlar da tam bir trajikomik örneği… Bu ülkenin siyasi ve teknolojik alanlarda; bırakın ileriyi, geri gitmesinin sebebi aslında yaşananlar… Yaşı itibariyle değil, kafa yapısı itibari ile ‘örümcek kafaların/sülüklerin’ sonsuz sayıda ve her noktadaki varlıklarından kaynaklanıyor. İşte, canlı capcanlı örnek; Adam, dünyanın peşinde koştuğu teknolojiyi üretmiş, otomotiv gibi bir sektörde uluslararası pazarda kendini kanıtlamış. Dünya otomotiv pazarında, tepelere çıkmış lakin siyasi uluslararası sahnede tepelere oynamış. Lakin arkanızda devletiniz yoksa dünyada yoksunuz. Sen bunları bil ve de ülkende bile arkasında durma. Sen kalk bir de bunun önünü kes, pardon yetmedi üstüne bas tabiri caiz ise... Yuh bu anlayışa, yuh ki ne yuh. İktidarın elindeki, Büyükşehir Belediyesi sayısı hemen hemen ülkedeki tüm sayıya eşit. Rakip devletler bu genci engelledi engelledi de. Ey iktidar ülkede seni kim engelledi. 11 ülke üretim yaptırıyor da ve sen belediyelerine sipariş verdirmiyorsun. Çüşşş…. *** İsmi, Bilal Özdemir. Mühendislik öğrenimi görmemiş ama eğitimli genç bir girişimci.             Teknik beyni harika.                                                                         Cismi UTİKAR (mış.) Yeri mi, Kayapa Sanayi bölgesi.                                                     Çalışma arkadaşları yanı sıra, 400 yan sanayi kuruluşuna üretim şansı yaratmış.  *** Be Bilal Kardeş, isimin doğru da, sen soyadını tutturamamışsın! (Gerçi o da senin kabahatinde değil). Sen nerede yanlış yapmışsın, biliyor musun;? Sen cami duvarına elektrik vermişsin, hem de rüzgara karşı. Sen kalk, bizim damadın ekmeği ile oyna. Çocuğun petrolden kazanacağı üç beş kuruşa göz dik. Git işine be Bilal… (Gerçi öyle yaptırmışlar) Allaha sen, sen kimin lobicisisin. Be genç adam, doğrusunu açıkla; yoksa bağlarım yaptığın bataryaya seni, %98 verimle veririm gazı (pardon cereyanı) görürsün gününü. Kendi düşen ağlamaz evlat… Sen sermaye düşmanısın, sen gemicikleri batırmaya, tankerlerin tekerine çomak sokmaya uğraşıyorsun. Git işine be adam, bak çocukken çamurdan arabalar, otobüsler falan yapıyormuşsun, anacığın üstünü kirletiyorsun diye vazgeçirmiş. Sen ona söyle, bu işlerin makinasını yap, fırında falan pişir çamur otobüsleri (Onlara da seramik diyorlar, iyi para ediyormuş). Yakıt damadın hediyesi olur merak etme. Onlara pil mil tak… Bu kıyaklarımı da unutma… *** Sözün bittiği yer. Genç ve üstün zekalı bir teknik adam çıkıyor; evelemeden gevelemeden yapıyor elektrikli aracını. Babalar gibi yedi düvele satıyor. Sonra ülke olarak biz ‘O’nu satıyoruz, ortada bırakıyoruz. Ey iktidar önündeki kısmetin kıymetini bil! Önündeki DÜNYA FIRSATINI tepme… Bir marka aldınız SAAB diye. Allah hayırlara vesile etsin etsin de, bu durup dururken olmaz. Fırsat basit; aldığın bir otomotiv markan var mı? Her şeyiyle senin mi? Bunların cevabı evet ise, Eee o zaman, çağır genç Bilal’i (Bilalleri karıştırmadan) bu markanın ‘elektrikli araç üretme’ sorumluluğunu ver. Beceremezse, bağla bataryasına ver cereyanı gitsin… Tohumuna para mı verdin?! *** Hani birileri ‘babayiğit’ aramıştı bir zamanlar. Bursa’dan sesleniyorum; YİĞİTLER burada BABALAR nerede? Son sözüm, daha doğrusu önerim Bizim Çağdaş Gazeteci gençlere; Her yıl verdiğiniz ödüllere, bu sene bir ilave yapın; ‘KAYBEDİLEN DEĞERLERİMİZ’ diye. Benim adayım Bilal Özdemir. İlaveler sizlere kalmış. Yaşarken sahip çıkalım. Bu ödül ayrıca, ‘kör gözün parmağına’ olur. Hadi bi ses verin... *** Ha nasıl mı tanıdım. Ortak bir arkadaşımın ofisinde. Hiç birimiz kim olduğumuzu bilmeden, sohbet ettik. Sürçeni lisan ettiysem af ola… J Bilal Kardeş, ben CHP Nilüfer İlçe eski Başkanı, TMMOB MMO Bursa Şube Kurucu Başkan Vekili.   Başarının önünde Şapka çıkarıyorum. Beynine, yüreğine sağlık. Zaten seni tanıdık. Bizden çok, senden yok…  

Diğer Haberler