Yazarlar

Değişim bir süreçtir

post-img

Değişim bir süreçtir;

Hani larvadan kelebeğe dönüşmek gibi, akşamdan sabaha olamayacak bir evredir.

Elbet yaşamın her evresinde, her mekânında zaman en önemli faktördür.

Her olayın başlangıç ve bitişi vardır.

Kimileri buna kader der…

4-5 Kasım kurultayı da aynen bu doğal kural içinde gerçekleşti.

Bitiş ve başlangıç.

 

Önemli olan bitiş anına yaklaşıldığında, bunu doğru algılamak,

süreci doğru yönetmektir yakışan.

Aslında, hepimiz biliyoruz sosyal yapılarda, bunun belirtileri kuvvetli ipuçları verir.

Tabandaki rahatsızlıklar bir şekilde dalgalar ile hissettirir kendini.

CHP’nin son döneminde tabiri caizse bu sarsıntılar çok hissettirdi kendini.

Ne Genel Başkan, ne en yakın çevresi ve de danışmanları algılamadı/algılamak istemedi bu sarsıntıları.

Üstüne üstlük, birbirlerini kandırdılar adeta. Kendi söyledikleri cümleler, kısır bir çevrede kendilerine tekrar dönünce;

İşlerine geldiği için, bak haklıymışız körlüğüne/sağırlığına girdiler.

Yapıla gelen onca seçim hatasını, kaybedilen futbol maçlarında bolca kullanılan cümleyi, politikaya uyarlamaya çalışarak; Önümüzdeki seçime bakmalıyız havası yaratmaya çalıştılar.

Genel Merkez oligarşisi, kendi doğrularını, genel doğru olarak kabul ettirmek için,

başladılar saray entrikalarına.

 

Erken Gelen Oturur (ego).

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Karalar, iktidar partisi uygulamasını, bu kurultaya yansıtan bir ilk isim.

Sen gece yarısı, Adana belediye işçisini salona yığ.

Ya be adam hangi kurultayda salon baskısı/sloganları ile oy kararını değiştiren kaç (kişiliksiz) delege gördün.

Ayrıca iktidar belediyeleri benzer davranışı yaptığında bi tarafını “kamu kaynakları ile siyaset yapıyorlar” diye yırtarken, bu yaptığın ne Adana?

Bari getirttiğiniz futbol amigolarına, biraz siyasi nezaket tembihleseydiniz;

Tabi siz ve yakın çevreniz biliyorsa.

Ayrıca; Kurultay düzenleme görevi/sorumluluğu üstlenen Gürsel Erol;  Sizin haberiniz olmadı mı Protokol ile anlaşılmış yerlerin bir nevi işgalinden. Tabi bu olanaksız.

 

Bizim gençliğimizde, Elektrik, Gaz, Otobüs İşletmesi, kısaltması (EGO) ‘Erken Gelen Oturur’ olarak, mizah malzemesi yapılırdı, otobüslerin tıkış tıkış olmasından.

EGO, evet erkenden getirttiğiniz insanlar ile salon doldurdunuz.

Yakıştı mı?

Ama ego var ego, benliğinizde.

Demokrasi, sizler için sandıktan çıktığı sürece kabullendiğiniz bir yönetim tarzı bence.

Önce demokrasiyi içselleştirin. Her yerde, hep sizler olma benciliğinizden, egonuzdan bir kurtulun.

Yakıştırmak istemiyorum ama bir inanç uğruna mı yaptınız/göz yumdunuz…

Yakışmıyor, yakışmadı.

(Ara not, Bursa Belediye Otobüs İşletmesi için ‘BBOİ’ Boşuna Bekleme Otobüs İşlemez, denirdi )

 

Çekilemezsin Emri…

Bir başka şık olmayan, çok fazla inanç tarafgirliği kokan;

Uluorta Sn Kılıçdaroğlu’na adeta çekilemezsin emri verilmesi. Bunun sonucunda, çok sevdikleri Genel Başkanı;

CHP tarihinde ilk defa, seçimle kaybeden İLK Genel Başkan unvanı ile tarihe yazdırdılar.

Genel Merkez oligarşisi temsilcileri, beyler beğendiniz mi yaptığınızı?

Memnun musunuz sonuçtan?

En başta Sn Kılıçdaroğlu’na saygısızlık yaptınız.

Aynı kişilerden, İmambakır Üküş’ün, Zafer Partisi ile yapılan GİZLİ protokolde Genel Başkanının yanında bulunan tek kişi olduğu alenen konuşuluyor artık. Akıl hocası mı desek, bunlara yoksa danışman mı?

Ne demişler atalarımız, aptal dostum olacağına, akıllı düşmanım olsun.

Atalarımız boşa konuşmamış…

 

Kılıçdaroğlu, İlk tur sonucundan sonra, kürsüye çıkıp,

Sn Özel’i Genel Başkan ilan edip tebrik etseydi,

CHP’nin efsaneleri arasında yerini alırdı.

Şimdi mi, nerede siz karar verin, ey akıl hocaları, ey danışmanlar.

 

Trol hesap saldırısı.

İktidar partisini trol saldırısıyla suçlayanlar;

İkinci tur seçimleri öncesi iktidar yandaşlarından kopya çekerek bir başka oyunu;

Trol öğretilerini sahaya sürüdüler.

İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ismiyle sahte hesap açılarak,

Kılıçdaroğlu adına, oy verilmesi çağrısı yapıldı. Bunu Sn Çelik canlı yayında duyurdu.

Pes vallahi.

İktidar trollerinden çok şey öğrenmişsiniz, helal olsun sizlere,

Egolar, sahte hesaplar, yolunuz açık olsun…

 

Hey, Yanlız Yürüme :-)

Ayrıca bir de, salona asılan adam boyu bir afiş var;

Beyler Kılıçdaroğlu fotoğrafının yanına

‘asla yanlız(!), yürümeyeceksin’ yazmışlar. (fotoğraf sosyal medyada dolaşıyor)

Bu kafalar mı, iktidar için önderlik edeceklerdi?

Güldürmeyin.

Daha Türkçeyi doğru bilmeden, ‘yalnız’ kelimesini doğru yazamayanlardan ne beklersiniz…

 

Sol tasfiye ediliyormuş.

Öyle ilginç değerlendirmeler duyuldu ki Genel Başkan belli olduktan sonra. Örneğin 5 Kasım Pazar günü Halk TV canlı yayınında, İrfan Değirmenciye bir twett geldi, salondan dediği.

Mealen yazıyorum” CHP de sol tasfiye ediliyor, aleviler dışlanıyor “ diye. Yayını izleyenler hatırlar Sn Değirmenci yanındaki, değişimciler gurubundan olan konuğuna, iletti ve konuk arayacağını söyledi twit atan kişiyi.

Ama bakar mısınız;?

Nasıl bir anlayış yerleştirilmiş, Kılıçdaroğlu giderse sol gider. Alevilik biter…

Pardon Kılıçdaroğlu ne zaman sol eksenli/emek eksenli net politika yürüttü,

Ne zaman özgürlükler için yasal savaş verdi…

Karşı mahalle ile fingirdeşmekten başka ne yaptı.

Ayrıca Kılıçdaroğlu’nun varlığımı, alevi inancının varlığını mı temsil ediyor,.

Doğru mu anladık?

Bu laiklik ilkesine ne kadar uygun.

Sizin inancınız size, benim ki bana.

İktidar yansımasına karşı, yani sünni inanca karşı, alevi inancı savaşı mı var?

Arkadaş biz burada yokuz.

Bu ülkeyi, sizin gibilerin inanç tutkusu getirdi bu hale.

Yazık ettiniz ve yazık etmeye devam etmek istiyorsunuz.

 

Sosyal demokrat kafatası ölçüleri.

Son olarak Sn Kılıçdaroğlu’nun tüy diktiği sözleri hatırlayalım.

Beyefendi partiyi devredecek bagajsız, iyi bir sosyal demokrat arıyormuş.

Beyefendi kafatası ölçülerine uygun insan bulamamış.

Yazıklar olsun.

İyi ki de.

Bulamamış.

Dükkân mı devrediyorsun diye sormazlar mı adama.

 

Larvadan, Özgür Kelebek etkisine

Larvalardan, özgür kelebeklerin uçması için zaman gerek;

Hani ipek böceği usulü kendini hapsetmemeli kozaya.

Ben bu olayın, beklenenden büyük sonuçlar yaratması olarak tanımlanan ‘kelebek etkisi’ oluşturacağına;

Ya da Sn Özel’in tanımı ile %25’lik cam tavanın altına sıkışılmayacağına inanıyorum.

Ancak, bu süreci doğru çaba, doğru yöntem ile geçmek gerek.

 

AKP’den, başarı müjdeleyen değerlendirme!

Size, bana göre başka bir ölçütten bahsedeyim, değişimin aydınlık yarınları ile ilgili.

Partili Sn Cumhurbaşkanı ve yandaş medya;

‘Değişim falan yok. Bunlar eskini aynısı’ diye bağırıyorlar.

Neden mi?

Aydınlık, Özgür yarınlara adım atan CHP istemedikleri için.

Bu, sandık korkusu onlar adına;

CHP adına sandık müjdesi desek mi?

Sizce.

 

PM ve Bursa.

Artık PM de belli oldu.

Genel anlamıyla tam değerlendirme yapacak kadar kişileri tanımıyorum.

Bursa açısından baktığımda;

Anahtar listede, aday belirlemelerinin yerinde olmadığını düşünüyorum.

Doğrular sanırım sandıkta yerini bulmuş.

Sn Sarıbal PM’ ye girmiş.

Tebrik ediyorum.

Bence Ülke genelinde hak edenlerden biri.

Özel’in listesinde seçime girip, Bursa adaylarından, kaybedenlere üzüldüğümü söyleyemeyeceğim.

Ama o kişileri, önerenleri merak ettim.

Hele sonuçları görünce.

 

Dileğim,

Bursa adına bu tip hataların tekrarlanmaması.

Hani karga-kılavuz ilişkisi var ya ondan.

Lütfen Bursa’yı parti kulislerinden değil, üye içinden bakarak değerlendirin.

Ön seçim vadinizi unutmayın ama;

Bazı satır aralarını doğru okuyun.

Bakıp görün;

Bursa’ya yapılan kötülükleri, yapan Beyleri.

 

 

Diğer Haberler