Pulitzerve daha birçok ödül almış ABD'li tarihçi, yazar Giftin Tropley, 2013 yılı Ocak ayının 14’ünde, Türkiye’nin başına örülen/örülecek çorapların, ilk düğümlerinin atılmış olduğunu bildirmiş. (Bugün ayın on dördü kız saçını kim ördü misali).
Tropley’in hayatına kısaca baktığımızda, onun derin güçler ile sıkı ilişkileri olduğu ve muhalif bir yazar olarak, tanındığını görüyoruz.
Peki…
Bu bey ne demiş, 2,5 yıl kadar önce;
Obama, hem her hafta telefonla Tayyip Erdoğan’ı arıyor,kibri ve hırsı ile oynayarak O’nu bir yerlere ittiği söyleniyor. Türk Hükümeti son bir kaç yıldır Ortadoğu’da bölgesel bir lider olmak istiyor. Ayrıca, Türkî Cumhuriyetlerini etkisi altına alma düşüncesi de var.
Önceden Brezilya ile ortaklaşa, İran'la nükleer konudaki anlaşmazlıkta arabuluculuk gayretleri olumlu görünüyordu. Fakat Mısır'ın ve Mübarek'in düşmesinden sonra, Türk Cumhuriyeti "Yeni Osmanlıİmparatorluğu fikri ile kandırıldı.Yeni Osmanlı İmparatorluğu aldatmacasıile "Sıfır Sorun”dan sonra başta "Kürt Sorunu" olmak üzere, onlarca 'sorun'lar dizisine geçiverirsiniz.
Yazarın tespiti, çok doğru. Erdoğan’ın egosunu okşayarak, O’nu Büyük Ortadoğu Projesi Eş Başkanı yaparak istedikleri kalıba soktular. Yahudi büyük nişanını İsrail’e verdirttiler, (ki ben buna dini ve yobaz açıdan bakmıyorum) beyefendi kendini dünya lideri sandı.
***
Mesela PKK…
Kimdir PKK?
Simon Hersh'e (askeri ve istihbarata dayalı makaleleri olan tarihçi/yazar)göre, CIA'nin desteklediği bir örgüttür.
CIA, PKK'yı İran'a karşı kullanmaktadır. Yakın geçmişte Fransa Cumhurbaşkanı Mitterand'ın eşi Daniel Mitterand, PKK'nın "Koruyucu Azizesi" idi. Daha bir yıl önce İsrail Dışişleri Bakanı Lieberman, Mavi Marmara'daki davranışından dolayı Türkiye'yi cezalandırmak için, İsrail'in PKK'yı destekleyeceğini söyledi.
NATO'nun Yunanistan aracılığıyla PKK'yı desteklediği haberleri var, bana göre Türkiye'nin anlaması gereken bu!
***
Tam tavşana kaç, tazıya tut politikası. Ya da hacıyatmaz oyunu, PKK ile ilgili…
Amaaa, iş, İsrail’e gelince…
Yani Mavi Marmara da, Erdoğan’ın: daha doğrusu, Türkiye’nin biletini dünya piyasalarında kesiverdiler. Erdoğan’ın, ABD’deki Yahudi lobisi için ülkenin vergilerinden toplanan paralar ile yaptığı ödeme (bunun doğruluğu veya yanlışlığını tartışmanın ülkeye bir şey katacağına da inanmıyorum), bir anda çöpe gitti…
One minute, yaaa…
Biz Kasımpaşalıyız…
Ey beyefendi…
Ülkelerin dostlukları yoktur, çıkarları vardır. Siz bu ülkeyi, mirasyedi gibi yönetiyorsunuz.
Bu ülkedeki, saçı bitmedik yetimin hakkını yediğinizi, tüm dünyanın bildiğini siz biliyor musunuz?
***
Türkiye'ye esenlikler diliyorum, Türkiye'yi ziyaret ettim, pek çok siyasi liderle görüştüm. Türkler öncelikle ABD ve İngiltere ile ittifakın "öldürülen bir kucaklama" olduğunu anlamalı; bir başka deyişle İngiliz -Amerikalılar Türkleri öldürene kadar sevecekler.
Türkleri Suriye'ye karşı kullanacaklar ve bu çatışmayı Modern Türkiye'yi yok etmek için kullanacaklar. Korkarım, Obama'nın aldattığı Erdoğan ve Davutoğlu bu psikoloji ile kendi çukurlarını kazıyorlar. Bu oyunda kazanacakları hiçbir şey yok ve kaybedecekler.
Bu öngörü, ABD’li bir yazardan…
Bu ülkenin, 90 yılı aşkın sürede oluşmuş, bir dış işleri bürokrasisi, deneyimi, AKP tarafından bilinçli yok edildikten sonra bunların yaşanması, hiç mi hiç şaşırtıcı değil…
Bakın adam ne diyor, bana göre…
Ey Türkiye’nin son on yılını yönetenler, ABD-İngiltere, size final rolünü biçmiş… Ve elinize elma şekeri tutuşturmuş olduğunu hiç görmediniz ya da görmek istemediniz… Elinize verdiği elma şekeri ile haşır neşirdiniz…
Güneydoğu Anadolu’da, Kuzey Kürdistan’ı oluşturmak için 1954 yılından beri yürüttüğü projeyi sonuçlandırmak için birilerinin eline verilen elma şekerleri bitti…
Sadece sopası kaldı…
Hadi Hayırlısı…
***
Ortada bir de Rusya sorunu var. 19. yy'da her 20 yılda bir Rus-Türk savaşı olurdu. Son zamanlarda bir Rus-Türk savaşı olmadı ama o istikamette adımlar atılıyor.
