Yazarlar

CHP kurultay delegelerine sesleniş

post-img

Hani 1990 başlarında ülkemize giriş yapmış, moda olmuş “Ulusa Sesleniş” programları vardı ya;

Ben de onu, uyarlayarak kullanayım dedim, yazımın başlığına;

Çünkü CHP kurultay delegelerinin seçimi, ülkemizin gelecek yıllarının yol haritası belirleyeceğini düşünüyorum;

Kısaca tüm siyasi iklimi, dolayısı ile hepimizin yaşamını etkileyecek tercihleri.

 

CHP Kurultay delegesi arkadaşım, kardeşim.

4-5 Kasım Kurultayında; Sizler sadece, CHP Genel Başkanını ve Yönetimini belirlemeyeceksiniz.

Türkiye’nin, sosyal demokrasi adına yara alarak başladığı,

İkinci yüzyılını, nasıl yaşaması ile ilgili kararı vereceksiniz.

 

Abarttığımı sanmayın;

İşte bu kadar ağır bir sorumluluğunuz var,

Çocuklarımıza, torunlarımıza karşı. Kurultay da CHP’nin Genel Başkanından, önce yönetim anlayışını belirleyeceksiniz. Bu da olacak bir değişim sonucu,

Ülkemiz de umuda gelecek için atılacak birinci adım olacak.

 

Ülkemiz, CHP’nin pısırık, korkak yönetiminden kurtulmalı.

Ülkemiz, Ana muhalefet Partisinin öncelikle, mevcut başından kaynaklanan;

Kabullenici, Anayasal haklarımızı dahi savunamayacak derecede pısırık,  korkak bir yönetiminden kurtulmalı.

Bu tip bir ana muhalefet yönetim anlayışından, bir anlamda güç alan bir iktidarın yaratacağı; 

Yüzü, doğuya dönük Amerikan patentli; Ortadoğu’ya örnek olacak Ilımlı İslam devleti modelinin yaratılmasına, pısırıklığından dolayı fırsat verecek, Genel Başkan ve yönetimini mi tercih edeceksin?

Yoksa

Yasal tüm demokratik yolları açık tutan, hak arayan, hak aranmasına engel olmayan.

Sokağın, halkın sesini/yükünü taşıyacak,

Özgürlükçü, laik, çağdaş yönetimi ile ikinci yüzyıla yelken açacak bir Genel Başkan mı?

Seçeceksin, tercihin hangi yönde olacak.

 

Ayrıca,

Bugün bile siyasi başarıya hala DEVA aramak için; Karşı mahallenin bazı partilerinin, Genel Merkezlerinden gizli, yerel yöneticileri toplantılar yapılması ne kadar etik sence.

Başarıyı kendi tabanı ile yakalayacağına inanmayan, çözümü yakın geçmişte de olduğu gibi karşı mahalleden, devşirmeler ile aramaya devam eden genel başkanın ve bu anlayışının hala arkasında mı duracak mısın? 

 

Bu yol ayrımına sen karar vereceksin.

Bil ki

Bura da takım tutar gibi davranmaman lazım. Bu kişi/kişilik meselesi değil,

Özgürlükçü, adaletli, eşitlikçi ve de Parlamenter Cumhuriyet yönetimini tercih meselesidir.

Hak, hukuk adalet diye ara sıra, göstermelik ses yükseltmek ile şekilcilikle olmuyor. Her zaman her yerde taban ile birlikte olmadan,  ülkeye hak, hukuk, adalet gelmiyor.

Yaşıyor görüyorsun.

 

Bil ki

Burada, Ülkemizin, çağdaş geleceği için kaygın;

Sn Kılıçdaroğlu’na tarafgirliğinin ve bağlılığının önüne geçmeli.

Atalarımızın bir sözü tam bunu anlatır gibi  ‘cehennemin yolu iyi niyet taşları ile döşenmiştir’ bu not, aklının bir yerinde olmalı.

 

Bil ki

Burada bir inanç peşinde oy vermeyi yol olarak seçersen;

İleriki yıllarda inancın için, özgürce hareket edeceği bir yolun olmayacak/olamayacak.

Çünkü özgürlükleri savunacak insanlar olamayacak çevrende.

 

Bil ki

Ana muhalefet partisi, demokrasinin lokomotifidir.

Anayasada özel bir yeri, anlamı vardır. Bunu devlet protokolün de bile görürüsünüz. 

Denir ya,’ iktidarlar tüm rejimlerde vardır, muhalefet demokrasilerde’.

Lokomotif durursa halk durur.

Halk yasal haklarını savunmak için durdurulursa, önü kesilirse bir takım güç çevreleri yürür gider.

Arkasında baka kalırsın, yüzünde acı bir tebessümle.

 

Bak birde,

Sn Kılıçdaroğlu’nun gelecek dönem parti yönetimi ile ilgili düşünceleri arasında;

Seçimlerde partinin oyunu düşüren İl yönetimlerin düşmesi gerektiği var, doğruluğu tartışılır. Ama adama sormazlar mı?

12 seçim kaybeden Genel Başkan ne yapılmalı diye.

Bırakın Genel Başkanlıktan düşmesini bir daha aday olamaması lazım.

Bu düşünce bile, ana muhalefet başının tek adamlık ve koltuk sevdası hakkında fikir ver miyor mu?

 

Ey delege arkadaşım;

Halkın umudunu yok eden, Sn Kılıçdaroğlu’nu ve onun yönetim anlayışını bir daha seçecek misiniz, onaylayacak mısınız?

Bugünlerde yaptığı açıklamalarda, benden beklenen değişimi yapacağım diyor.

Bunu inanmıyorum.

Genel Başkan kim, tek başına kararları alırken bunu düşündü mü?

Tabanda ki dalga, değişimden yana olunca çaresizlikten;

Tabanın gazını alıyor/almaya çalışıyor Kılıçdaroğlu. Halk tabiri ile yerseniz…

 

Alaca Karanlığın ortağı olmayın.

İnanıyorum ki;

Sizler alaca karanlığın ortağı değil;

Aydınlığın, umudun habercileri olacaksınız.

Bunu hak etmiş halk olarak, sizlere inanmak istiyoruz.

Bu fırsatı yok, etmeyin, ötelemeyin;

Diğer Haberler