Evet, gelelim, 4 Ekim sonrasına…
Amca ne demiş, yaklaşık 994 gün önce…
Hani, faylardaki gerilimler yer bilimciler tarafından değerlendirilip, şu bölgede, şu kadar yıl içinde fay kılacak derler ya…
Amca da yazmış, ilk amaç Suriye olayı ile Türk-Rus savaşı çıkarılma çabasına girilecek.
Satır arasında, bu savaşın niye çıkarılacağını da yazmış bence. Türkiye, modernleşmemeli, refaha kavuşmamalı… Yoksa Kuzey Kürdistan’ın kurulması başka bahara kalır…
Zaten yeteri kadar elmaşekeri yediğine göre, tam zamanı… Gerçi sopalar ellerinde kaldı. Eeee cumhur ne güne duruyor, onlar münasip bir yerlerine sokarlar…
Ha aklınızı belden aşağıya almayın, önümüz kış, sobalar ne güne duruyor…
Demek ki atalarımızın söylediği son derece doğru; “Sebepsiz, kuş uçmazmış…”
Ya koca Rus uçağı niye uçsun…
Tövbe tövbe, insanı dinden imandan çıkarmayın…
Bu kadar saf yerine koymayın cumhuru.
İmamların camide söylediğine getirmeyin olayı…
***
Şu bilinmelidir ki, Suriye güvenlik güçleri Suriye'de isyancılara karşı başarılı bir harekât yürütüyorla. İsyan bastırılıyor ve buna paralel olarak olayların ağırlık merkezi gerçek bir devrimci hareketin başladığı Suudi Arabistan ve Katar'a doğru kayıyor.
Şu anda Türkler, güney bölgelerinin tamamını CIA’ ya devrettiler. Oralarda CIA başıboş kontrolsüz dolanıyor. İskenderun otellerinde CIA cirit atıyor. Oteller El-Kaide teröristleri ile dolu ve CIA Adana yakınlarında ki İncirlik Üssü’nden bölgeye getirdikleri teröristleri kullanıyor ve bunun Türkiye'ye dönüşü feci olacak.
Evettt…
Bakın Güneydoğuya;
Adamlar elini kolunu sallaya salaya, canlı bomba patlatıyorlar (tepki yaratmak için…)
Tabi tepki gecikmiyor,
Herkes, bu oyuna geliyor.
Kurgunun gereği, binlerce eve, bir o kadar mahalleye yitik bedenler gelmeye başlayınca can havli ile; onlarca yıl birbirinin etnik ve dini kökenini tartışmadan, daha doğrusu araştırma gereğini duymadan yaşayan komple cumhur, birbirine savaş açmış durumda.
Şimdi kurgulanmış bir oyunun piyonları olduğunu fark etmeden, başrollere soyundular…
***
Yapılacaklar basit; güven veren bir iktidar. Devlet ciddiyeti ile Türkü-Kürdü eşit yaşama haklarını sağlayacak adımlar atılarak, onlarca yıldır çekilen acıların giderilmesi için o dönemlerin faşist yöneticilerini, yargı önüne çıkarmak…
Ekonomik olarak, kontrollü maddi katkı ile (batıda bile muhtardan ekili olmayan arazisine, ürün ekili kâğıdı alındığı ve de devletten teşvik alındığı biliniyor) bölgeye göre üretim/istihdam sağlamak gerekiyor…
Ayrıca doğu, güneydoğu kamu görevlilerinin sürgün yeri olmaktan kurtarılarak, ülkede tüm kamu hizmetlerinin aynı kalitede sağlanması lazım…
Bunlar için, maddi kaynak mı?
Kaynak boşa gidiyor zaten…
Altı aylık, savaşa harcanan para bölgeyi, en az on yıl ileriye alır…
***
Atasözlerimiz, belki yüz yıllarda oluştu.
Ne demiş atalar; “Şahtı, şahbaz oldu*.”
Amerikalılar, emin olun bizim atasözlerimizi, bizden daha iyi anlamış, özümsemiş…
İlk önce Şah yaptılar, sonra Şahbaz.
İşin kötüsü, cumhur alkışlayan bir seyirci…
“Halklar layık oldukları yönetimle, yönetilirler” demiş düşünür.
Hadi iyi seyirler, Türkiye Cumhuru…
*Gençler için, açıklama:Çok çirkin bir kimsenin daha da çirkinleşmiş halini veya durumu bozuk bir kimsenin daha da bozulmuş durumunu anlatmak üzere alay yollu kullanılan deyim.